Adana ve Hatay’da Ocak 2014’te MİT’e ait TIR’ların durdurulmasıyla ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan Binbaşı Mehmet Fırat, ifadesinde TIR’larla ilgili ilginç bilgilere yer verdi. Fırat, olay yerindeki MİT mensuplarının kendisine, “Bu TIR ağzına kadar silah dolu. Eğer açılırsa yarın hükümet düşer. Dünya ayağa kalkar” dediklerini söyledi. Fırat, MİT mensuplarının “Suriyeli muhaliflere çok ağır silahlar gönderdiklerini, bu faaliyetin hükümetin politikası olarak yapıldığını” söylediklerini ifade etti.
“Selam Tevhid” soruşturması kapsamında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla gözaltına alınan 32 subaydan 17’si “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından tutuklandı.
Binbaşı Fırat, olay günü Kırıkhan’dan Kilis’e doğru hareket eden aracın içerisinde silahlar olabileceği yönünde ihbar geldiğini söyledi. Olay yerine vardığında TIR’ın durdurulduğunu belirten Fırat, “Deniz ve Semih olarak tanıdığım MİT’çileri de gördüm. Bana ‘bu TIR ağzına kadar silah dolu.
Eğer açılırsa yarın hükümet düşer. Yer yerinden oynar. Dünya ayağa kalkar. Altında kalırsınız açmayın’ dediler ve sınır ötesine bırakıp gelmek için süre istediler” dedi.
Daha sonra olay yerine Kırıkhan savcısı ve başsavcının da geldiğini belirten Fırat, “Valilikten bir yazı geldi. Bu yazı üzerine TIR ve bir kısım MİT görevlileri TIR’larla birlikte kolluk güçlerinin ve savcıların izni olmaksızın hareketlendi ve yanımızda durmayıp ileriye doğru hızla devam ettiler” dedi.
TIR’ın 1.5-2 km sonra tekrar durduğunu belirten Fırat, “MİT görevlileri aramanın yapılmasını engellemek üzere kol kola girdiler. Bunlar yaşanırken emniyet şube müdürü görevden alındıklarını olay yerinden ayrılmaları gerektiğini söyledi. Bunun üzerine MİT görevlileri TIR’a binip hareket ettiler. Savcı bey arkalarından ‘gidemezsiniz’ diye bağırdı” diye konuştu.
O bölgede MİT’in silah deposu olduğunu bildiğini kaydeden Fırat, “Hatta bilahare 2. bir silah deposu açıldığını da biliyordum. Bunu ikili ilişkilerimizden ve konuşmalarımızdan, Deniz Ateş ve Semih isimli MİT’çilerden duyuyordum. Buralardan Suriyeli muhaliflere silah sevkıyatı yapıldığını bize anlatırlardı. Hatta çok ağır silahlar gönderdiklerini ve Esad rejiminin düşmek üzere olduğunu da bize söylemişlerdi. Bu faaliyetin devletin ve hükümetin politikası olarak yapıldığını bize söylemişlerdi” dedi.
Tutuklanan Binbaşı Bekir Karataş olay yerine gelen MİT mensuplarının şüpheli hareketlerde bulunduklarını kaydetti. Karataş, “Bunun üzerine de olay yerindeki askerler kendi emniyetleri için davranmaları gerektiği gibi davranmışlardır” dedi. Karataş, MİT personellerinin olayı uzattığını ve büyüttüğünü öne sürerek, “Olay MİT’in koordinasyonsuz bir şekilde faaliyet gerçekleştirmesinden ve kimliklerini ibraz etmemelerinden kaynaklanmıştır. Olay yerinde jandarmanın çektiği görüntülerden daha beter olanlarının yayımlanmayacağının garantisi yoktur. Bu görüntülerin devamında sandıkların içerisindeki top, tank mühimmatının görüntülerinin yayımlanması halinde devletimiz zarar görecektir” diye konuştu.
Tutuklanan Üsteğmen Gökhan Bakışkan da, olay yerinde emekli binbaşı olup ‘Reyhanlı MİT depolarından sorumlu kişi’ olarak tanımladığı Deniz Ateş isimli kişiyi gördüğünü söyledi. Bakışkan, bu kişinin kendisine daha önceki ziyaretlerinde Suriye’deki bazı silahlı unsurlara silah, mühimmat desteği verdiklerini söylediğini belirterek, “Bunu, askerlerinin sınırdan çekilmesini sağlayarak yaptıklarını söylemişti” dedi.
MİT mensuplarının kendilerinden TIR’ları sınırın diğer tarafına bırakıp gelmek için yarım saat süre istediklerini ifade eden Gökhan Bakışkan, “Savcının talimatı olduğunu ve onunla konuyu halletmeleri gerektiğini söyledik. Onlar da kendi üstlerinden talimatlar aldıklarını, çatışma pahasına TIR’ları açtırmayacaklarını söylediler. Kırıkhan Başsavcısı da o esnada olay yerine gelmişti. O da bu sözleri duydu” dedi.
Astsubay Gültekin Menge ise komutanı Hakan Gençer’in 7 Ocak 2014’te uyuşturucu konulu önleme dinlemesine yönelik takibi yapması için talimat verdiğini söyledi. Menge, konuşmalarda, şüphelilerden bir tanesinin “Sandıklar nerede? Sandıkları misafirlerini istediği yere götürelim mi?’ gibi konuşmaları olduğunu söyledi. Menge, “İkinci bir Reyhanlı olayı yaşanmaması için bu olay olmuştur” dedi.