SEÇTİKLERİMİZ – Ayşe DÜZKAN Artı Gerçek için yazdı: “gezi, kendi istediği şeyleri görmek isteyenlere değil belki ama hayattan, mücadeleden ve halktan öğrenmek isteyenlere çok şey öğretti. osman kavala ile ilgili gözaltı kararı dahi gösteriyor, önümüzdeki dönemde o birliğe tekrar ihtiyacımız olacak”
gezi, susmasının üzerinden yıllar geçtiğinde bile konuşuyor.
“gezi davasında herkese beraat çıkması, bir davadan çok kumpas olarak nitelendirilebilecek bu süreçte mağduriyetlerin son bulması çok önemli” diye yazıya girmiştim ki osman kavala hakkında yeni bir gözaltı kararı alındığı haberi geldi! gezi davası, kavala’yı yıldırmak için bir araçtı, bu gözaltının da psikolojik baskı anlamına geldiği açık ancak sebebini, bu ısrarı anlayamıyorum.
ama bu son korkunç gelişme olmasa bile mahkeme sonucunu adaletin tecellisi olarak görmek mümkün değildi. mehmet ayvalıtaş’tan ethem sarısülük’e, gezi direnişi sırasında öldürülenlerin, sadece adını sık sık duyduklarımızın değil, ağzına yediği biber gazı yüzünden dil kanseri olup ölen mehmet istif gibi kurbanların, yaralananların, gözlerini kaybedenlerin sorumluları –emri verenden icra edene kadar- ceza almadıkça gezi için adaletin sağlandığını söyleyemeyiz.
en az mahkemenin kararı kadar dikkat çekici olan bence ahmet davutoğlu ve abdullah gül’ün mağur sıfatıyla yer aldıkları gezi davasından çekildiklerini açıklamaları oldu. abdullah gül, karar gazetesinden ahmet taşgetiren, yıldıray oğur ve elif çakır’a verdiği, ayrıca irdelenmeyi hak eden röportajda, gezi olaylarıyla gurur duyduğunu çünkü eskiden insanlar insan hakları için, faili meçhuller, yolsuzluk dursun diye sokağa çıkarken, artık ağaç kestirmem diye sokağa çıktığını söylüyor. melda onur’un, gezi davasında müşteki olan diğer bakanlara yani binali yıldırım, bülent arınç, ali babacan, bekir bozdağ, beşir atalay, fatma şahin, nihat ergün, faruk çelik, erdoğan bayraktar, taner yıldız, suat kılıç, mehdi eker ve hayati yazıcı’ya yönelik, “gelin mağduriyetinizi mahkemede anlatın” çağrısına başka cevap veren çıkmadı, ali babacan ise gezi davasında yer almasının kendi talebi olmadığını, gezi ile ilgili hiçbir mağduriyetinin bulunmadığını ifade etti…
Ayşe DÜZKAN’ın Artı Gerçek’teki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN