Britanya ile Avrupa Birliği (AB) arasında Brexit sonrası ticari ilişkileri belirleyecek anlaşma müzakerelerinde uzlaşı sağlandı. Britanya Başbakanı Boris Johnson ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen arasındaki telefon görüşmesinin ardından anlaşma resmen duyuruldu.
24 Aralık perşembe günü süren yoğun müzakerelerin ardından, AB ile Birleşik Krallık arasında, Brexit'in devriye girdikten sonra tarafların ticari ilişkilerinin nasıl olacağına ilişkin bir anlaşma sağlandı. Tarafların anlaşmaya varmaları için sadece bir haftaları kalmıştı. Anlaşma sağlanamasaydı Britanya 1 Ocak'ta anlaşmasız olarak AB'den ayrılacaktı.
AB yürütme sözcüsü Twitter'da yaptığı açıklamada, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB müzakerecisi Michel Barnier'in konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenleyeceklerini belirtti.
Johnson: Anlaşma tamam
Yılan hikayesine dönen ticaret anlaşmasıyla ilgili ilk açıklamayı Britanya Başbakanı Boris Johnson yaptı. Johnson, "Paramızın, sınırlarımızın, yasalarımızın, ticaretimizin ve balıkçılık yaptığımız suların kontrolünü geri kazandık" derken, "Bugüne dek AB ile sıfır gümrük vergisi ve sıfır kotaya dayanarak varılan ilk serbest ticaret anlaşmasını biz imzaladık" ifadesini kullandı.
Johnson, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Anlaşma tamam. Britanya kamuoyuna 2016 referandumunda ve geçen yılki seçimde vaat edilen her şey bu anlaşmayla yerine getirildi.
"Paramızın, sınırlarımızın, yasalarımızın, ticaretimizin ve balıkçılık yaptığımız suların kontrolünü geri kazandık.
"Bu, her iki tarafın imza attığı en büyük ikili ticaret anlaşmasıdır"
"Anlaşma, Britanya'nın her parçasındaki aileler ve işyerleri için harika haber. Bugüne dek AB ile sıfır gümrük vergisi ve sıfır kotaya dayanarak varılan ilk serbest ticaret anlaşmasını biz imzaladık.
"Bu, her iki tarafın imza attığı en büyük ikili ticaret anlaşmasıdır, 2019 itibarıyla 668 milyar sterlin değerinde ticareti kapsamaktadır.
"Anlaşma aynı zamanda artık AB'nin uydusu olmadığımızı, AB kurallarına bağlı olmadığımızı, Avrupa Adalet Divanı'nın rolünün olmadığını ve egemenliğe geri dönme konusundaki tüm kilit kırmızı çizgilerimizin yerine getirildiğini garanti ediyor. 1 Ocak 2021'de tam siyasi ve ekonomik bağımsızlığa sahip olacağımız anlamına geliyor."