Topraksız İşçi Hareketi’nin (MST) yerleşim yerlerinde ve kamplarında yaşayan Brezilyalı topraksız işçiler, Ekim ve Aralık 2023 arasında Gazze’deki Filistinlilere göndermek üzere yaklaşık 13 ton yiyecek topladı. Santa Catarina’daki Cooperoeste’den süt, Terra Livre Kooperatifi’nden pirinç, Porto Alegre Bölgesi Yerleşik İşçiler Kooperatifi (Cootap) ve Rio Grande do Sul’dan Cooperav ve Ceará’daki Terra Conquistada’dan mısır unu ile ülke çapındaki MST kooperatifleri, dayanışma kampanyasına katıldı. Yardımlar Brezilya Hava Kuvvetleri aracılığıyla Filistin Tarım İşçileri Sendikası’na gönderildi. MST ulusal liderliğinden Jane Cabral, ‘Filistin halkının, egemenlikleri için savaşan tüm halklar gibi, diğer halkların dayanışma eylemlerine ihtiyacı var’ dedi. Aslında dünyanın Brezilya’nın topraksız işçilerinin örneğini izlemesi gerekiyor.
Yiyecek toplamak MST’nin Filistin halkıyla dayanışma eyleminin yalnızca bir yönü oldu. MST’nin Gazze için yiyecek toplamaya yönelik kitlesel çabası aynı zamanda Brezilya’da Hıristiyan Siyonizminin büyümesine karşı çıkma, Filistin halkının haklarını savunma ve tabanı arasında Filistin mücadelesi hakkında eğitimi ve bağları derinleştirme amaçlı bir kampanyaydı.
MST, yaklaşık iki milyon üyesiyle Latin Amerika’daki en büyük sosyo-politik hareket ve dünyadaki en büyük köylü hareketlerinden biridir. MST, kırk yıl önce, yani 1984’te doğduğundan bu yana, topraksız işçiler arasındaki tabanını inşa etme ve sürdürme konusundaki benzersiz yaklaşımı nedeniyle istikrarlı bir şekilde büyüdü.
MST’nin üç hedefi vardır: toprak için mücadele etmek, tarım reformu için mücadele etmek ve toplumu dönüştürmek. Brezilya’nın 1988 Anayasasını temel alan MST, topraksız işçileri verimsiz topraklara el koymak ve yerleşim yerleri (assentamentos) ve gecekondu kampları (acampamentos) inşa etmek için örgütlüyor. Şu anda, yaklaşık yarım milyon aile bu tür yerleşimlerde yaşıyor ve 1.900 köylü derneği, 185 kooperatif ve MST’ye ait 120 tarımsal-endüstriyel alan inşa ederek arazinin yasal kullanım hakkını elde etmiş durumda ve 65.000 aile kamplarda yaşıyor ve yasal tanınma için mücadele ediyor. Filistin’e gönderilen malları üreten de bu kurumlardır.
Kapitalist sınıfın ekonomi ve kırsal kesim üzerindeki hakimiyetini devlet hakimiyeti üzerinden dayattığı Brezilya’daki eşitsiz güç dengesine rağmen, MST yıllar içinde gücünü artırmayı başardı ve şu anda ülkenin yirmi dört bölge ve yirmi altı eyalette faaliyet gösteriyor. Bu güç, MST’nin kitle tabanının ve örgütsel yöntemlerinin bir ürünüdür.
MST’nin örgütsel teorisinin önemli bir yönü, tarım reformu yerleşimlerinin sakinleri olan assentados’un her zaman hareket halinde olması gerektiği fikridir.
MST’nin bu hareketi yürütmesine izin veren yedi örgütsel ilke vardır: örgütsel birliğin esas olduğu siyasi partiler, kiliseler, hükümetler ve diğer kurumlarla ilişkilerde özerkliği; organizatörlerin hem organizasyonun inşasına katılmaları hem de kolektif liderliğin kararları konusunda disiplinli olmaları için eğitilmeleri, çalışmanın önemi ve enternasyonalizmin gerekliliği.
MST yalnızca toprak için savaşmıyor; aynı zamanda tarım reformunu yürürlüğe koymayı ve toplumu dönüştürmeyi de amaçlıyor. Başka bir deyişle, tarım kapitalizminin doğasını değiştirmeyi, dengeli ve sürdürülebilir bir tarım biçimi geliştiren, doğayı bozmak yerine onu dizginleyen ve genel olarak toplum için sağlıklı gıda üreten bir tarımsal ekoloji modeli inşa etmeyi amaçlıyor.
Yazı thetricontinental’den kısaltılarak alınmıştır
Manşet foto, Judy Duarte’nin eseri.