Antep’te yaşayan Sema Özbudak, boşandığı eşi Kaya Osanmaz’ın tehditlerine maruz kalması üzerine polis ve savcılığa başvurmasına rağmen, koruma talebi yanıtsız kaldı. Bu duruma “İlla ölmem mi gerekiyor” diye tepki gösteren Özbudak, yetkililerden sesini duymalarını istedi.
Antep’te 10 yıllık eşi Kaya Osanmaz’la geçtiğimiz Nisan ayında boşanan 2 çocuk annesi Sema Özbudak (38), boşandıktan sonra eşinin tehditlerine maruz kaldığını anlattı. Osanmaz’dan aldığı ölüm tehditlerinden dolayı gizli saklı bir yaşam sürdürmek zorunda kaldığını belirten Özbudak, resmi makamlara yaptığı başvuruların ise işleme alınmadığını söyledi.
Özbuduk, yaşadığı bu durum nedeniyle “Bu adamın tutuklanması için illa ölmem mi gerekiyor” diye sordu.
'Mermiyle mesaj verdi'
10 yıllık evlilik hayatlarının son 5 yılının sorunlarla geçtiğini paylaşan Özbudak, psikolojik baskı ve fiziksel şiddet görmeye başlaması üzerine anlaşmalı olarak boşandıklarını söyledi.
Boşanma öncesi ve sonrasında birçok defa eşinin tehditlerine maruz kaldığını kaydeden Özbudak, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Sürekli tehdit telefonları edip, tehdit mesajları atıyor. Bir keresinde okula giden kızımı okuldan zorla çıkarmıştı. Kızımı almaya polisle birlikte gidebilmiştim. Son 5 yıl yaşadığım sorunlar son 5 ay içerisinde çok ciddi derecede arttı. Bu zaman zarfında sürekli emniyetten, savcıdan destek istedim. En son küçük kızımı almaya geldiğinde kızımı alma günü olmamasına rağmen verdim. Çocuğumu geri getirdiğinde çocuğumun cebinden 2 tane mermi çıktı. Mermiyle bana mesaj verdi. Sürekli beni öldürmekle tehdit ediyor. Yüzüme kezzap döküp, ayaklarımı, diz kapaklarımı parçalayıp beni felçli bir yaşama mahkum edeceğini söylüyor. Bu tehditlere artık dayanamıyorum.”
'Başvurulardan sonuç alamadım'
Osanmaz’ın, en son kızını almaya geleceği 27 Aralık günü evde olacağını düşünerek plan yaptığını aktaran Özbudak, “O beni evde zannediyordu. Ancak kendisinden habersiz bir işte çalışıyordum. Beni evde zannederek bir plan yapmıştı. Çocuğumu almaya geldiğinde abime denk gelip, ayaklarına silahla sıkıp kaçmış. O gün evde olsaydım muhtemelen silahla bana da sıkacaktı. O günden beridir ona hala ulaşılamıyor. Birçok kez polisler işyeri adresine ulaşmaya çalıştılar. Polisler ön kapıdan girerken, kendisinin arka kapıdan çıktığını bana beyan etmişti. Ben de bunu emniyete aktarmıştım. Birçok kez savcılığa suç duyurusunda da bulundum ama hiçbir sonuç alamadım” dedi.
'Savcılar beni dinlemediler'
Çocuklarının, kendisinin ve ailesinin can güvenliğinin olmadığını sözlerine ekleyen Özbudak, “Ölmek zorunda mıyım?” diye sordu.
Artık sesinin duyulup kendisine yardım eli uzatılmasını isteyen Özbudak, “Karakola şikayet için gittiğimde tehditlerle ilgili ses kaydı veya fotoğraf ne varsa veriyorum. O kayıtları teslim alıp, imzamı aldıktan sonra beni geri gönderiyorlar. Yani hiçbir şey yapılmıyor. Adliye’ye savcılarla görüşmeye gittim. 6 tane savcıyla görüştüm. 6’sı da beni ‘alanım değil’ deyip, yanından yolladı. Benimle ilgilenmedikleri gibi hiçbir işlem de yapmadılar. Çocuklarım ve kendim için yalvardım ama kulak arkası ettiler. Lütfen yetkililer sesimi duysun” diyerek yardım istedi.
(Mezopotamya Ajansı)