Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tutuklanan akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya için bugün Mungan’ın dersinin olduğu yerde bir öğrenci/akademisyen forumu gerçekleştirildi.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tutuklanan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Esra Mungan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Kıvanç Ersoy ile bildiriye imza attıktan sonra işten çıkarılan Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Muzaffer Kaya için dün gece yapılan eylemden sonra bugün de bir yürüyüş ve Mungan’ın dersinin olduğu yerde bir öğrenci/akademisyen forumu gerçekleştirildi.
Barış İçin Akademisyenlerden üç öğretim üyesinin tutuklanması dün gece Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri tarafından kütüphane önünde toplanıp sloganlar atılarak protesto edildi.
Öğrencilerin dün gece başlayan eylemleri bugün de devam etti. Kuzey Kampüsü’nden yürüyüşe geçen yüzlerce Boğaziçili öğrencinin önü B Kapısında TOMA eşliğinde konuşlanan polis tarafından kesildi. Daha sonra Esra Mungan’ın dersinin olduğu Garanti Kültür Merkezi’ne yürüyen öğrenciler burada bir Öğrenci/Akademisyen Forumu gerçekleştirdi. Burada yapılan konuşmalarda öğrenciler, “Hocalarımızın arkasındayız. Faşizme gidişi durdurmak için hep beraber davranmalıyız” dediler.
Eylem, basın açıklamasının okunmasının ardından sona erdirildi. Yapılan basın açıklaması şöyle:
Esra Mungan’a Özgürlük! Akademi Susturulamaz!
Barış için akademisyenler inisiyatifinin yayınladığı ‘Suça ortak olmayacağız’ bildirisinin altında imzası olan 3 akademisyen 15 Mart tarihinde tutuklandı. Boğaziçi Üniversitesi’nden Esra Mungan, Mimar Sinan Üniversitesi’nden Kıvanç Ersoy ve imza attığı için Nişantaşı Üniversitesi’nden atılan Muzaffer Kaya. Gerekçe ise “barışı savunmak” .
AKP iktidarı ve Kaçak Sarayında yaşayan diktatör muhalif bütün unsurları sindirerek tek adam diktatörlüğünü kurmaya çalışıyor. Bunu kanla, katliamla, acıyla, baskıyla ve tutuklamalarla yapmaya çalışıyor. Buna sessiz kalmak pasifize olmak diktatörün ekmeğine yağ sürmektir.
Barış isteyen akademisyenler için bugün ya bizimle ya da teröristlerlesiniz demek ya bana biat edersiniz ya da ölümle ya da tutuklamayla yüzleşirsiniz demektir. Ancak üniversite gençliği, akademisyenleri ve çalışanları olarak şunu biliyoruz: Geleceğimiz ellerimizde, barış ellerimizde. Daha güzel bir dünya ellerimizde. AKP’nin baskı ve katliam politikalarına sessiz kalmayacak ve bu düzeni biz değiştireceğiz. Başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarına yönelik katliam politikalarına, işçi cinayetlerine, kadın düşmanı politikalara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.
Şunu tekrar söyleyelim: Bizler Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, çalışanları ve akademisyenleri olarak akademisyenlerin tarafındayız! İfade özgürlüğü kapsamında yayınlanan bir bildiride devletin savaş politikalarını, hak ihlallerini ve gerçekleştirdiği katliamları ele almak suç değildir! Aksine asıl suç, bu savaşı sürdürmektir. MİT tırları ile cihatçılara gönderilen silah ve mühimmatın hesabını vermeyip, olayı haber yapan gazetecileri tutuklayan ve serbest bırakıldıklarında bu iş burada bitmedi diyen bir hükümet, barış isteyen akademisyenleri yargılayamaz! Esra Hocamızı geri istiyoruz!
Akademi muhalif olduğu için susturulamaz!