SEÇTİKLERİMİZ – VARBET DİRENYAN yazdı: “Ne zaman bir savaşa girilecek olsa kamuoyu yoklaması nasyonalist ölçütler üzerinden yapılır ve meşhur “Amerikan ulusal çıkarları” bu doğrultuda kendine bir yön verir. Nasıl mı? Biraz KKK eylemsel tarihiyle, Amerikan emperyalist savaşlarına sıralama açısından göz atalım.”
VARBET DİRENYAN
Amerika kıtasının 1492'de Kristof Kolomb (İtalyanca orijinal ismiyle Cristofono Colombo ya da İspanyolca Cristobal Colon) tarafından keşfedildiği kabulüyle koloniler üzerinden bir dünya coğrafyasına çöreklenen, hem geldiği topraklarda Kızılderili yerli ırka hem de 1776'da "süper gücünü" bedeninde tutamayarak ülke olarak kurulup, dünyayı bitimsiz bir öfke, kayıp, soygun ve bitimsiz sömürü düzenine boğan "Sam Amca"nın torunları bugünlerde sokaklarda yine.
Virginia eyaletinin Charlottesville kasabası bugünlerde eskimeyen bir Amerikan senaryosunu yeniden sahneye taşıyanların tek perdelik oyununun gösterimine sahne oluyor. Yandaş ve muhalif geçinen yandaş Amerikan medyasındaki, çiçeği burnundan ateş gibi çıkan yeni "American doll" başkanı Trump'ın darbeleneceğine dair dedikodular ya da Anti-fa karşı eylemleri nasıl bir sonuç verir bilinmez ama Amerikan tarihinin gözden kaçmaması gereken bir tekrarı, değişmez bir sarmalı var dünya savaşlar tarihinde. Bu nedenle şimdiden, aşağıda okuyacaklarınızın bir tesadüf olup, bir Hollywood spagetti komedisi sınırında kalmasını, izninizle dünyamız adına temenni ediyorum.
Charlottesville'de yeni kostümleriyle sokağa çıkan, askeri düzende yürümenin ötesinde ileri dönem primatları Hitler'in selamıyla dolaşanlar öyle bir avuç "çapulcu" falan değildir. (Tüm 'gerçek çapulculardan' elbette özür dileyerek, aflarına sığınarak diğer anlamıyla kullanıyorum.)
1866'da, Meşhur Kuzey-Güney savaşının hemen altı (6) yıl sonrasında, nasyonalist gerici Ku Klux Klan (KKK) kurulduğunda daha Hitler doğmamıştı bile (1889). Hatta ne gariptir ki, Kuzey-Güney savaşında ayrılıkçı 11 eyalet bir konfederasyon halinde savaşmış ve savaşın sonunda kölelik kaldırılmış, bu savaşta Amerika Birleşik Devletleri’ni temsil eden lider, Abraham Lincoln bir suikast sonucu öldürülmüştü.
Wikileaks belgelerinden de yapış yapış sızan bir Amerikan ölçümleme tekniğidir aslında bu nasyonalist makyaj yöntemi. Ne zaman bir savaşa girilecek olsa kamuoyu yoklaması nasyonalist ölçütler üzerinden yapılır ve meşhur "Amerikan ulusal çıkarları" bu doğrultuda kendine bir yön verir. Nasıl mı? Biraz KKK eylemsel tarihiyle, Amerikan emperyalist savaşlarına sıralama açısından göz atalım:
1905'te D. Nixon'ın kitabı ve 1915'teki "The Birth of a Nation" filmi nasyonalizmi tüm olumlu mesajlarıyla destekler ve KKK'yi yüceltir. Bu sayede Yahudi ve sol karşıtlığı patlak verir ve tüm dünyada bilinen ama tüm dünyada kabul görmeyen bir soykırım yaşanır. Bu soykırım milyonların kitlesel imhası ve tehcirine yol açar. Hangi soykırımdır bu, siz biliyorsunuz. Ben de "unutmadımaklımda!"
1917'de Rusya karşıtı, devrim karşıtı harekete önderlik eder KKK. Hatta 4-6 milyonluk bir kitleselliğe erişir örgüt. Fakat uzak coğrafyanın büyük devrimine karşı sadece pusuda kalabilir ve Amerika’nın Büyük Buhranı gerçekleşir. Örgüt de çöküşe geçer. Ne var ki kurtarıcı tarihi gelişim 8 Aralık 1941'de gerçekleşir ve Amerika 2. Dünya Savaşına dahil olur. Dünyaya demokrasi getirme iddiasıyla öyle açılır ki; Pearl Harbour'da Japonlardan ağır bir darbe alır. 1944'te KKK dağılma evresine girmiştir. Avrupa’da "Yahudi Soykırımı" yaşanırken, Amerika kendi kitlesel yok etme tarihini atom bombasıyla 1945'te yazar.
KKK ise sindirilmiş ve hafifletilmiş uyuyan bir hücreye dönüştürülür; ta ki 1950'de başlayıp,1953'te fiilen sona eren Kore Savaşına kadar. Bu savaşta Amerika tükenir ve geri çekilir. Özünde kısa sürede bir Çin-ABD savaşına dönmüş bu savaşın ateşkesi daha 2009 yılında imzalanmıştır.
1960'ta KKK yeniden faaliyettedir ve süratle kitleselleşerek, ABD'nin Kuzey Vietnam’la savaşa girişi öncesinde savaşın körüğü olarak görevini yerine getirir. Ama hepimizin hatırlayacağı gibi bu emperyalist kavgada da yenilir ve 1975'te ağır kayıplar vererek çekilmek zorunda kalır. KKK bundan sonrasında rotasını neonazilerle birleşerek çizmeye başlar. Tahminlerin ötesinde bir gizli büyüme yaşar.
Bilinen haliyle KKK görünür kitlesi 1990'lara gelindiğinde 10 binlerle ifade edilirken, aslında yeraltında kullanılabilir bir nasyonalist figüran çoktan kendi sahnesine sahip olmuştur. 1990'da 1. Körfez savaşının çıkışı öncesi görünürleşip,1991'de savaş sonuna kadar paralı askerliğe övgü yağdırmıştır.7 Ekim 2001'de Afganistan'a giriş öncesi, 2003'te 2. Körfez Savaşına katılım öncesi gereken yerde hep görevini yapmıştır. 2011'de yüzbinlerce insanın ölümüyle coğrafyayı değiştiren bu savaşların sonunda sene 2013 olduğunda Suriye’de ÖSO'ya doğrudan ve dolaylı yollardan destek ve katılım için eyaletlerde para topladıkları görülür.
2017'de aslında Suriye savaşı bitmiş ve büyük bir Suriye ve Batı Irak Halkları soykırımı IŞİD ve müttefik bombaları altında, sınır kapılarında, denizlerde mülteci teknelerinde yaşanırken şimdi ABD Kuzey Kore ile bir çekişmeye girmiş durumda. ‘Gerçek hedef aslında Çin’ diyen Amerikan medya yazarları da çoktur elbette.
2017'de Trump için zafer yürüyüşünü düzenleyen KKK Charlottesville'de yeniden sahnede. Karşısında ya da yanında kimlerin durduğunun bu noktada önemi elbette çok büyüktür. Bu eylemlere Amerikan anti-faşist, militan, devrimci kitlelerinin vereceği yanıt elbette çok önemlidir ama ABD'de olması gerektiği gibi, demokrat, özgürlükçü, ilerici halkların vereceği yanıt ve hatta dünyada çıkması gereken ses çok büyük önem taşımaktadır. Aksi halde ölçümlemelerini tamamlamış, Trump şoförlüğünde, farları yanmayan bu ağır kamyon, yolun başında devrilmeyip, yine dünya halklarının canına kastedecektir. Tıpkı sokak ortasında lastik altında ya da uykusunda duvardan giren bir panzer tamponunda can veren çocuklar gibi. Çıkacak her sesin tonu, akordu artık tam olmalıdır. Gösterilen her zayıflık, ölçmeyi bilimsel yöntemden çalmış ama acımasızlık adına itinayla kullananların elini güçlendirmektedir. Kanıtından bahsetmeye gerek var mı?