BES Adana Şubesi, iktidarın emekçilere daha fazla yoksulluğu dayattığını ifade ederek, “Temel ücretler arttırılmalı, en düşük ücret yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır” dedi.
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Adana Şubesi, 2020-2021 dönemi toplu sözleşme dönemine ilişkin şube binalarında basın açıklaması yaptı.
Şube Başkanı Sinan Tunç, seçimlerden yenilgiyle ayrılan iktidarın daha seçim biter bitmez başta elektrik olmak üzere, çay, şeker, motorin, benzin gibi birçok temel tüketim maddesine zam yaptığını vurguladı. Vergiden cezalara kadar her şeye açıklanan resmi enflasyonun kat be kat üzerinde arttırıldığını belirten Tunç, "Bu soygun düzenine dur demek zorundayız" dedi.
'Yoksulluk dayatılıyor'
Kamu emekçilerinin grevli/toplu sözleşmeli sendika hakkının, siyasi iktidar tarafından yıllardır yok sayıldığını ifade eden Tunç, şöyle devam etti: “Toplu sözleşme, sınırlı mali ve sosyal haklara indirgenmektedir. Oysa toplu sözleşme süreci kamu emekçilerinin ortak ekonomik, sosyal, demokratik, özlük ve mesleki hak ve çıkarlarının tümünü kapsamalı ve grev hakkının kullanıldığı bir süreç olmalıdır.”
Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan orta vadeli plana göre, 2020 yılında memur ve kamu işçilerini kapsayan personel ödeneğinde yüzde 14, 2021 yılında ise yüzde 10.2 artış öngörüldüğüne işaret eden Tunç, "Vergilerimizin ülkeyi savunma adı altında, S-400’lere, F-35’lere savaş ekonomisine aktarılan milyarlarca dolarlık kaynaklara baktığımızda, neden bu kadar yoksullaştığımızı da daha iyi anlıyoruz. Yukarda bahsettiğimiz oranlar dikkate alınırsa ekonomik krizde bahane edilerek siyasi iktidarın kamu emekçilerine daha fazla yoksulluğu dayatacağı açıktır" dedi.
'Emekçiler zamma mahkum edildi'
Daha önceki üç toplu sözleşme döneminde yetkili sendika olarak masaya Memur-Sen'in oturduğunu anımsatan Tunç, "2014-2015 yıllarını kapsayan toplu sözleşme döneminde 2014 yılı için hükümetin önerdiğinin altında bir rakam olan ve seyyanen ödenen 123 TL zamma imza atmıştır. 2015 yılında ise toplu sözleşme gereği yüzde 3+3 zam yapılmıştır. Bu sözleşme ile son 13 yılda ilk defa kamu emekçileri resmi enflasyonun altında zamma mahkum edilmişlerdir. 2018-2019 yıllarını kapsayan toplu sözleşme döneminde ise Memur-Sen, iki yıl için toplam yüzde 38,52 altında bir zamma asla imza atmayacağını iddia etmişti. Ancak hayallerin ve gerçeklerin aynı olmadığını bir kez daha gördük. 2018 için yüzde 4+3,5; 2019 için ise yüzde 4+5 oranına çektikleri zamma imza atarak, bu zamları kazanım gibi kamu emekçilerine açıklamakta bir sakınca görmediler."
Tunç, son olarak ise talepleri sıraladı:
“* Temel ücretler arttırılmalı, en düşük ücret yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır.
* Her türlü ek ödemenin emekli aylığına yansıması sağlanmalıdır.
* 2019 Yılı için gerçekleşen Enflasyon+Büyüme Oranı (Refah Payı) kadar ek zam yapılmalıdır.
* TÜİK verilerine göre, 2020 itibariyle ortalama kira bedeli olan bin TL kira yardımı ödenmelidir.
* Bütün büro emekçilerine; yılda bir olmak üzere bin 500 TL giyim yardımı ödenmelidir.
* Eş ve çocuk yardımı 750 TL olmalıdır.
* Kamu emekçilerine, yılda iki kez tam maaş tutarında ikramiye ödenmelidir.
* Çalışmayan eş için yapılan aile yardımı emeklilikte de devam etmelidir.
* Ek göstergelerde güncelleme yapılarak, ilk, orta ve lise mezunlarının da ek göstergeden yararlandırılmasına imkân sağlanarak, en az 3600 ek gösterge tüm büro emekçilerine verilmelidir.”
(Mezopotamya Ajansı)