SEÇTİKLERİMİZ – Ayşe DÜZKAN Artı Gerçek için yazdı: iktidar korona salgını dahil her gelişmeyi kendi lehine çevirmenin bir yolunu buluyor, malum. görebildiğimiz son taslağın mahkûmları salgından korumakla ilgisi yok.
biliyorsunuz, çok uzun bir zamandan beri infaz hâkimliği kanununda ve ceza infaz yasasında değişiklikle ilgili tasarı gündemde. bu, dışarıdakiler ve içeride yakını olmayanlar için ikinci planda bir mesele olabilir ama cezaevlerinde en çok konuşulan şey, mahkûm yakınlarının da yakından ilgilendiği bir konu. mhp, bu insanların oyuna talip olduğu için her seçim döneminde ama basın ama fısıltı gazetesi aracılığıyla konuyu gündeme getiriyor. ancak bizim erkek şiddeti, başkalarının cinsel suçlar dediği konuda gelişen toplumsal hassasiyet akp’nin adım atmasını zorlaştırıyor. kelimenin gerçek anlamıyla, insanların duyguları ve hayatlarıyla oynanıyor. şunu hatırlatayım, hapsedilmek zaten yeterince büyük bir ceza ama hapishanelerin insanlığa yakışmayacak koşulları bu cezayı insanlık dışı bir boyuta taşıyor.
korona salgını sebebiyle konu başka bir hâl aldı. salgın koşullarında cezaevinde kalmak, sadece yaşlılar ve hasta olanlar için değil herkes açısından virüse maruz kalma ve yeterli tıbbi bakıma ulaşamama anlamına geliyor. yani hapis cezası idama dönüşme riski taşıyor.
iktidar korona salgını dahil her gelişmeyi kendi lehine çevirmenin bir yolunu buluyor, malum. korona salgınını da siyasi mahkûmları kapsamayacak bir af girişiminin aracı olması ihtimali yüksek. nitekim geçtiğimiz günlerde sosyal medyada #infazdeğişikliğindeeşitlik hashtag’i yaygın biçimde paylaşıldı. görebildiğimiz son taslağın mahkûmları salgından korumakla ilgisi yok. bazı mahkûmlar, bu düzenlemelerle dışarı çıkabilir ama sadece siyasiler değil, başka mahkûmlar da o koşullarda hayatlarını sürdürmeye devam edecek. pakete göre, bir kereye mahsus olmak üzere, denetimli serbestlik süresi üç yıla çıkacak. bilmeyenler için söylüyorum, hapis cezasının bir yılı dışarıda denetimli serbestlik yani zorunlu çalışma, düzenli imza vb. uygulamalar altında geçiriliyordu. bu, bir sefere mahsus olmak üzere üç yıla çıkartılacak, siyasiler bundan yararlanamıyor. yine bir kereye mahsus olmak üzere altı yaşından küçük çocuğu olan kadınlar ve 70 yaşını bitirmiş hükümlüler için denetimli serbestlik süresi 4 yıla çıkartılacak. bu uygulamalarla dışarı çıkanlar olacaktır. buna karşılık bundan sonra örneğin taciz, tecavüz vb. suçlardan yargılananlar daha az ceza alacak. dediğim gibi, paketin mahkûmları korona salgınından korumakla bir ilgisi yok. oysa yine başta da belirttiğim gibi, hapishanede kalmak hukuk sınırları içinde bir ceza ama salgın hastalıkla ölme riskine terkedilmenin hukukla bir ilgisi yok.
bu vesileyle, suç, adalet ve ceza üzerine biraz düşünmek istiyorum ve başta angela davis olmak üzere çeşitli yazarların, suç ve cezaevlerinin ilgası üzerine yazdıklarını okumanızı rica ediyorum…
… Ayşe DÜZKAN’ın Artı Gerçek’teki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN