Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın, seçimden 17 gün önce İzmit’te attıkları şehir hastanesinin temeli kaybolmuş. Temel atma törenine Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, kampüse adının verileceği açıklanan ve bir süre önce Milli Savunma Bakanlığı’na atanan Vecdi Gönül, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, milletvekilleri Zeki Aygün ve İlyas Şeker, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zekeriya Özak da katılmışlardı.
Anlaşılan o ki temeli sağlam atmışlar. O kadar ki görünmez olmuş!
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre Kocaeli İl Sağlık Müdürü Mürsel Durmaz da bir süre önce gittiğinde temeli göremediğini, temel atılan yerin üzerinin kapatılıp düzleştirildiğini, kendilerinin temas halinde olduğu şirket yetkilisine de ulaşamadığını söylemiş ve eklemiş: “Şirket niye durdurdu, temel niye kapatıldı, ben de bilmiyorum. Ancak neticede ortaya konulmuş bir irade ve teminat var. Şirketler bu teminata imza atmış. Vazgeçtikleri takdirde çok büyük teminat öder. Ayrıca aynı şirket Ankara ve İzmir’de de benzer proje yapacak. Kocaeli’deki onlardan daha küçük. Temelin üzerinin kapatılması da durduruldu anlamına gelmiyor.”
İhale ilanına göre asıl adı “Kocaeli Entegre Sağlık Kampüsü” olan bu sağlık tesisinin ihalesini Gama Holding-Türkerler iş ortaklığı almıştı. Anımsayanlar olabilir, kimilerinin en büyük hayallerinden olan Kocaeli şehir hastanesi için nedense askeri alan tahsis edildi. Yetmedi alan mayınlı çıktı; zaten Kocaeli’nde bölgenin adı “cephanelik”.
Ama sorun sadece Kocaeli’ne has değil. Yine seçimlerden önce İzmir şehir hastanesinin temeli bir değil iki kere atıldı. Sağlam olsun da kaybolmasın istendi anlaşılan. Yine şatafatlı otellerde onlarca kredi kuruluşu temsilcisi, en az iki bakan, şirket sahipleri ve konukların katılımıyla “finansal kapanış sözleşmesi” adı verilen törenler yapıldı. Bu törenlerin çoğunda devasa bir çek devlet ve şirket temsilcileri tarafından birlikte tutularak objektiflere mutlu pozlar veriliyor. Bunun asıl nedeni, o devasa çekin üzerinde yazan tutar iki tarafın da borcu. Borç bulduk diye hep birlikte seviniyorlar yani.
Yine yakın zamanda böyle gösterişli bir borçlanma töreni de Bilkent şehir hastanesi için yapıldı. İnşaatı da devam eder görünüyor, ama “küçük” bir sorun var; hastaneye gidecek yol yok. Bu nedenle Atatürk Orman Çiftliği’nden geriye kalan alanları, içindeki Botanik Bahçesini de bölecek bir yol planı yapılıyor. Yolun güzergahı ODTÜ’den geçiyor. Yani ODTÜ kampüsü altından ya da üstünden ikiye yarılmak zorunda ki hastaneye hastalar ulaşabilsin. Tarafların ışıldayan gözlerle övündükleri “Avrupa’nın en büyük sağlık tesisine” gidecek yol yok anlayacağınız!
Bu arada söylemeden geçmeyelim Bilkent şehir hastanesi için Orman Bakanlığı’ndan 2009 yılında tahsis edilen arazi belgeye göre “orman vasfında” ve tahsisi belgesinde “hastane dışında hiçbir ticari tesis yapılmamak kaydıyla” yazıyor. İnşaat alanındaki 8 bin araçlık otopark, kongre merkezi, AVM, otel inşaatlarının niteliği ne diye soranlara yanıtım şu, “ticari değil kamusal nitelikte sayılması gerektiğine dair kanun tasarısı” ilk fırsatta gündeme gelir, eminim.