Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşuyor.
Konuşmasına ekonomiyi överek başlayan Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı kabinesinin yanında olduklarını ve ekonomi yönetimine güvendiklerini söyledi.
“Enflasyon tek haneye getirilecek”
Enflasyonun sorun olduğunu kabul eden Bahçeli, tek haneye ineceğine inandığını da ifade etti:
“Enflasyon her insanımızı haklı olarak rahatsız etmektedir. Gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan bir başka olumsuzluktur. Enflasyonla mücadele kesintisiz sürmektedir ve desteğimiz tamdır. Enflasyonun tek haneye gerileyeceğine inancım tartışmasızdır.”
Sağlık Bakan’ına sahip çıktı
Yenidoğan çetesine ilişkin konuşan ve Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na sahip çıkan Bahçeli, şunları söyledi:
“Adli süreç zamanında işletilmiş, hastaneler zamanında mühürlenmiştir. Sağlık Bakanı’nın istifasını istemek hangi akla hizmettir? Sağlık alanındaki ilerlemeleri karalamak kimlerin tertibidir? Olayı anında istismar etmek, siyasete pervasızca malezeme yapmak ahlaksızlık değil midir? Sağlık Bakanı’nın istifasını isteyenlerin bebeklerin hakkına sahip çıkmak gibi bir gündemi yoktur. Bunların işleri güçleri nifak.”
İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu’nu da hedef alan Bahçeli, şöyle konuştu:
“Yaptığı konuşmada anayasanın ilk 4 maddesine olumlu anlamda dokunulabileceğini söylemesi bir skandal ve tertibin göstergesidir. Baş olan ayaklar milletin sabrını boşa yormasın, bayramlık ağzımı daha fazla açtırmasın.”
Fethullahçı çetenin lideri Gülen’in ölümünden de bahseden Bahçeli, “Yapılan hiçbir kötülük kimsenin yanına kalmaz, yarına da bırakılmaz. FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı. Casusluk eğitimi aldığı ülkede öldü gitti. Dileğim cehennemde ebediyen yanmasıdır” dedi.
Türkiye’nin yeni bir çözüm sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliğimizi daha da kuvvetlendirmeye ihtiyacı vardır ve olmalıdır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin sorununu çözmek elbette mecburidir ama kolektif kimliğe ve etnik düzeyde bir çözüme atıf yapmak vahim bir tehlikedir.
Türkiye, asimilasyon politikasına hiçbir zaman tenezzül etmemiştir. Terör başka, siyaset başkadır. İkisi arasında kalın bir duvar örülmeden ve silah dışlanmadan, en başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere Türk vatandaşları layık olduğu huzur ve güvenlik mertebesine ulaşamayacaktır.
1. Tek başına silahlı mücadele hiçbir zaman terörü sona erdiremez, terörün silahlı çözümü de de yoktur.
2. Gerçek dünya ile teröristin kanlı hayatı arasında çok fark vardır.
3. Terör örgütünün inancını değiştirme çabası boşunadır. Terörle hiçbir yere varılamaz. Türkiye bölücü teröre asla rıza göstermeyceki, müzakere çabnakalrı işe yaramayacaktır. Bir yandan terörle amansız mücadele derken diğer yandan demorkatik reformların sosyal ve ekonomik düzenlemelerin yapuılması akla en yakın seçenektir.
Terör eylemlerine ön şartsız son verilmesi, bütün teröristleri silahlarıyla dağan inip devlete teslim olmaları türk adaletinin vereceği hükme razı olmaları terör örgütü için tek çıkıştır.
TBMM’de her meselenin çözümü mümkün ve mecburidir.
PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgili bir çağrı daha yapan Bahçeli, şöyle söyledi:
“Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkıının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bnundna yararlanmasının önüğ de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İ;mralı’dan DEM’e uzansun, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız.