SEÇTİKLERİMİZ- Selahattin DEMİRTAŞ Yeni Yaşam için yazdı:AKP ile birlikte ağırlıklı olarak din sosuna bulanmış bir milliyetçilikle beraber uygulamaya konuldu. Ders müfredatına kadar yansıyan ayrımcı ruh ve anlayış minik zihinleri zehirlemeye, ötekine karşı kin besleyecek boyutlara taşımaya devam ediyor.
On beş yıl kadar önce Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 20 günlük bir insan hakları eğitimine katılmıştım. Eğitim kapsamında, sıradan bir devlet okulunda çocuklara verilen bir ayrımcılık dersini takip etmiştim. Sekiz dokuz yaşlarındaki, değişik kıtalardan gelip ABD’ye yerleşmiş siyah, beyaz ve sarı ırktan göçmenlerin üçüncü, dördüncü nesil çocuklarıydı bunlar.
Bu ders, haftada iki saat olarak tüm sınıflarda işleniyormuş. Dersi beyaz bir kadın öğretmen anlatıyordu. Öğretmen, tahtaya astığı büyükçe görseller eşliğinde bir zamanların ABD’sinde siyahlara yönelik ayırımcılığı örnekleriyle anlatıyordu. “Belki inanmayacaksınız çocuklar, ama bir zamanlar bizim ülkemizde siyahların beyazlarla aynı otobüse binmeleri, aynı lokantada yemek yemeleri, hatta aynı tuvaletleri kullanmaları bile yasaktı” diyerek tahtaya asılı görsellerle o uygulamaların ne kadar feci, ne kadar utanç verici olduğunu işliyordu. Öğretmen dersi işlerken, yeri geldiğinde devleti ve hükümetleri acımasızca eleştirmekten, beyazların bu suça nasıl ortak olduklarını belirtmekten çekinmiyordu. Minik çocuklarsa “Aman Allah’ım”, “Hayır, inanamıyorum”, “Olamaz, çok korkunç” gibi nidalarla şaşkınlıklarını gösteriyorlardı. Her biri, yanındaki diğer renkten çocuğa sarılarak biz öyle olmayacağız mesajı veriyorlardı adeta. Sınıfın en arka sıralarından birinde oturmuş, bana eşlik eden tercüman arkadaşla birlikte dersi izlerken aklım Türkiye’ye gidip geliyordu.
ok kültürlülüğü tehdit olarak görmek, ırkçılığın yansıması ABD dahil olmak üzere dünyanın her yerinde ırk ayırımı, özellikle de siyahlara dönük bariz ayrımcılık şekil değiştirerek, inceltilerek veya gizlenerek sürdürülüyor. Irkçılık denen illet, kölelik döneminde olduğu gibi barbarca ve kaba saba olmasa da sinsi yöntemlerle her yerde varlığını sürdürüyor. Fakat yine de ABD’deki bu ayırımcılık karşıtı mücadele ve bunun ilkokul müfredatına kadar yansıyan etkisi son derece önemli. Çocuklara verilecek eğitimde eşitlik, adalet, birlikte yaşam, çok kültürlülük, demokrasi gibi evrensel değerlerin işlenmesi hayati önem taşıyor. Tabii ki aynı anlayışın, paralel bir şekilde, aile ortamındaki, medyadaki, film ve dizilerdeki, siyasetteki, sanat ve edebiyattaki, sosyal ve ekonomik hayattaki pratik uygulamalarla desteklenmesi gerekir.
Çok kültürlülük, çok dillilik, çok inançlılık bugün artık bütün toplumların en yalın gerçeğidir. Bundan kaçınmak imkansız olduğu gibi, bunu tehdit ya da tehlike olarak görmek de ırkçılığın bir yansımasıdır. Yapılması gereken şey, toplumların tüm farklılıklarının bir arada, barış içerisinde yaşamasını sağlayacak demokratik kültürü adım adım inşa etmektir.
Selahattin DEMİRTAŞ’IN Yeni Yaşam’daki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN