İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan bir soruşturma kapsamında 25 Ekim’de İstanbul’da gözaltına alınan ve 30 Ekim’de çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Bedirhan Sarsılmaz, Marmara (Silivri) 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor.
Tutuklu bulunduğu cezaevinden avukatları aracılığıyla değerlendirmelerde bulunan Sarsılmaz tutuklanmasının güncel politik atmosferden bağımsız olmadığını belirtti.
‘Hukuki değil, politiktir’
Sarsılmaz, “Halkın iradesine kayyımların atandığı, belediye başkanlarının tutuklandığı, esasında tüm toplumun siyasi iktidar tarafından hizaya çekilmek istendiği bir süreçte hakkımda tutuklanma kararı verilmesi hukuki değil politik bir karardır. Kamuoyunun bildiği üzere mesleki faaliyetimi icra ederken duruşma esnasında gözaltına alındım ve sonrasında tutuklandım. Hem gözaltına alınma biçimim hem de hakkımda tutuklanma kararı verilmesi, benim şahsımda özgürlükçü hukuk anlayışıyla avukatlık pratiği yürütmeye çalışan tüm hukukçulara verilmek istenen bir gözdağı olarak değerlendirilebilir” dedi.
‘Cezaevleri hak ihlalleri deryasına dönüştü’
Cezaevindeki hak ihlallerine de değinen Sarsılmaz, ülkedeki cezaevlerinin “hak ihlalleri deryasına” dönüştüğünü ifade etti. Kendi yaşadığı hak ihlaline işaret eden Sarsılmaz, “Tutuklandıktan sonra getirildiğim Marmara 5 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda henüz tutukluluğumun 4’üncü gününde, avukat görüş kabininde avukatlarımla yaptığım görüşme esnasında koridordan geçerken karşılaştığım ve müvekkilim olan bir mahpusla selamlaştığımız ve birbirimize sarıldığımız gerekçesiyle ikimiz hakkımda disiplin soruşturması başlatıldı. Selamlaşmak ve sarılmak gibi binlerce yıldır yaşattığımız insani değerlerin dahi soruşturmaya konu edildiği bir hapishane gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Ancak bu insani değerlerden korkmak yerine, selamlaşma ve sarılmanın sadece bireysel değil toplumsal koşullarını da oluşturmak gerektiği bilinciyle, bu değerleri yaşatmaya devam edeceğimizi de belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Mücadele kararlılığı
Sarsılmaz, “Tutukluluk sürem boyunca dikkatimi en çok çeken hususun, Kürtçe şarkı söylediği, Kürtçe şarkı eşliğinde halay çektiği, hapishanedeki yakınına para gönderdiği, gazetecilik faaliyeti yürüttüğü gibi gerekçelerle haksız bir şekilde özgürlüğünden mahrum bırakılan onlarca insanın, bu koşullara rağmen özgür ve eşit bir yaşamın inşa edileceği, toplumsal barışın hakim kılınacağı umuduyla, bunun mücadelesini yürütme kararlılıklarını yitirmemeleri olduğunu belirtebilirim” diye kaydetti.
‘Kürt kimliğim illegalize edilmek isteniyor’
Sarsılmaz, avukatlık kimliğinin illegalize edilmek istendiğini ifade ederek, “Sonuç olarak bu tutuklamayla birlikte hem avukatlık pratiğim hem de Kürt kimliğim illegalize edilmek istenerek hedef alındı. Bu hukuksuzluğu yaşayan onlarca insandan sadece birisiyim. Ancak şunu belirtmek isterim ki; bu tutuklama benim için mücadeleyi büyütme gerekçesi olacaktır. Bu temelde öncüllerimizden aldığım mücadele mirasını yaşatarak; özgürlük adalet ve hukuk mücadelemizi her koşulda ve her alanda sürdüreceğim” ifadelerini kullandı.
(MA)