10 Eylül 2024’te Venezuela’nın Karakas kentinde “Faşizme, Neofaşizme ve Diğer Benzer İfadelere Karşı Dünya Kongresi” düzenlendi. Kongre’ye 95 ülkeden 1.200’den fazla delege katıldı. Kongre’nin kapanışını Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro yaptı.
Maduro kapanış konuşmasında Kongre’nin “faşizme ve sömürgeciliğe karşı büyük bir uluslararası hareketi ilerletmek için iyi bir başlangıç noktası” olduğunu belirtti ve temel amacının farklı bir dünya için mevcut ve gelecekteki mücadeleleri vermek ve aşırı sağın Güney Amerika ülkesinde ve dünyanın birçok ülkesinde ürettiği şiddete karşı koymak olan “Anti-Faşist, Anti-sömürgeci, Anti-emperyalist Enternasyonal”in kurulduğunu, merkezin Karakas olacağını ve koordinasyon komitesinin hemen faaliyete geçeceğini duyurdu.
Nicolas Maduro, “aşırı sağın, kuzeyin belirlediği programı izleyerek bir kez daha Venezuela’ya Amerikan askeri müdahalesi talebinde bulunmaya başladığını” belirtti, “faşizmin veya aşırı sağın Venezüella’da asla siyasi iktidara gelmeyeceğine” dair güvence verdi.
Başkan ayrıca “dünyanın dört bir yanından” yaratıcıları, yazarları ve entelektüelleri neo-faşizm, faşizm ve “sosyal ağların savaşı” olguları üzerine çalışmalar sunmaya ve Libertador Eleştirel Düşünce Ödülü’ne katılmaya çağırdı.
“Faşizme, Neofaşizme ve Diğer Benzer İfadelere Karşı Dünya Kongresi”, geçen 28 Temmuz başkanlık seçimlerini çevreleyen siyasi tartışmalar bağlamında bu Güney Amerika ülkesinde gerçekleşti; muhalefet seçim sürecindeki usulsüzlükleri kınarken, Hükümet, Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlı faşist akımların darbe girişimini suçluyor. Maduro, ABD’nin hâlâ suikast planları yaptığını iddia etti. “Venezuela’da uluslararası saldırganlıkla ve çok tehlikeli bir faşist, cani salgınla karşı karşıyayız. Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti (…) bu seçim sürecini kullanmak ve Venezuela’ya karşı çok boyutlu bir operasyon başlatmak için bir politika tasarladı. Bana suikast planlarını, ülkedeki askeri birliklere ve siyasi iktidar merkezlerine yönelik şiddet planlarını keşfettik” dedi. Uluslararası faşizme kucak açan İspanya’yı, Lima Grubu ve Amerika Devletleri Örgütü’nün darbecilere destek veren ülkelerini eleştirdi.