Gezi Davası’nda verilen karara tepki gösteren Ankara Barosu, “Ankara Barosu olarak hukuksuzluğun ve adaletsizliğin dün olduğu gibi bugün ve yarın da tam karşısında olacağımızı bildiririz.” açıklamasını yaptı.
Gezi Dava’sında çıkan hukuksuz kararın ardından Ankara’da avukatlar “Hukuk siyasetin aracı olmamalıdır” diyerek, hukuk tarihine sürülmüş kara lekeyi unutmayacaklarını söylediler.
Osman Kavala’nın “Hükümeti kaldırmaya teşebbüsten” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi de 18’er yıl hapis cezasına çarptırıldığı Gezi Davası’nın duruşması dün tamamlandı.
Verilen hukuksuz karara karşı Ankara Barosu avukatları ve yurttaşlar, Sıhhiye Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi. “Hukuk siyasetin aracı olmamalıdır” başlıklı açıklamada u ifadelere yer verildi:
“Gezi eylemleri ülkemizde ifade hürriyetinin en yalın ve doğrudan kullanıldığı dönem olarak tarihimizdeki yerini aldı. Bu eylemlere ilişkin yapılan yargılama ve neticesinde dün verilen karar toplumun vicdanında kabul görmeyen hukukla ve adaletle bağdaşmayan bir karardır. Maalesef hukuk devleti olma vasfını günbegün kaybetmekteyiz. Siyasi mülahazalar yargı eliyle hüküm haline getirilmekte, yar günlük siyasi politikaya alet edilmektedir. Bu durum kabul edilebilir değildir.
Anayasal hakkın kullanımından ibaret olan eylemin anayasal bir suç olarak vasıflandırılması suretiyle, anayasal hakkını kullanan bireylerin sanık sandalyesine oturtulması ve toplumun adalet duygusuna meydan okurcasına mahkum edilmesi; kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulandığı ve yargının bağımsız olduğu bir hukuk devletinde mümkün değildir.”
‘Hukuk tarihimize sürülmüş bir kara lekedir’
Vatandaşların Gezi’de temek hak ve özgürlüklerinden olan toplantı ve gösteri yürüyüşünü etkin bir şekilde kullandığı bir eylem olduğuna dikkat çeken açıklamada, “Vatandaşlarımızın sanık sandalyesine oturtularak mahkum edilmesi, toplumun vicdanında kabul görmemiş ve vatandaşlarımızın hukuka olan inancı bir kez daha ağır bir yara almıştır. Yargılamanın her aşaması ve sonunda verilen karar hukuk tarihimize sürülmüş kara lekedir. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet bu lekeyi elbette silecektir; ancak bu lekeyi sürenlerin toplum vicdanındaki mahkumiyeti ve tarihin karanlık sayfalarındaki yeri baki kalacaktır” denildi.
‘Dün olduğu gibi bugün de yarın da tam karşısında olacağımızı bildiririz’
Açıklamada son olarak şu sözlere yer verildi:
“Cumhuriyetimizin ihtiyacı olan; fikri hür, vicdanı hür, irfani hür nesiller ancak ifade özgürlüğünün korunduğu ve cezalandırılma tehdidi altında olmadığı demokratik bir hukuk devletinde yetişecek ve varlığını sürdürecektir.
Ankara Barosu olarak hukuksuzluğun ve adaletsizliğin dün olduğu gibi bugün ve yarın da tam karşısında olacağımızı bildiririz.”
(İLERİ HABER)