AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan düzenlediği basın toplantısında “Taliban’la gerektiğinde görüşme yaparız. Taliban’ın Kabil Havalimanı’nın işletilmesi noktasında teklifleri var, bize” dedi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek ve Karadağ Ziyaretleri öncesi İstanbul Atatürk Havaalanı’nda basın toplantısı düzenledi. Afganistan’da görev yapan TSK personelinin tahliyesinin devam ettiğini ve tahliyeleri en kısa zamanda tamamlanacağını belirten Erdoğan, “Kimlerin nasıl, ne tür eleştiriler yaptığını bilemem. Herkes istediği eleştiriyi yapabilir. Bizim de kiminle nerede, ne zaman, ne gibi görüşmeler yapacağımız için kimseden izin almak gibi bir lüksümüz de yoktur. Biliyorsunuz büyükelçiliğimizi Kabil Havalimanı’nın içindeki askeri bölüme taşıdık. Bizim büyükelçiliğimiz bu tür faaliyetlerini sürdürüyor. Taliban’la ilgili olarak 3,5 saat süren görüşmeyi büyükelçiliğimiz nezaretinde orada arkadaşlarımız sürdürdü. Ondan sonraki süreçte de gerekirse burada yine bu tür görüşmeleri yapma fırsatımız olacak. Bu tür görüşmelerle süreci bir defa sağlıklı yürütmenin gayreti içindeyiz. Onların beklentileri nedir, bizim beklentimiz nedir, bütün bunları görüşerek yapacaksınız. Görüşmeden bu tür şeyleri yapmak mümkün değil. Bu bakımdan da diplomasi diyorsanız, bu insanlara şunu da söylemek lazım. İşte diplomasi budur. Bunu da birinci derecede Dışişleri, Dışişleri’nin temsilcileri, siyasiler yürütür. Şu anda yaptığımız budur. Şu anda arkadaşlarımız bunu kararlılıkla sürdürmektedir. Merkel’le bizim biliyorsunuz sık sık görüşmelerimiz var, yol haritalarını gözden geçiriyoruz. Fakat tabii bazı şeylerde çok geç kaldıkları da ortada. Türkiye ile çalışma tespiti geç alınmış bir karar. Herkes Afganistan’ı terk ederken biz Afganistan’ı terk etmedik. Biz Afganistan’da Kabil Havalimanı’nda kaldık, orada süreci de en ideal şekilde sürdürdük” dedi.
1.5 milyon göç
Taliban’dan kaçan insanların durumuna dair de konuşan Erdoğan, şöyle devam etti: “Şu anda göç baskısının en yakın olduğu ülke Türkiye. Ama Türkiye’nin içindeki bazı mahfiller var ki bunlar hep söylüyorum ya yalan terörü, bunlar yalan terörü estiriyorlar. Nedir söyledikleri, şuanda 1,5 milyon Afgan göçü söz konusu. Ben size resmi rakam söylüyorum, İçişleri Bakanlığımızın kayıtlarında kayıtlı- kayıtsız mevcut göçmen sayısı Afganistan’dan 300 bin.”
“Merkel’le görüşüyoruz”
Göç konusunu Almanya Şansölyesi Angela Dorothea Merkel ile de de konuştuklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: “Merkel’le bizim biliyorsunuz sık sık görüşmelerimiz var, yol haritalarını gözden geçiriyoruz. Fakat tabii bazı şeylerde çok geç kaldıkları da ortada. Türkiye ile çalışma tespiti geç alınmış bir karar. Herkes Afganistan’ı terk ederken biz Afganistan’ı terk etmedik. Biz Afganistan’da Kabil Havalimanı’nda kaldık, orada süreci de en ideal şekilde sürdürdük. Şu anda göç baskısının en yakın olduğu ülke Türkiye. Ama Türkiye’nin içindeki bazı mahfiller var ki bunlar hep söylüyorum ya yalan terörü, bunlar yalan terörü estiriyorlar. Nedir söyledikleri, şu anda 1,5 milyon Afgan göçü söz konusu. Ben size resmi rakam söylüyorum, İçişleri Bakanlığımızın kayıtlarında kayıtlı- kayıtsız mevcut göçmen sayısı Afganistan’dan 300 bin. Bay Kemal, onun izinde gidenler bunu 1,5 milyon gibi açıklıyorlar. Bunların hepsi yalan, adamların işi gücü yalan. Bu yalan terörünü bir şaklaban bulmuşlar, onunla beraber sürdürüyorlar. Bizler göç konusunda hassasız. Sınırlarımızı bu tür duvarlarla örmüş olacağız. Afganistan’daki tabloyu, durumu görmemiz lazım. Afganistan’da şu anda ciddi bir yönetim boşluğu söz konusu. Önce burada yönetimin belli olması, yönetimin belirgin hale gelmesi, yönetimin belirgin hale gelmesinden sonra da biz o zaman kararını verecek, kurumlarımız o zaman kararlarını verecek. Örneğin şu anda THY, asker, sivil neyse İslamaabad’dan alıyor. Oraya askeri uçaklarımız taşıyor. Biz devletiz, devlet olarak olması gereken neyse onu yapıyoruz.
“Taliban’la görüşme yaparız”
Taliban’la gerektiğinde görüşme yaparız. Taliban’ın Kabil Havalimanı’nın işletilmesi noktasında teklifleri var, bize. Bu konuda şu anda henüz verilmiş bir kararımız yok. Orada her an her türlü ölüm vs. mümkün. Dünkü olayda 72 kişinin ölmesi… Orada eğer bizim adımız geçerse, kalkıp da Türkiye Cumhuriyeti işletiyor, buna rağmen 72 kişi öldü, buna biz bulaşırsak bunu izah edemeyiz. Onun için bizim şu anda kararımız söz konusu değil. Biz şu anda askerimizi sivil vatandaşımızı önce İslamabad’a, oradan da ülkemize getiriyoruz. Şu anda uçak seferlerinin başlaması vs. bunlarla ilgili acelemiz yok. Orada sükunet hâkim olduğu zaman gerekli kararı veririz.
Afgan halkı bizim asırlarca kardeşimiz olmuş ve onların din, dil vs.. bizimle aynı dünyayı paylaşmış olan insanlardır. Biz onlarla zaten ayrı düşünemeyiz. İnşallah orası da selamete çıksın. Biz de adamlarımızı atalım. Muhalefetin bu tür yalanlarda, iftiralarda hiçbir zaman geri dönüş yaparak özür dilediğini duydunuz mu, bunların karakterinde bir defa böyle bir şey yok.”