Ermeni soykırımını kabul etmeyen fakat milletvekili aday listesinde Ermeni adaylara yer veren CHP ve AKP’nin bu taktiğini “çarpıcı” olduğunu söyleyen Agos Gazetesi yazarı Pakrat Estukyan, “Seçim taktikleri bambaşka bir siyaset Türkiye’de ve itiraf etmek gerek ki çok ahlaklı bir alan da değil. Adaylık süreciyle birlikte bir çeşit tilki hesapları yapıyor siyasiler” dedi. Ermeni aday göstermenin tek başına yeterli olmayacağı belirterek 1915 soykırımıyla yüzleşme çağrısı yapan Avukat Fethiye Çetin ise, bu konuda bir tek HDP’nin samimi olduğunu söyledi.
Türkiye’de yakın tarihin en kritik seçimlerinden biri olarak değerlendirilen 7 Haziran seçimlerine dair hazırlıklar sürerken, partilerin aday listelerine ilişkin yorumlar da gelmeye devam ediyor. Milletvekili aday listesi, Türkiye’deki farklı inanç ve kimliklerden halkların temsiliyeti açısından en dikkat çeken parti, 7 Haziran seçimlerinin startını binlerin coşkulu katılımıyla veren HDP. Türkiye ve Kürdistan’daki seçim çalışmasını sürdüren HDP, tüm halklarından temsiliyeti sağladığı gibi gösterdiği adaylarla Ermenilerin de Meclis’te temsil edilmesini sağlamaya çalışıyor.
Ermeni soykırımını kabul etmeyen CHP ve AKP’nin de milletvekili aday listesinde Ermeni adaylar yer alıyor. Ancak, AKP ve CHP’nin aday listelerinde farklı kimliklere yer vermesi, “HDP’nin kaba taklitçiliği” şeklinde yorumlanırken, Agos Gazetesi yazarı Pakrat Estukyan, Avukat Fethiye Çetin ve Nor Zartonk temsilcisi Arno Kalaycı, partilerin aday listelerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Diğer partilerin de Ermeni aday göstermesini olumlayan Nor Zartonk temsilcisi Arno Kalaycı, HDP’nin ilk kurulduğu günden bu yana yeni bir yaşamı tarif ettiğini söyleyerek, “Bu yaşamı da Türkiye’de yaşayan halklarla, farklı inanç gruplarıyla, kadınlarla, LGBTİ’lerle, gençlerle ve elbette işçi sınıfıyla birlikte inşa edeceğini söylüyor. Dolayısıyla zaten bu iddiada olan bir parti HDP” dedi.
Cumhuriyet tarihinde daha önce de farklı etnik gruplardan ve inanç gruplarından milletvekillerinin Meclis’te zaman zaman yer bulduğunu belirten Kalaycı, farklı kimlik ve inanç gruplarına yönelik sistematik olarak uygulanan asimilasyon, inkar ve imha politikalarını hatırlatarak, HDP’nin bu noktada diğer partilerden ayrıldığını ifade etti. Kalaycı, HDP’nin sadece bir temsili değil, asimilasyoncu politikalara karşı güçlü bir itirazı temsil ettiğini vurguladı. Kalaycı, “Bu bağlamda HDP siyaseti ve vekilleri diğerlerinden ayrılmakta, farklı bir yerde durmaktadır. Bu duruşun genel siyasi tabloyu da zamanla değiştireceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
İstanbul’un 3 seçim bölgesinde de HDP’li Ermeni adayların seçim yarışı içinde olduğunun ve bu adımın çok önemli bir gelişmeyi gösterdiğinin altını çizen Kalaycı, Meclis temsiliyetinin Ermeni halkının sorunlarının çözümünde tek başına yeterli olmayacağını da ekleyerek şunları söyledi: “Gerçek bir temsil milletvekili sayısının ötesinde örgütlü bir halk örgütlü bir mücadele ile çözülebilir. Vekillik bu noktada motive edici bir rol üstlenebilir ve halkın sözünü geniş kitlelere taşıyabildiği, örgütlü mücadelenin önünü açabildiği ölçüde anlam kazanır.”
Avukat Fethiye Çetin de partilerin Ermeni aday göstermesinin olumlu bulduğunu dile getirdi. Fakat aday göstermenin tek başına yeterli olmayacağını belirten Çetin, “Şayet partiler özellikle geçmişte yaşananlar ve Ermenilere yapılanlar konusunda samimi iseler aday göstermenin dışında bazı adımlar atmaları lazım. Örneğin, 1915’te yapılanlarla yüzleşmeleri, bunu dile getirmeleri ve adalet, hakikat için neler yapacaklarını programlamaları lazım” dedi. Çetin, bu adımları attığı ve bu söylemleri kullandığı için HDP’yi bu konuda daha samimi bulduğunu da ekledi.
“1915’le yüzleşmediğimiz sürece, biz daha çok acılar yaşayacağız” diyen Çetin, “Seçimlerde Ermeni adayın gösterilmesinin pragmatik açıdan kullanılan bir araç olmadığını bize göstermesi için bu partilerin programlarında bu toplumsal kesimlerin sorunlarına ilişkin somut bir takım hedefler olmalı. Eğer biz bunu görmüyorsak o zaman pragmatik açıdan araçsallaştırılmış bir konudur. Ben bu anlamda kendime en yakın parti olarak HDP’yi görüyorum çünkü canı yanmışların partisi. Adaleti demokrasiyi hakikaten samimi biçimde talep eden tek parti” şeklide konuştu.
Partilerin aday listelerindeki Ermeni adaylara ilişkin “Çarpıcı olan HDP’nin değil, AKP’nin ve CHP’nin seçilebilecek yerlerden Ermeni adaylar göstermiş olması” diyen gazeteci Pakrat Estukyan ise “HDP’nin Ermeni, Laz, Gürcü, Çerkes, Gürcü aday göstermesi çok doğal benim için. Zaten Meclis’te Süryani ve Türk halkından da temsilciler var HDP içinde. AKP ve CHP’nin HDP’nin adayları üzerinden bunu yapmaları niyetlerini sorgulamayı gerektiriyor” ifadelerini kullandı.
Estukyan, listelerinde Ermeni aday gösteren CHP ve AKP’nin bu taktiğine ilişkin, “Seçim taktikleri bambaşka bir siyaset Türkiye’de ve itiraf etmek gerek ki çok ahlaklı bir alan da değil. Adaylık süreciyle birlikte bir çeşit tilki hesapları yapıyor siyasiler. Ben bu onların aday göstermelerini tam da böyle görüyorum” değerlendirmesinde bulundu. HDP’nin diğer siyasi partiler için model olduğuna da vurgu yapan Estukyan, “HDP bir model oluşturuyor. Bunu kadın aday oranlarında da görebilirsiniz. HDP Türkiye’nin demokratikleşmesi için, demokrasi kültürünün yerleşmesi için motor gücü üstlenmiş durumda ve etkisi oluyor. Diğer partiler de onu takip etmek zorunda kalıyorlar” diye belirtti.
Kaynak:DİHA