Afganistan’ın güneyindeki Kandahar eyaletinde geçen ay Taliban ile patlak veren çatışmalar binlerce aileyi yerinden etti. Afganistan’da bir ailenin ortalama yedi kişiden oluştuğunu bildiren ulusal istatistik ofisi 22 bin ailenin yaklaşık 150 bin kişiyi temsil ettiğini belirtti.
Bölgedeki mülteci servisi müdürü Dost Mohammad Daryab, “Hepsi Afganistan’ın güneyindeki büyük şehir olan Kandahar’ın batı, kuzey ve güneydeki istikrarsız bölgelerden şehir merkezindeki daha güvenli bölgelere kaçtı” dedi.
Daryab, “Şehirdeki yerinden edilmiş bu insanları barındırmak için sadece dört kamp kurabildik. Afgan işadamları bize yiyecek yardımında bulunuyorlar” diye konuştu.
Euronews’in aktardığına göre, çatışmalardan kaçan Hafız Muhammed Ekber AFP’ye verdiği demeçte, “Çatışma başladığında kuzenlerim ve ben, eşlerimiz ve çocuklarımızla şehrin merkezine kaçtık. Artık aynı aileden 20 kişiyle tuvaleti bile olmayan bir yerde yaşıyoruz. Orada ne kadar kalacağımız hakkında hiçbir fikrim yok” ifadelerini kullandı.
Kandahar’ın güney, kuzey ve batı bölgelerinde çatışmaların devam ettiğini vurgulayan Kandahar Vali Yardımcısı Lalai Dastageeri, “Bazı güvenlik güçlerinin ihmali Taliban’ın yolunu açtı ve bu kadar yaklaşmalarına izin verdi” diyerek “tüm güvenlik güçlerini yeniden düzenleme sürecinde” olduğunu belirtti.
650 binden fazla kişinin yaşadığı Kandahar, nüfus bakımından Kabil’den sonra ülkenin ikinci büyük kenti. 1996 ve 2001 yılları arasında Kandahar bölgesi Taliban güçlerinin merkez üssü haline geldi.
Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı: Taliban değişmedi, hala eski baskıcı düşüncesini devam ettiriyor
Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Server Danış, “Taliban’ın düşüncesinde hiçbir değişiklik olmadığını ve hala eski baskıcı düşüncesinin devam ettiğini” söyledi.
Danış, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taliban’ın, kontrol ettiği bölgelerde masum insanları katlettiğini, kamu mallarını ve altyapısını tahrip ettiğini, zorla evlendirilmek üzere kadınları ve kızları kaçırdığını, özgürlükleri bastırarak insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları işlediğini belirtti.
Taliban üyelerinin ele geçirdikleri ilçelerde kamu binalarını tahrip ettiğini dile getiren Danış, Taliban’ın asla değişmediğini ve hala aynı düşüncesinin devam ettiği değerlendirmesinde bulundu.
Danış, Taliban’ın meşrulaştırılmak için uluslararası konferanslara davet edilmesi, Taliban mahkumlarının serbest bırakılması için Afgan hükümetine baskı uygulanması ve yabancı güçlerin aceleci bir şekilde Afganları yalnız bırakıp çekilmesinin telafisi bulunmayan yanlış olduğunu vurguladı.
Uluslararası toplumun, Taliban’ın hiçbir zaman gerçek barıştan yana olmadığını, savaşı ve şiddeti siyasi bir çözümden daha fazla tercih ettiğini anladığını belirten Danış, örgütün son zamanlarda daha çok şiddeti artırarak gerçek amacını ortaya koyduğunu kaydetti.
Ülkede şiddet olayları sürüyor
Afganistan’da barış süreci belirsizliğini korurken güvenlik güçleri ile Taliban arasındaki şiddetli çatışmalar devam ediyor. Taliban, haziranın son haftasında başlattığı saldırılarda Özbekistan ve Tacikistan sınırındaki ilçelerin tamamına yakınını ele geçirdi. Özbekistan’a açılan en önemli ticaret güzergahı olan Hayratan Sınır Kapısı’nı iki yönden kuşatan Taliban, güneybatıda Gazne vilayetine yoğunlaştı.
Afganistan’da ilerleyişine devam eden Taliban, 8 Temmuz’da ülkenin İran sınırındaki İslam Kale ve 14 Temmuz’da da Pakistan sınırındaki Spin Boldak Sınır kapılarını ele geçirmişti. Taliban; Badahşan, Tahar, Gazne, Herat, Kandahar ve Badgis vilayetlerinde şiddetli saldırılarla baskısını artırdı.
Taliban 407 ilçenin 150’den fazlasını ele geçirmiş bulunuyor. Taliban ise kontrolündeki ilçe merkezi sayısının 256 olduğunu savunuyor.
Ülkede 34 vilayet merkezi hükümet güçlerinin kontrolünde bulunuyor.