SEÇTİKLERİMİZ – Pınar ÖĞÜNÇ Duvar için yazdı: Evde kal demesi en kolayıdır. Vallahi gülesim geliyor. He ben de diyeyim, evde kal. Ben evde kalsam ne yiyeceğiz? Yarın markete neyle gideceğiz? Nereden baksan dört yüz bin lira doğal gaz geliyor. Borcum da var, kredi ödüyorum. Ödeyemezsem takacak faizi banka.
Hanidir “ölümüne çalışmak” tabiri inşaat sektörü için bir mübalağa olmaktan çıkmıştı. Salgın katmerledi. Dört yandan sesleri geliyor, irili ufaklı inşaatlar tam gaz… Şantiyesinde tek önlemin yemekhanede “çapraz” oturmak olduğunu anlatıyor 42 yaşındaki işçi; neredeyse 30 yıldır inşaatlarda. Kriz sektörü zaten durgunlaştırdığından, dört vasıtayla ulaştığı bu işi de gidecek diye ödü kopuyor. Tekstil işçisi oğlunun maaşı da yok artık çünkü, süresiz ücretsiz izinde. “Virüs” her işçi hanesinde.
Bir ayı biraz geçti. Bir site inşaatında çalışıyorum. Lükstür. On dakikada Levent’e gidiliyor, yeri de lüks. İnşaatın bir teslim tarihi var, bitene kadar çalışacağız işte. Nereden baksan altı-yedi ay sürer bu. İnşallah çalışabiliriz yani.
Şöyle diyeyim, herhangi bir önlem yok bizde. Birimize bulaşsa, hepimize bulaşacak. Yapa yapa yemekhanede oturan kişileri çapraza almışlar, ona da daha yeni başladılar. Nereden baksan kırk kişi vardır. Gurbetçi işçiler vardı, onlar memleketlerine gittiler. Pansiyonda kalıyorlardı, sağlıklı değildi hiç, kendileri dönmek istedi. Şantiyede yatan işçiler var, ben eve geliyorum. Yol uzun. Şimdi trafik açık olduğu için bir saate indi. Yani bir saat git, bir saat dön… İki vesait sabah, iki vesait akşam… İşte bu İETT araçları da bizim için sıkıntıdır. Kaç milyon insan kullanıyor, yanlış mı?
İki tane çocuk var bende. Büyük oğlum da çalışıyordu, tekstilde o, işine son verdiler daha yeni. 18’ine girmedi daha. Virüsten dolayı durdurdular işi, ücretsiz salıverdiler oğlanı. Yani aileyi geçindirmek bir bana kaldı şimdi. 42 yaşındayım. Şimdi bana soruyorsun ne zaman başlamışım diye, kendimi bildim bileli inşaattayım ben. Yaş olarak bilmiyorum vallahi, çocukluktan beri çalışıyoruz işte. Başka bir iş de hiç yapmadım. Fayans, tesisat, inşaatta aklına gelecek her tür iş. Farklı meslekleri inşaatlarda yaptık biz.
Memleket Bitlis, Tatvan. İzmir’de, İstanbul’da, gurbette, çok yerde çalıştım. Bu hastalık yeni çıktı. Ama bak, bu sene zaten aşırı derecede işsizlik vardı inşaatlarda. Hiç eskisi gibi değil. Krizden dolayı felaket duraklamış her yer. Ben de üç-dört aydır boştaydım, iş yok. Daha yeni 35 gündür çalışıyorum. Korkmaz mı insan şimdi işsiz kalacak diye… Bir de bak, dört-beş sene önce aldığım maaşla çalışıyorum, aşırı derecede gerileme oldu maaşlarda. Oğlan da çalışınca ancak kıt kanaat geçinebiliyorduk. O da işsiz kalınca kaldık öyle. Ama hastalıktan dolayı yeni iş baksın diye kıyamıyorum da şu anda.
Pınar ÖĞÜNÇ’ün Gazete Duvar’daki yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN