ABD merkezli CNN’e konuşan Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Suriye’deki cihatçı grupların öncüsü El-Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Eş-Şam’ın (HTŞ) bir terör örgütü olduğunun altını çizerken Esad hükümetinin baskılarla karşı karşıya kalmasından dolayı üzüntü duymadıklarını söyledi.
Sullivan, şu ifadeleri kullandı:
“(HTŞ) Amerika Birleşik Devletleri tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla, bu örgütün planları ve hedefleri konusunda ciddi endişelerimiz var… Tabii ki aynı zamanda, Rusya, İran ve Hizbullah tarafından desteklenen Esad hükümetinin belirli türde baskılarla karşı karşıya kalmasından dolayı üzüntü duymuyoruz. Bu karmaşık bir durum. Durumu yakından izliyoruz ve bölgesel ortaklarla yakın temas halinde kalıyoruz.”
Ryder: ABD’nin hiçbir şekilde ilgisi yoktur
Pentagon Basın Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, yaptığı basın açıklamasında ABD’nin “gerilimin azaltılmasını teşvik ettiğini” söyledi Suriye hükümetine karşı muhalif grupların hızla ilerleyerek yıllar sonra ilk kez Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep’i ele geçirdiği saldırıya ilişkin konuşan Ryder, şu ifadeleri kullandı:
“Şunu netleştirmek istiyorum ABD’nin, kuzeybatı Suriye’de bulunan Halep ve çevresinde gelişen, terör örgütü olarak tanımlanan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) tarafından yürütülen operasyonlarla hiçbir şekilde bir ilgisi yoktur.”
Suriye hükümetinin resmi müttefiki Rusya, Halep’e yönelik saldırılara yanıt olarak, Halep ve İdlib’te cihatçı gruplara karşı hava saldırıları başlatmıştı.
Ryder, haftanın ilk günü yaptığı açıklamada, Irak ve Suriye’de IŞİD’le mücadele misyonundan sorumlu ABD komutanının, Rus yetkililerle önceden kurulmuş bir iletişim hattı üzerinden görüştüğünü belirtti.
Ryder, şunları kaydetti:
“Anladığım kadarıyla Birleşik Ortak Görev Gücü (CJTF-OIR) komutanı, Suriye’ye coğrafi olarak oldukça yakın bir mesafede faaliyet gösteren kuvvetlerimiz olduğu gerçeği göz önüne alındığında, iletişim hatlarımızın açık olmasını sağlamak için Rusya ile sahip olduğumuz hattı kullandı… Bu görüşmelerin detaylarına girmeyeceğim, ancak bu iletişim mekanizmasının potansiyel yanlış hesaplamaları önlemek için kullanıldığını söyleyebilirim.”
Ryder, Suriye’deki ABD tesislerinden birine yönelik bir roket saldırısı olduğunu, ancak ABD personelinin yaralanmadığını ve altyapı hasarının bildirilmediğini belirtti.
Cuma günü ise ABD kuvvetlerinin ABD üssüne yönelik bir tehdidi ortadan kaldırmak amacıyla bir saldırı gerçekleştirdiğini ve bu durumun “Suriye’nin kuzey batısındaki mevcut durumla tamamen bağlantısız” olduğunu söyledi ve Suriye’de ABD kuvvetlerinin duruşunda herhangi bir değişiklik olmadığını ekledi.
Miller: Hiçbir ülkenin Suriye’deki istikrarsızlıktan faydalandığını görmek istemiyoruz
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’de gerilimin azaltılmasını, sivillerin korunmasını ve nihayetinde Suriyelilerin ülkenin liderlerini belirleyebileceği bir siyasi süreç görmek istediğini söyledi. Miller BMGK 2254 sayılı kararının uygulanmasının önemine vurgu yaptı.
Önceki gün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ABD’li mevkidaşı Antony Blinken arasında gerçekleşen telefon görüşmesinde ABD’nin Ankara’ya ne mesaj verdiği sorusuna Miller şöyle yanıt verdi:
“Bölgedeki bütün ülkelerle görüşmelerimizde bütün ülkeleri sahip oldukları etkiyi gerginliğin azaltılması yönünde baskı kurmaları için kullanmaları yönünde teşvik ediyoruz. Hiçbir ülkenin Suriye’deki istikrarsızlıktan ve durumdan faydalandığını görmek istemiyoruz. Nüfuz ve etkilerini gerginliğin azaltılması, sivillerin korunması ve en nihayetinde ileriye dönük siyasi bir süreç için kullanmalarını istiyoruz.”
Miller, Suriye hükümetinin, yıllar içerisinde “hiçbir davranış değişikliği göstermemesi” nedeniyle, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimine yönelik ABD yaptırımlarının kaldırmayacağını ifade etti.
(ANKA)