1919 yılında çok önemli bir kitap yayımlanır. Başta Avrupa olmak üzere hemen her yerin derin bir sarsıntı ve istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldığı bir dönemde, büyük iktisatçı John Maynard Keynes’in Versay Barış Anlaşması’na yönelik eleştirisi niteliğindeki “Barışın Ekonomik Sonuçları”. Kitabın genel olarak taşıdığı önemden ziyade bu kısa yazıda, Keynes’in Lenin’e vermiş olduğu referans üzerinde durmak istiyorum.
Keynes kitabın “Antlaşmanın Ardından Avrupa” başlığını taşıyan altıncı bölümünde şöyle bir ifade kullanır: “Lenin’in kapitalist sistemi çökertmenin en iyi yolunun parayı yoldan çıkartmak (debauch) olduğunu söylediği anlatılır”. “Parayı yoldan çıkartmak” ifadesiyle Keynes enflasyonu işaret etmektedir. Yani ulusal para birimlerinin değerlerinde sürekli bir azalış… Birinci Dünya Savaşı konjonktürünün çok sayıda coğrafyada beraberinde getirdiği hiper enflasyon ve olası sonuçları… Keynes’in ifadeleriyle, “Enflasyon devam edip de paranın reel değeri bir aydan diğerine vahşice dalgalandıkça, borçlu ile alacaklı arasında kapitalizmin nihai temelini oluşturan bütün kalıcı ilişkiler öylesine bozulur ki…” Keynes, Lenin’e hak verdiğini açıkça ifade eder: “Lenin kesinlikle haklıydı. Toplumun var olan temellerini yerle bir etmenin parayı yoldan çıkartmaktan (debauch) daha sinsi, daha kesin bir yolu yoktur”.
Bu alıntı uzun yıllar tartışılmıştır. Tartışmanın nedeni söz konusu alıntının kaynağının bulunamamasıdır. Lenin’in Toplu Eserleri’nde böyle bir ifadeye rastlanamaması, alıntının asıl sahibini muallakta bırakmıştır. Keynes’in muhtemelen Sovyetlerin ne söylediğine dair birçok hikâye duyduğunu ve o zamanlar bu tür açıklamaların Lenin ya da Troçki’ye atfedilmesinin yaygın bir uygulama olduğunu söyleyenlerin yanı sıra alıntıyı Keynes’in uydurduğunu söyleyenler de olmuştur.
Çok da uzun olmayan bir süre önce Keynes’in alıntısına ilişkin bir referansa işaret edildi: Nisan 1919’da Londra ve New York gazetelerinde yayımlanan Lenin’le yapılan bir mülakat. Ancak ilginç olan mülakatı yapanın kimliğinin anonim olmasıydı. Yani belirsizliğin tam olarak ortadan kalktığını söylemek zordur. Yine de bu kaynağa işaret edenler Keynes’in Barışın Ekonomik Sonuçları‘ndaki enflasyon tartışmasının, mülakatta Lenin’e atfedilen sözlerin genişletilmiş bir yorumu olarak okunabileceğini ifade etmektedir.
Lenin’le yapılan mülakatın haberi 23 Nisan 1919’da Daily Chronicle ve New York Times tarafından yayımlanır. Mülakata yönelik yorum şu şekildedir: “Lenin dünyadaki para gücünü yok etme planına kafayı takmış durumda”. Lenin’e atfedilen ifadelere baktığımızda enflasyonun kapitalizm üzerindeki yıkıcı etkilerine vurgu yaptığı görülür: “… kapitalizmin ruhunu yok etmenin en basit yolu, ülkeyi herhangi bir mali teminat olmaksızın yüksek nominal değerli banknotlarla doldurmaktır. Metinde Lenin’den alıntılar şu şeklide devam etmektedir: “… bu basit sürecin, Bolşevizmin tüm önlemleri gibi, etkili olabilmesi için tüm dünyada uygulanması gerekir. Neyse ki, savaş sırasında tüm hükümetlerin içine düştüğü çılgınca parasal sefahat (debauch)… bunun her yerde uygulanmasının yolunu açtı. Kapitalizm bizim için kitleler arasında, kendi çabalarımızla elde etmeyi umabileceğimizden çok daha etkili bir propaganda yürütmektedir”.
Lenin söz konusu mülakatta şöyle devam eder: “Uluslararası ‘vurguncu (profiteers)’ bizim en iyi propagandacımızdır. Hayat pahalılığı azalmak yerine, çoğu ülkede sürekli artmaya devam ediyor. Uluslararası sömürücülerin -burjuva sermayedarların, imalatçıların ve tüccarların- kazanç hırsı hala dinmemiştir ve kendi yıkımlarını hazırladıklarının tamamen farkında olmadan normal koşulların geri gelmesini engellemek için uğraşmaktadırlar.
Keynes’e dönersek şu ifadelere rastlarız: “… pek çok Avrupa devleti uyguladıkları kirli yöntemlerin bariz sonuçlarına karşı halkın yükselen öfkesini ‘vurguncular (profiteers)’ olarak bilinen bir sınıfa yöneltme peşinde… Bu ‘vurguncular (profiteers)’, geniş anlamda, kapitalistlerin girişimci sınıfı, yani tüm kapitalist toplumdaki aktif ve yapıcı unsurdur.
Bu kısa yazıda işaret edilen dil ve argümanların uyumunun, Lenin’in verdiği iddia edilen mülakatın Keynes’in kitabının altıncı bölümündeki söz konusu alıntı için kaynak oluşturduğu iddiasını doğrular nitelikte olduğu görülmektedir. Keynes ve Lenin’in hükümetin mali politikaları ile ilgili olarak “sefahat/debauch” kelimesini kullanmaları, Lenin gibi Keynes’in de yüksek enflasyonun güven üzerinde yarattığı istikrarsızlaştırıcı etkilere dikkat çekmesi, “vurguncular” ifadesindeki aynılık gerçekten de Keynes’in anlattıklarının önemli bir yanıyla Lenin’in ifadelerinin bir yorumu olarak okunabileceğini göstermektedir.
Keynes’in kitabının yayımlanmasının üzerinden henüz daha bir yıl geçmeden Lenin, Keynes’e, kitabına ve onun kendisine yönelik iğneleyici yorumlarına dikkat çektiği uzun bir konuşma yapmıştır. Ama onu da başka bir yazıda ele alalım.
Keynes’in meşhur sözünden hareketle yazımızı bitirelim. Keynes, “uzun vadede hepimiz öleceğiz” der. Söz konusu kitapta ise pek öne çıkmamış ama Avrupa uygarlığının ve temsil ettiği ekonomik sistemin insanları içine attığı çıkmazların yarattığı riskleri işaret eden çok çarpıcı bir başka söz dikkat çeker: “İnsanlar sessiz sedasız ölmeyecektir. Çünkü” diye devam eder… “[onlar] bizzat uygarlığın kendisini sulara gömebilir”.