CHP yönetimindeki Esenyurt Belediyesi’yle başlayarak DEM Partili Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine atanan kayyumlar 6 Şubat depremlerindeki yıkımdan sorumlu kamu görevlilerini gündeme getirdi.
Gazeteci Gökçer Tahincioğlu T24’teki yazısında kamu görevlilerinin “asli kusurlu” sayıldığına ilk kez Konya Teknik Üniversitesi’nin Kahramanmaraş’taki Palmiye ve Hamidiye siteleri için hazırlanan bilirkişi raporlarında yer aldığına dikkat çekerek İçişleri Bakanlığı’nın CHP’li Turan Taşkın Özer’in soru önergesine verdiği yanıtları aktardı:
İçişleri Bakanı’nın verdiği bilgiye göre, deprem dava ve soruşturmalarında sadece 437 soruşturma izni istenmiş. Kaç kişiyi kapsadığı, kimler için soruşturma izni istendiği belirsiz. Kaç yıl devam edecek bu çalışmalar, nihayetinde kaç kişi için soruşturma izni verilecek? Anlaşılıyor ki cezasızlık yine geçerli olacak. Aynı soru önergesi Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na da verildi. Ancak ne eski bakan Mehmet Özhaseki ne de yeni bakan Murat Kurum’dan bir yanıt gelmedi.
Tahincioğlu’nun yazısının ilgili bölümü şöyle:
CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, depremin yıldönümünden sadece iki gün sonra, İçişleri Bakanı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı’nın yanıtlamaları istemiyle iki ayrı soru önergesi verdi.
Yanıtlanması aylar sürdü.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 8 Şubat 2024’te yöneltilen soruların sadece birine, 31 Ekim 2024’te yanıt verdi.
Özer’in soruları şöyleydi:
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ili etkileyen depremde yıkılan binalarla ilgili kaç kamu personeli için bakanlığınız tarafından soruşturma izni istenmiştir?
Kaçı için soruşturma izni verilmiştir?
Hakkında soruşturma izni verilen kamu görevlilerinin kadro unvanı ve pozisyonları nedir?
Hakkında soruşturma izni verilmeyen kaç kamu görevlisi vardır? Kadro unvanı ve pozisyonları nedir?
* * *
Yerlikaya’nın yanıtı ise elbette soruların tamamını karşılamıyor. Şöyle diyor Yerlikaya yanıtında:
“Merkez üssü Kahramanmaraş olan depremler sonrasında belediye yetkilileri hakkında cumhuriyet başsavcılıklarınca 22 Şubat 2024 itibarıyla bakanlığımızdan 437 adet soruşturma izni talep edilmiş olup, işlemler Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde yürütülmektedir.”
* * *
Aynı soru önergesi Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na da verildi. Ancak ne eski bakan Mehmet Özhaseki ne de yeni bakan Murat Kurum’dan bir yanıt gelmedi.
Muhtemelen deprem ihaleleri, isyana yol açan rezerv alan kararlarıyla meşguldüler, yanıt vermeye vakit bulamadılar!
6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, ilk kez Konya Teknik Üniversitesi tarafından Kahramanmaraş’taki Palmiye ve Hamidiye siteleri için hazırlanan bilirkişi raporlarında kamu görevlileri “asli kusurlu” sayıldı.
6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş’ta 35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı davasında kamu personellerinin soruşturulmasına izin vermeyen valilik kararı Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Depremden sonra kamu görevlilerinin yargılanma yolunu açan bu karar bir ilk oldu.
Maraş’ta yürütülen deprem soruşturmalarında da ilk kez kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verildi. Dulkadiroğlu Kaymakamlığı’nın izni sonrası 69 kişinin hayatını kaybettiği, 16 kişinin yaralandığı Güneşli Kocabaş Evleri’nin 7’nci bloğunun yıkılmasına ilişkin Dulkadiroğlu Belediyesi’nde görevli 3 kişi hakkında ‘Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma’ ile ‘Görevi kötüye kullanma’ suçlarından soruşturma başlatıldı.
Hepsi bu…
* * *
Farklı bir tarihte farklı rakamlar da ortaya çıktı. Kahramanmaraş’taki bir etkinlikte elde edebildikleri bilgileri aktaran Avukat Deniz Bayram’ın sözleri de ilginçti:
“Gaziantep Valiliği, 16 dosyaya soruşturma izni verdi. 4 dosyada ön soruşturma tamamlandı, 3 dosyada ön soruşturma devam ediyor. 9 dosyada müfettiş bekleniyor. Şanlıurfa Valiliği, 5 dosyaya soruşturma izni verdi. 4 dosyada ön soruşturma tamamlandı, 1 işleme konma sürecinde. Adana Valiliği, 7 dosyaya soruşturma izni verdi. Ancak içeriğine ilişkin bilgi verilmedi. Islahiye Kaymakamlığı, 3 dosyaya soruşturma izni verdi. Dörtyol Kaymakamlığı, 3 dosyaya soruşturma izni verdi. Müfettiş bekleme aşamasında.”
Bayram, bu bilgileri ancak Adalet Bakanlığı’na bağlı Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’na itiraz başvurusunda bulunarak alabildiklerini, kurulun bu kararına da İçişleri Bakanlığı’nın itiraz ettiğini anlattı.
İçişleri Bakanlığı, nedense rakamların bilinmemesi konusunda ısrarcı…
Deprem bölgesinde normalde deprem suçlarından soruşturulması, yargılanması gereken bürokratlar, belediye görevlileri görev yapıyor.
İmar planlarını hazırlayan belediyeler, tarım arazilerini imara açan, yıkılan binalara onay veren belediyeler görevde.
Nedense akıllara “kayyım” ataması yapılması da gelmemiş… Masum görünüyorlar demek…
Türkiye, bir anda, birkaç saniye içerisinde 53 bini aşkın insanını kaybetti.
53 bin…
Yakınlarını, arkadaşlarını, çevrelerini sayarsanız rakamın büyüklüğünü anlarsınız.
O birkaç saniyenin arkasında uzun yılların, rantın, rüşvetin, ihmalin, vurdum duymazlığın bulunduğu açıkça ortada.
Ama kimseyi rahatsız etmiyor.
Çelikten bir dokunulmazlık zırhı, iktidara yakın kim varsa, tamamını sorumluluktan kurtarıyor.
Ve bunun adı da devleti yönetmek oluyor, “devlet adamlığı” oluyor…
O devletin çatısı altında yaşayan insanlar ise yok yere ölüyor.
Ve belli ki her biri öldüğüyle kalıyor.