İsrail Parlamentosu, Birleşmiş Milletler (BM) İç Gözetim Hizmetleri Ofisi’ne bağlı (OIOS) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNWRA) İsrail “egemenliğindeki topraklarda” faaliyet göstermesinin yasaklanmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.
İsrail Meclisi’nde (Knesset) yapılan oylamada, 120 sandalyeli mecliste bulunan 92 İsrailli milletvekili UNRWA’nın İsrail’deki faaliyetlerini yasaklayan tasarı lehinde oy kullanırken, 10 milletvekili aleyhte oy verdi.
Oylama oturumunda konuşan İsrail Meclisi Dışişleri ve Güvenlik Komitesi Başkanı Yuli Edelstein, İsrail’in “kendisine yönelik tehditlere karşı” mücadele etme hakkına sahip olduğunu savundu.
Yasa tasarısını hazırlayan Knesset milletvekillerinden Boaz Bismuth ise UNRWA’nın mültecilere yardım kuruluşu olmadığını belirtti.
Yasayla, UNRWA’nın, İsrail’in “egemenlik alanı” içerisinde doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir temsilcilik açması, hizmet vermesi ya da herhangi bir faaliyet yürütmesi yasaklanıyor.
231 UNRWA çalışanı öldürülmüştü
İsrail ordusu, 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda 231 UNRWA çalışanını öldürmüştü.
İsrail yönetimi, 7 Ekim 2023’teki Hamas saldırısının ardından Gazze’de soykırıma başlamasınıyla eş zamanlı şekilde UNRWA’ya karşı karalama kampanyasına başlamış, sadece Gazze’de 12 bin çalışanı bulunan UNRWA’nın 14 çalışanının “7 Ekim saldırılarına katıldığı” iddiasıyla ajansın kapatılması gerektiğini savunmuştu.
Tel Aviv yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria, Doğu Kudüs’ün yanı sıra Lübnan ve Ürdün’de Filistinli mültecilere destek olan; sağlık, eğitim, sosyal hizmetler alanlarında çoğu Filistinli 30 bin çalışanı bulunan ajansın kapatılması ve itibarsızlaştırması için kampanya yürütmeyi sürdürüyor.
Filistin’den tepki
Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, tasarının onaylanmasını kınadı ve “ABD’nin desteği olmasa İsrail’in uluslararası meşruiyete meydan okumaya cesaret edemeyeceğini” belirtti.
Bu tasarının uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını tasfiye etmeyi amaçladığını kaydeden Ebu Rudeyne, tasarının sadece mültecilere karşı değil UNRWA’nın kurulmasına karar veren BM’ye karşı da alınmış bir karar olduğunu vurguladı.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, tasarı kınandı ve İsrail Meclisinin, Filistin halkına düşmanlıkta işgalcinin kullandığı araçlardan biri olduğu vurgulandı.
Fetih Hareketi Seferberlik ve Organizasyon Komisyonu Sözcüsü Abdulfettah Devle, tasarının, tüm uluslararası norm ve kanunlara aykırı olduğunu ve İsrail’in ne derece kendisini hukukun üstünde bir devlet olarak gördüğünü gösterdiğini belirtti.
Filistin Ulusal Girişim Hareketi Genel Sekreteri Mustafa el-Bergusi de yaptığı açıklamada, tasarının onaylanmasının, faşizmin İsrail topraklarına nüfuz ettiğini gösterdiğini ve buna İsrail’in BM’den atılması ve yaptırım uygulanmasıyla karşılık verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Hamas Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan ise Moritanya’nın başkenti Novakşot’ta düzenlediği basın toplantısında, tasarının amacının, Filistin halkını aç bırakmak ve onlara yönelik çeşitli hizmetleri kesmek olduğunu belirtti.
BM’den tepki
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, yazılı açıklamasında yasaların uygulanması halinde BM Genel Kurulu tarafından yetkilendirilen UNRWA’nın Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarında görevini yerine getiremeyeceğine işaret etti.
Guterres, “UNRWA, işgal altındaki Filistin topraklarındaki Filistinli mültecilere yardım sağlamanın en temel yolu, UNRWA’nın alternatifi yok. İsrail Meclisinde bugün UNRWA’yla ilgili kabul edilen iki yasadan derin endişe duyuyorum.” ifadelerini kullandı.
Yasaların uygulanmasının Filistinli mülteciler için korkunç sonuçlarının olacağı ve bunun kabul edilemeyeceği uyarısında bulunan Guterres, “İsrail’e BM Şartı ve uluslararası hukuk ile uluslararası insancıl hukuk uyarınca yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunuyorum.” mesajını verdi.
Guterres, ulusal yasaların söz konusu yükümlülüklerde değişikliğe yol açamayacağını belirterek, UNRWA’ya ilişkin yasaların uygulanmasının aynı zamanda İsrail-Filistin meselesi ve bölgedeki barış ve güvenlik için de yıkıcı sonuçları olacağının altını çizdi.
Konuyu BM Genel Kurulunun gündemine taşıyacağına dikkati çeken Guterres, aynı zamanda Genel Kurulu da yakından bilgilendirmeye devam edeceğini vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın toplantısında, İsrail’in UNWRA’nın faaliyetlerini engelleme isteğine yönelik soruları cevapladı.
Miller, “İsrail hükümetinin UNRWA’ya ve UNRWA çalışanlarına karşı elinde tuttuğunu iddia ettiği bilgileri paylaşması gerektiğine inanıyoruz. UNRWA’nın, çalışanlarına yönelik iddiaları incelemek ve bilgi toplamak için kendi sorumluluğu altında soruşturmalar başlattığını gördük.” ifadelerini kullandı.
“Ancak bildiğimiz kadarıyla İsrail hükümeti bugüne kadar UNRWA’yla ilgili hiçbir kanıt sunmadı.” diyen Miller, İsrailli yetkililerin, UNWRA ve çalışanlarının bir terör saldırısına karıştıklarına dair iddialarına yönelik harekete geçilmesini istiyorlarsa bunun kantını sunmaları gerektiğini kaydetti.
Sözcü Miller, UNWRA’nın, Gazze’deki Filistinli mültecilerin insani ihtiyaçlarını karşılama konusunda yerinin doldurulamayacağını söyledi.
Miller, “UNWRA giderse, çocuklar, bebekler dahil sivillerin yaşamak için ihtiyaç duydukları yiyecek, su ve ilaca erişemediklerini göreceksiniz. Ve açıkçası bunu kabul edilemez buluyoruz.” dedi.
İsrail’in İran’a saldırısını ‘yanıt hakkı’ olarak değerlendirdi
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, ülkesinin, İsrail’in hafta sonu İran topraklarına düzenlediği füze saldırılarını, “İsrail’in yanıt verme hakkı” olarak gördüğünü belirtti.
Miller, “İran’dan İsrail Devleti’ne 200 balistik füze fırlatıldı. İsrail’in bu saldırıya yanıt verme hakkı vardı. Bunu yapma haklarını destekledik. Cuma gecesi yanıt verdiler. Bunun, meselenin sonu olması gerektiğine inanıyoruz.” diye konuştu.
İran’ın, İsrail’in misillemelerine hiçbir şekilde yanıt vermemesi gerektiğine inandıklarını dile getiren Matthew Miller, “İran herhangi bir şekilde yanıt verirse, Gazze ve Lübnan’daki çatışmalar söz konusu olduğunda, İsrail’i savunmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.
Öte yandan, Hamas’ın lideri Yahya Sinvar’ın öldürülmesinden sonra örgütün yeni bir lider seçme sürecinde olduğunu düşündüklerini aktaran Miller, birkaç hafta içinde duruşlarında bir değişiklik olup olmadığının anlaşılacağını kaydetti.
AB’den tepki
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in ofisinden AB adına yapılan açıklamada, yasayla ilgili ciddi endişe duyulduğu bildirildi.
Belçika Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da “Uluslararası toplumun güçlü çağrılarının bir kez daha görmezden gelinmesinden dolayı üzüntü duyuyoruz.” denildi.