Kartlar yeniden dağıtılıyor…
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli yeni dönemin en önemli aktörü olarak karşımıza çıkıyor. Siyasi kariyerinin en büyük riskini alıyor. Abdullah Öcalan’a özgürlük kapısını aralıyor.
On yıl önce Ortadoğu’daki gelişmeler neticesinde başarılamayan Türk-Kürt ittifakı yeniden deneniyor. On yıl boyunca binlerce insanın ölümüne, şehirlerin, ilçelerin haritadan silindiği operasyonlara, binlerce insanın tutsaklığına, şiddete, yıkıma, krize, fakirliğe yol açan başarısız girişim buzdolabından çıkarılıyor.
Üstelik bu kez AKP, MHP, CHP ve DEM Parti’nin ortaklaşa çalışabileceği bir zemin kuruluyor. Diğer partilerden de yüksek sesli bir itiraz işitmedik. Sorunun çözümü için Meclis işaret ediliyor. Önceki sürecin çökmesinden ders alındığı anlaşılıyor. Konsensüs belki de sağlanmış durumda.
Şimdi ne olacak?
Bahçeli’nin olgunlaşmış bir hazırlığı anons etmesiyle süreç resmen başladı. Abdullah Öcalan’ın avukatları İmralı Adası’na gidebilmek için hemen yeni başvurularda bulundu. Tahminen birkaç gün içinde Öcalan’ın Bahçeli’ye vereceği cevabı duyacağız. Amberin Zaman’ın haberine göre Öcalan zaten Kandil ile direkt bir görüşme gerçekleştirdi. PKK’nin silah bırakması talebini dillendirdi. Dolayısıyla tecrit çoktan kaldırıldı.
Bu hafta DEM Parti Eş Başkanları, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksedağ’ı cezaevinde ziyaret ettiler. Keza CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Demirtaş ve Selçuk Mızraklı’ya gecikmiş bir ziyarette bulundu. Özel, yeni sürecin olmazsa olmazı olarak Demirtaş’ı işaret etti. Öcalan’ın özgürlüğünün konuşulduğu bir ortamdayız.
Tutsak siyasetçilerin özgürlüğü artık beklenen ilk adım olmalı.
Kürt tarafı, gelişmeleri haklı olarak temkinli ve soğukkanlı bir halde takip ediyor. Erdoğan, Kürt meselesinde en ileri adımları atmış bir lider iken siyaset değiştirip Kürt halkına en büyük saldırıları gerçekleştirmiş, zalim bir lidere dönüştü. Diktatöryal rejimini koruyabilmek için her tuzağı kurabilecek bir karakter. Kürtler, hiçbir masada demokrasi ilkelerinden vazgeçerek davranmadılar. Demirtaş, kendi adına sürecin ilk adımını attı. Özgür Özel ziyareti vesilesiyle kadına şiddetin engellenmesi için çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaştı. Mealen memleket demokrasi, hukuk ve eşitlik ilkeleriyle tanışmadan gerçekçi bir Kürt barışının sağlanamayacağı paradigmasında ısrarcı davranıyor.
Toplumsal bir barışa olan umudumuzu korumakla birlikte yaşadığımız yakın tarih kaygılarımızı büyütüyor. Fakat hiçbirimizin “oynamıyoruz” diyemeyeceği kadar ciddi bir teklif bu. Milyonlarca insanın geleceği söz konusu. Barış ihtimali en zor zamanlarda daha büyük ihtiyaç. Kalemimizi ve kelamımızı tartarak davranmalıyız.
Artık gözler İmralı Adası’nda. PKK Lideri Abdullah Öcalan, TBMM’de konuşma yapmak üzere davet edildi. Bu konuşmanın gerçekleşmesi halinde Türkiye geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olacak. Türkiye Devleti ya Kürtlerle barışacak ya da yüz yıl önce Ermenilere yaptığı zorbalığı devreye sokacak.
Herkes pozisyonunu alsın.
Kartlar yeniden dağıtılacak…