Ekonomik ve sosyal hakları gasp ettiği, iş güvencesini ortadan kaldırdığı gerekçesiyle eğitim sendikaları ve muhalefetin karşı çıktığı Öğretmenlik Mesleği Kanunu teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Milli Eğitim Akademisi kurulmasını da içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun Meclis’te daha önce 6 maddesi kabul edilmişti.
Buna göre kurulacak akademi, ‘öğretmen adaylarının mesleğe hazırlanması, öğretmen, yönetici ve diğer personelin mesleki gelişimi, kariyer basamaklarında ilerlemeleri ve görevde yükselmeleri için eğitim programları hazırlamak, uygulamak ve değerlendirmek’ gibi yükümlülüklere sahip olacak.
Akademinin personel, denetim, bakım ve onarım, koruma ve güvenlik, taşınır ve taşınmaz, araç, gereç, vb. ihtiyaçları için gerekli iş ve işlemler bakanlığın ilgili birimleri tarafından yapılacak. Akademinin giderleriyse öngörülen ödeneklerle bakanlık bütçesinden karşılanacak.
Eğitim sendikaları kanuna neden itiraz ediyor?
Milli Eğitim Akademisi’nin kurulmasının ardından, öğretmen atamalarına akademi eğitiminden geçme şartı getirilecek. KPSS puanlarına göre kamuda istihdam edilecek öğretmenlerin Milli Eğitim Akademisi’nde 550 saat hazırlık eğitimine tabi tutulması öngörülüyor.
Bu süreçte genel sağlık sigortası yapılacak öğretmen adayları asgari ücretten de düşük bir tutara denk gelen ödemeyle geçinmek zorunda kalacak.
Milli Eğitim Akademileri’ne alınacak aday sayısı atama izni verilen pozisyon sayısını geçmeyecek. Örneğin 10 bin öğretmene kadro açıldıysa puanlama sistemine göre 10 bin öğretmen alınacak ve akademiyi tamamlayan herkes atanacak.
Kanun teklifinde öngörülen bir diğer dikkat çeken değişiklik öğretmenlik mesleğinin öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olarak üç kariyer basamağına ayrılması. Buna göre, uzman öğretmenlik unvanı için en az 10 yıl öğretmen olarak hizmet verme şartı aranacak. Başöğretmenlik unvanı için ise 10 yıl uzman öğretmen olarak çalışmanın yanı sıra kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının olmaması, akademi tarafından verilen uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik eğitim programlarının tamamlanması gerekiyor.
Kanun ile ilgili değerlendirme metni yayımlayan Eğitim Reformu Girişimi (ERG), teklifin “öğretmenlerin çalışma ve yaşama koşulları, mesleğin itibarı” gibi alanlarda önemli ihtiyaçları dikkate almadığına, “öğretmenlerin iyi olma halini olumsuz etkileyebilecek ceza odaklı düzenlemeler” barındırdığına dikkat çekiyor.
Milli Eğitim Akademisi’nin kuruluşuna karar vermeden önce eğitim fakültelerinden resmi görüş alınmadığının altını çizen ERG, yeni kurumun eğitim fakültelerinin işlevsizleştirebileceği ve mevcut öğretmen yetiştirme kültürünün ve akademik birikiminin ortadan kaybolmasına sebep olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Uzun yıllardır bir meslek yasası bekleyen öğretmenlerin öğrenim sürecinden emekliliğe kadar haklarını koruyan bir yasaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Eğitim-Sen Başkanı Kemal Irmak, öğretmenlerin emekli olmaları halinde maaşlarının yarısından daha azını aldıklarını ve buna yönelik hiçbir madde olmamasını eleştiriyor.
Öğretmen adaylarının akademideki eğitim sırasında çok düşük maaşlar alacağına dikkat çeken ERG de değerlendirmesinde, “akademi sonrasında ise atandıkları takdirde yine sözleşmeli öğretmen olarak istihdam edilecek olmaları, öğretmen yoksulluğunu derinleştirme ve mesleğin çekiciliği ile itibarını azaltma riskini taşıyor” ifadelerini kullanıyor.
ERG, kanun teklifine dair diğer eleştirilerini şöyle sıralıyor:
– Sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlik arasındaki hak farklılıkları ortadan kaldırılmıyor.
– Ücretli öğretmenlik uygulaması sonlandırılmıyor.
– Atama bekleyen öğretmenlere, öğretmenlerin yaşam ve çalışma koşullarına, özerkliğine, emekliliğine ve meslek etiğine dair düzenlemeler bulunmuyor.
Kanun teklifinde yer almayan ve öğretmenlerden tepki çeken bir diğer konu ise özel sektörde çalışan öğretmenlerin “taban maaş” talebi.
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’na göre Türkiye’de özel okul öğretmenleri 17 bin ile 25 bin TL arasında maaş alıyor. Özel sektörde çalışan öğretmenler kamuda çalışan öğretmenlerle aynı maaşı almalarını güvence altına alan “taban maaşı düzenlemesinin” geri gelmesini talep ediyor.