Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından pazartesi günü yayınlanan bir raporda, dünyanın en büyük şirketlerinden bazılarının aşırı sağcı siyasi hareketleri finansal olarak destekleyerek, iklim krizini finanse edip daha da kötüleştirerek, sendikal haklar ve insan haklarını ihlal ederek dünya çapında demokrasiyi baltaladığı iddia edildi .
Şirketlerin Etkisi ve Eylemleri
Amazon: Raporda, Amazon’un dünya genelindeki en büyük beşinci işveren ve en büyük çevrimiçi perakendeci olarak sektördeki ve topluluklardaki derin etkisine dikkat çekiliyor. Şirket, sendika karşıtı uygulamaları, düşük ücret politikaları ve çevreye zarar veren yüksek karbon salınımlarıyla biliniyor. Ayrıca, iş kazalarının yüksek oranları ve sendikalarla müzakereleri reddetmesi gibi durumlarla anılıyor.
Tesla: Tesla’nın ABD, Almanya ve İsveç’teki sendika karşıtı tutumları ve tedarik zincirindeki insan hakları ihlalleri de raporda yer alıyor. Şirketin CEO’su Elon Musk’ın sendikalara ve demokrasiye karşı tutumu, Trump ve diğer sağcı liderlerle olan ilişkileri dikkat çekiyor.
Meta: Dünyanın en büyük sosyal medya şirketi olan Meta, sağcı propagandaların yayılmasına olanak tanıdığı için eleştiriliyor. Şirket, veri gizliliği düzenlemeleri konusunda da büyük lobi faaliyetleri yürütüyor.
Diğer Şirketler ve İhlalleri
Glencore: Dünyanın en büyük madencilik şirketi, yerli topluluklara karşı yürütülen kampanyaları finanse etmekle suçlanıyor.
Blackstone: Donald Trump’ın milyarder destekçisi olan Blackstone, sağcı politik hareketlere fon sağlamakla ve fosil yakıt projelerine yatırım yapmakla eleştiriliyor. Şirket, Amazon ormanlarının yok edilmesine yönelik iddialara karşı çıktığını belirtiyor.
Vanguard: Vanguard Grubu, dünya genelinde en anti-demokratik şirketleri finanse etmesi nedeniyle raporda yer alıyor. ExxonMobil ise iklim bilimi karşıtı araştırmalara fon sağlamakla suçlanıyor.
Sendikaların ve Çalışanların Rolü
ITUC’nin kampanya ve örgütlenme direktörü Todd Brogan, “Bu, güçle ve gündem belirleme yetkisiyle ilgili bir mesele” diyerek, çalışanların örgütlenmesinin önemine vurgu yapıyor. Brogan, uluslararası stratejilerin ve işçi haklarının korunmasının gerekliliğini dile getiriyor.
Uluslararası Sözleşme Çağrısı
2024 yılında dünya genelinde 4 milyar insanın seçimlere katılması beklenirken, ITUC, uluslararası insan hakları yasalarına göre çok uluslu şirketlerin hesap verebilirliğini sağlamak amacıyla bağlayıcı bir anlaşma çağrısında bulunuyor. Bu rapor, sendikaların uluslararası düzeyde bir araya gelerek güç birliği yapmaları gerektiğini gösteriyor.