Kapitalizm nasıl ekonomik krizlerden besleniyorsa emperyalizm de savaşlardan besleniyor. Doğaları böyle. Krizlerin, gerilimlerin, çatışmaların biri bitmeden bir diğerinin başlaması bu nedenle tesadüf değil, kapitalist-emperyalist sistemin karakterinin bir sonucu. Emperyalizmin genel bunalımı derinleştikçe, yeni savaş ve çatışma cepheleri açılmaya devam edilecek.
Hâlihazırda Ukrayna ve Gazze’de birbirlerini tetikleyerek genişleyen her iki savaş da bu döngünün uzantıları. Ukrayna’daki savaş ve Gazze-Lübnan’daki saldırılar birbirlerinden bağımsız ele alınamayacağı gibi kapitalist-emperyalist düzenin yeni yönelimlerini anlamadan da anlaşılamazlar.
Her iki savaş/çatışma bölgesinde de emperyalist müdahaleciliğin, güç kapışmasının, yayılmacılığın ve silah endüstrisinin izlerini görüyoruz. Gelinen aşamada her iki savaşta da yeni bir aşamaya geçildiğinin işaretlerini görüyoruz.
Savaşı Lübnan’a genişletme hamlesi
Tıpkı Suriye gibi Lübnan’ı da kendisine tampon ülke ilan eden İsrail, gerçekleştirdiği saldırılarla savaşı genişletme stratejisini adım adam hayata geçiriyor. Lübnan’da gerçekleştirilen siber saldırılar 7 Ekim’de Hamas ile başlayan savaşta yeni bir aşamaya geçildiğinin açık ilanı oldu. Lübnan’da birer gün arayla gerçekleştirilen ve binlerce kişinin yaralandığı siber saldırıların ardından konuşan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “Odaklarının kuzeye, Lübnan cephesine kaydığını, savaşta yeni aşamaya geçildiğini” bizzat kendisi açıkça duyurdu.
Netanyahu da, “Kuzeydeki vatandaşlarımızı güvenli bir şekilde evlerine getireceğiz. Yapacağımız şey tam olarak bu” ifadeleriyle buna destek verdi.
Sırtını Amerikan emperyalizmine ve küresel güç merkezlerine dayayan İsrail’in sınırı yok. Tüm Ortadoğu’yu ateşe atacak bir zihniyet tarafından yönetiliyor. Tel Aviv yönetimi Lübnan’ın, Suriye’nin bombalanmasıyla sınırlı kalmayacak gibi. Yemen’i de listeye ekleyip bir bütün olarak bölgesel bir savaşın hesapları içerisinde.
Uzun menzilli füzeler
Kuzeydeki savaş ise daha tehlikeli bir hal almaya başladı. Ukrayna sahasında da savaşı derinleştirecek adımlar atılıyor. F-16 savaş uçaklarının temininden sonra bu kez de Batı’nın Ukrayna’ya verdiği uzun menzilli füzelerin kullanılması gündemde. ABD ve İngiltere, Kiev’in Rusya’yı vurmak için uzun menzilli silahları kullanma talebine yeşil ışık yakmak üzere. NATO’nun askeri komite başkanı Rob Bauer de Ukrayna’nın uzun menzilli silahlar kullanmasını açık açık savundu.
Zelenski aylardır Kiev’in müttefiklerinden Ukrayna’nın uzun menzilli ABD ATACMS ve İngiliz Storm Shadows gibi Batılı füzeleri Rus topraklarının derinliklerine ateşlemesine izin vermelerini talep ediyordu.
Öyle ki Avrupa Parlamentosu (AP) da Perşembe günü Ukrayna’nın Rusya’nın derinliklerine Batı yapımı silahlarla saldırmasına yönelik tüm kısıtlamaların derhal kaldırılması çağrısını içeren karar tasarısını oy çokluğuyla kabul etti. Oylamada, 425 milletvekili karar tasarısına ‘evet’ derken, 131 ‘hayır’ oyu çıktı.
Batı İttifakı savaşı alevlendirme peşinde. Kremlin, Ukrayna’nın Batı yapımı uzun menzilli füzelerle Rus topraklarını vurmasına izin vermesi halinde Batı’nın doğrudan Rusya ile savaşa girmiş olacağı uyarısında bulundu. Putin, böyle bir hamlenin Kiev’e uzun menzilli füzeler tedarik eden ülkeleri doğrudan savaşın içine çekeceğini söyledi.
Pasifik’te savaş yığınağı
Kuzey ve güneydeki savaşlara paralel olarak doğuda da benzer bir hazırlık söz konusu. Ukrayna’ya uzun menzilli füzeler gönderen Amerikan emperyalizmi, Hint-Pasifik’te ise Çin’i kuşatma hamlesine hız verdi. Çin’e karşı Tayvan’ı adeta cephaneliğe çeviren Washington, Filipinler’i de yanına çekerek silahlandırma hamlesini sürdürüyor. ABD, Filipinler’deki orta menzilli Typhon füze sisteminin varlığını sürdürme kararı aldı. Çin içlerine ulaşabilen seyir füzeleriyle donatılabilen sistem tatbikatlar bahanesiyle bu yılın başlarında Filipinler’e getirilmişti.
Bir taraftan askeri yığınağı sürdüren ABD diğer taraftan da Pasifik’teki ittifak hattını güçlendiriyor. Başkan Joe Biden Çin’e karşı oluşturulan QUAD ittifakı liderlerini Delaware’deki konutunda ağırladı. Dört ülke lideri burada Pekin’e karşı atılacak adımları masaya yatırdı.
Çürüyen sistem krizler üretiyor
Egemenler savaş istiyor. Çürümekte olan kapitalist-emperyalist sistem krizler, gerilimler, savaşlar üzerinden varlığını tahkim etme peşinde. Hegemonya mücadelesi kızışırken yeni çatışma dinamikleri üzerinden küresel çapta bir “savaş rejimi” inşa ediliyor. Bu da beraberinde yeni krizler getirecek. Ve bu krizlerin faturasını da maalesef ki halklar ödeyecek. Şu an için en çok ödeyenler de Ukraynalılar, Filistinliler, Yemenliler.
İBRAHİM VARLI BirGün için yazdı: Egemenler savaş istiyor. Çürümekte olan kapitalist-emperyalist sistem krizler, gerilimler, savaşlar üzerinden varlığını tahkim etme peşinde. Hegemonya mücadelesi kızışırken yeni çatışma dinamikleri üzerinden küresel çapta bir “savaş rejimi” inşa ediliyor. Bu da beraberinde yeni krizler getirecek.