Gazeteci Zeynep Kuray hakkında, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. İddianamede, Kuray’ın 2014 yılından bu yana sosyal medya platformları facebook ve X (twitter) hesaplarındaki paylaşımlar ile Kuray’a ait olduğu iddia edilen YouTube hesaplarındaki paylaşımlar yer aldı.
Kuray’ın gazetecilik faaliyeti kapsamında Şubat 2014 yılında gittiği Kobanê’de YPG ile YPJ’lilerle çektirdiği fotoğraflar iddianameye “delil” olarak konuldu. Ayrıca YPG’nin yaptığı bir basın açıklamasının da delil olarak yer aldığı iddianamede, 2017 yılının mayıs ayında “Kadıköy’de binler tarafından anıldı, Ulaş Bayraktaroğlu ölümsüzdür” ve aynı tarihte “İbrahim Kaypakkaya anmasına polis saldırdı” başlıklı haber bilgisi paylaşımları “örgüt yöneticilerini övmek” olarak görüldü.
Yine iddianamede, “Güney Kurdistan’da HPG’li gerillalarına yönelik kimyasal silah kullanıldığına dair yayınlanan görüntülerin ardından İstanbul Şirinevler’de yapılmak istenen protestoda çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alındı” paylaşımı, Fransa’nın başkenti Paris’te katledilen Kürt siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in fotoğrafları da suç sayıldı. Kuray’ın, Kobanê’den Türkiye’ye dönüşte bir YouTube hesabına verdiği röportajın da yer aldığı iddianamede, Kuray’ın röportajda askeri kötülediği iddia edildi.
‘Örgüt propagandası’ndan ceza istemi
İddianamenin değerlendirme bölümünde Kuray’ın paylaşımlarıyla “örgütü haklı göstermeye çalıştığı, ölen örgüt üyelerini kutsama içerisinde olduğu, örgüt yöneticilerini övdüğü, silahlı mücadeleye özendirdiği, örgütün eylem ve faaliyetlerini geniş kitlelere yayma amacı olduğu, örgütü meşru gösterdiği” öne sürülerek, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla cezalandırılması talep edildi.
Ayrıca Kuray’ın “örgüt propagandası yapmak” suçunun mükerrer olduğu iddia edilerek, mahkemenin bu kapsamda karar vermesi gerektiği belirtildi.
“Haber paylaşımları suç değil”
Gazeteci Kuray, Kobanê’ye gidişinin gazetecilik çalışmaları kapsamında olduğu belirtilerek, “Ben orada haber yapmak için bulunuyordum. Dönüşte askerler bize çok kötü davrandı. Röportajda da bunu anlatmaya çalıştım. Fotoğrafları da orada çektim. Bunun dışındakiler çeşitli kaynaklardan haber paylaşımıdır. Ayrıca dosyada bulunan bazı retweet (alıntı) yaptıklarım da haberdir. Paylaşımlarımın suç unsuru taşıdığını düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İlk duruşma 2 Aralık’ta görülecek.