HDP İstanbul Milletvekilli Adayı Avukat Filiz Kerestecioğlu, Türkiye’nin bütün renklerini bir arada toplayan HDP’nin “mor kanadı” olduğunu belirterek, “Sokakla bütünleştiğimiz sürece, gerçekten sokakta olan kadın hareketi bizimle yan yana olduğu sürece biz ses olacağız” dedi. İzmir Milletvekilli Adayı Sanatçı Pınar Aydınlar ise, kadınların çığlığı ve öfkesinin egemenlere korku ve kaygı verdiğini söyledi ve tüm örgütlü güçlerin birleşerek meseleyi faşizmin bütün zulüm ve imha politikalarına karışı güçlü bir şekilde tavır sergileme meselesi olarak algılaması gerektiğini belirtti.
“Yeni Yaşam” sloganıyla toplumun her kesimini kapsayan adaylarıyla seçimlere güçlü bir şekilde hazırlanan HDP, listesindeki eşit kadın temsiliyeti kadın kurumlarından da tam not alıyor. Gösterilen 550 adayın 268’nin kadınlardan oluşması Türkiye siyasetine yeni bir soluk getirdiği gibi yeni bir umut oldu. HDP listesinde kadınların toplam 23 ilde liste başı olması dikkat çekiyor.
HDP’nin seçilebilir yerlerden gösterdiği kadınlardan biri olan İstanbul 2. Bölge 2. Sıra Adayı olan Avukat Filiz Kerestecioğlu, hukukçu kimliğinin yanı sıra kadın hakları konusundaki mücadelesi ile tanınıyor. Kendini HDP’nin “mor kadını” olarak tanımlayan eden Kerestecioğlu, feministlerin de desteklediği bir aday.
‘HDP’nin mor kanadı olarak bulunmak istedim’
HDP’nin Türkiye’nin bütün renklerini bir arada toplayan bir parti olduğunu belirten Kerestecioğlu, “Ben de onun mor kanadında özellikle bulunmak istedim” dedi. Kerestecioğlu, seçim barajının HDP’nin değil Türkiye’nin ayıbı olduğunu kaydederek, “Gerçekten tamamen ortadan kaldırılması gerekirdi. 12 Eylül Darbesinden kalan bir şey ve bugüne kadar taşındı. Artık bu seçimde bunun aşılacağını ve üstünden geçileceğini umut ediyorum” diye belirtti.
Eşit temsiliyetin Kürt kadın hareketinin ilmek ilmek ördüğü bir mücadele olduğunu dile getiren Kerestecioğlu, şunları aktardı: “Türkiye’de bizlerin de 2. dalga feminist hareketinin o dayağa karşı yürüyüş yaptığımız, mor kampanyalar yaptığımız mücadelelerimiz vardı ama hiçbir zaman bir partide gerçekten bir eşit katılım gerçekleşmedi. Biz o denli Meclis politikasına ya da bir siyasi parti politikasına etki edemedik. Bunun önemli bir şey ve anlamlı olduğunu düşünüyorum ama sadece eşit olunuyor diyerek de eşit olunmuyor. Bunu bence HDP’de kimsenin gözden kaçırmaması gerekiyor. Çünkü hatırlarsanız erkek adaylarla aynı oranda kadın aday başvuramadı. Maalesef ne kadar bu yol açılsa da kadınların üzerinden ev sorumluluğu, hasta bakımı, çocuk bakımı ve başka sorumluluklar alınmadığı sürece bu sorumluluklar gerçekten eşit olarak paylaşılmadığı sürece o zaman eşit olarak başvuruların olması veya adayların gerçekten daha çok olması kolay değil.”
‘Sokakla bütünleştiğimiz sürece ses olacağız’
Bu yolun çok önemli olduğunu ve daha büyük adımların atılacağını düşündüğünü söyleyen Kerestecioğlu, “Bu dönem daha çok ve daha etkin kadın hareketinden gelen, kadın mücadelesini yükseltmek isteyen, şiddete karşı beraber yürüdüğümüz birçok feminist kadın var. Daha iyi olacağını düşünüyorum. Sokakla bütünleştiğimiz sürece gerçekten sokakta olan kadın hareketi bizimle yan yana olduğu sürece biz ses olacağız. Onlarla birlikte ses olacağız” şeklinde konuştu.
Sanatçı Pınar Aydınlar İzmir’den aday
HDP’nin bir diğer kadın adayı ise İzmir 1. Bölge 3. Sıra Adayı sanatçı Pınar Aydınlar. 1979 İstanbul doğumlu olan Aydınlar, Erzurumlu. 13 yaşında bağlama kursuna başlayan Aydınlar, böylece müzik yolculuğuna da ilk adımlarını attı. 17 yaşından itibaren Halk Eğitim, Pir Sultan Abdal Dernekleri gibi pek çok kurumda eğitmenlik yaptı. 1995 yılında İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nı kazanan Aydınlar, Temel Bilimler Bölümü’nden mezun oldu. 2003 yılında Türkü Söylemek Lazım adlı ilk solo albümünü çıkardı. Daha sonra 2007 yılında Kırmızı Gül ve en son olarak 2011 yılında Mavi Bir Düş adlı albümlerini müzikseverlerle paylaştı. Her zaman düşünce özgürlüğü adına mücadele veren Aydınlar da, iktidarın yanlı özgürlük politikasından nasibini aldı ve önceki yıllarda bir konseri sırasında söylediği sözlerden dolayı, 2011 yılında 10 aylık bir hapis cezasına çarptırıldı. Hala bu davayla ilgili hukuk mücadelesini sürdüren Aydınlar, aynı zamanda 2 çocuk annesi.
‘Mücadelemizin beslenme noktası kadın kimliği’
Kadın mücadelesinin özümsemek ve hayatın öznesi yerine koymakla alakalı bir durum olduğunu belirten Aydınlar, kadını siyasette, mücadelede ve kavganın her noktasında hakim kılan HDP’nin bu konuda çok yol kat ettiğini söyledi. Mücadelelerinin beslenme noktasının kadın kimliği ve kadın mücadelesi olduğunu dile getiren Aydınlar, “Ama diğer partiler daha çok bu burjuva siyasi partiler meseleyi sayı olarak algılayıp bugün yaşadığımız coğrafya içerisinde nice kadın katliamları, kadın emek sömürüsü yapılan bir coğrafyada bugün iktidarlardan tutun, onlara muhalif görünen partilere kadar ne kadar zayıf ve kadını yok sayan bir zihniyete sahip olduğu açıkça ortadır” dedi.
Clara Zetkin’in “Dünya kadının evi, kadının evi kadının dünyası” sözlerini hatırlatan Aydınlar şöyle devam etti: “Biz erkeği sadece dünyaya ev kılan, kadını da sadece dünyasına ev kılan zihniyete karşı yaşamın tüm alanlarını, bütün kavga alanlarını özgürlüğe giden tüm yolu her zaman sahipleneceğiz ve bunun mücadelesini vereceğiz. Gün boyun eğmeme, zincirleri kırma, özgürlüğe giden yolda omuz omuza yürüme günüdür. Bugün tüm işçi sınıfından, Kürdistan’da verilen o değerli, kıymetli özgürlük mücadelesi tarihte bize çok değerli bir gerçeği gösterdi. Bugün Gezi’den Kobanê’ye uzanan yolda büyük bir ivme atlatıldı.”
Aydınlar, kadınların çığlığı ve öfkesinin egemen ve iktidar politikalara ne kadar korku ve kaygı verse de tüm örgütlü güçlerin birleşerek meseleyi HDP’de faşizmin bütün zulüm ve imha politikalarına karışı güçlü bir şekilde tavır sergileme meselesi olarak algılaması gerektiğini söyledi.
‘Bize yaşatılanlara karşı daha da güçlenerek dimdik ayakta durma günüdür’
“Bizler 7 Haziran günü şöyle bir gerçeklikle karşı karşıya olacağız. Karşımızda faşizmin ağaları, kolluk güçleri, faşizmin tüm dayatma politikaları, yasalarına karşı halkın direnenleri, devrimcileri, demokratları, aydınları, Alevileri, Kürtleri, Ermenileri, Süryanileri bütün renklerle bir arada olacağız” diyen Aydınlar, “Bugün Alevi kimliğini, her zaman Alevi kadınını yok sayan, Kürt kadının kimliğini yok sayan anlayışa karşı, bize yaşatılanlara karşı daha da güçlenerek dimdik ayakta durma günüdür. Kadınlara özgür bir dünya yaratma bizim elimizde. Kurtuluş hiç kimsenin elinde değil, kurtuluş bizim kendi ellerimizde. İşte bunun için bizler HDP eş başkanlık sisteminden tutun, yaşam politikasına kadar yeni yaşamı inşa noktasına gidene kadar bütün mücadele ruhumuzla alanlardayız. Bütün mücadele noktalarında biz kadınlar varız. Buradan kadın yoldaşlarımız bilsinler ki mücadelemiz her alanda devam edecek. Çünkü bizim bizden önce düşenlere sözümüz var” diye belirtti.
Kaynak: Yoldaş Medya – DİHA/Ankara