Samsun, Karadeniz sahilinin en büyük kenti. Başta çevre iller olmak üzere göç alan, belli sayıda Kürt nüfusunun da yaşadığı bir şehir. 12 Eylül öncesi toplumsal muhalefetin güçlü olduğu Samsun, bugün, Karadeniz’in genel yapısına paralel olarak şovenist politikaların etkisi altında. Halkların Demokratik Partisi’nin oynayacağı rol, bu anlamda daha fazla önem kazanıyor. HDP, Samsun ve ilçelerinde adaylar çıkararak, ilk adımını attı. Adayların yerel halktan olması da, atılan adımın önemini ve anlamını artırıyor.
HDP Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı İlhan Cüre, 1955 Samsun Kavak doğumlu. Gazi Üniversitesi İnşaat Fakültesi mezunu bir inşaat mühendisi. Kendisini sosyalist olarak tanımlıyor. Sosyalist fikirlerle aileden tanıştı. Aile çevresinin muhalif kimliği, sosyalizm mücadelesine aktif katılımının önünü açtı. 1991 yılına sahipliğini yaptığı Sosyalizm Yolunda Kurtuluş Dergisi’ndeki yazılardan dolayı hapis cezası aldı. 1994 yılında yurt dışına çıkarak bir süre mülteci olarak yaşadı. Döndükten sonra da aktif siyasi mücadelesine devam etti. Şimdi de bu mücadelenin bir devamı olarak HDP Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı oldu.
İlhan Cüre, neden HDP’den aday olduğunu, Samsun’da kadın adayların neden öne çıkamadığını, Samsun’la ilgili proje ve önerileri ile ilgili ETHA’dan Fuat Uygur’un sorularını yanıtladı.
“HDP ile tanışmam zor olmadı”
Sizi, HDP’den aday olmaya iten nedenler nelerdir?
Öncelikle ben sosyalistim. Benimki aileden gelen bir özellik, gençlik yıllarından beri sosyalizm mücadelesi içerisindeyim. HDP içerisinde yer alan siyasi bir yapı içerisinde yer alıyordum. Bu anlamda HDP ile tanışmam zor olmadı.
“HDP ile kardeşlik kendini var edecek”
HDP’nin genel politikaları birçok platformda dile getirildi. Samsun özgülünde düşünüldüğünde, bu politikaların yansıması nasıl olacak?
Yıllardan beri Samsun’da sosyalist bir politika yapıyoruz. Devletin Samsun ve Karadeniz’de halklar arasında düşmanlığı körüklemek için özel bir politikası var. Oysa Karadeniz’de Gürcüler, Lazlar, Çerkesler, Rumlar, Ermeniler, Türkler yaşıyor ve bu halklar yıllardır kardeşçe yaşıyorlar. Fakat devlet Mustafa Suhpi’lerden beri, son zamanlarda ise rahip Santora, Hrant Dink cinayetine kadar halklar arasında düşmanlık yaratmaya çalışıyor. HDP de bu seçimlerde, halklar arasına ekilmek istenen düşmanlık tohumlarına karşı kardeşliği var edecek.
Samsun halkına hangi araç ve politikalarla gidilecek?
Mevcut siyasi partilerden farklı olarak, kendi yerel yönetim anlayışımızla halka gideceğiz. Statükonun devamı olan AKP, CHP, MHP’nin karşısına halkın bizzat kendi kendini yöneteceği; söz, yetki, kararın kendi ellerinde olduğu bir belediyecilik anlayışını savunuyoruz. “Şehir senin, kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz” anlayışımızı halka taşıyacağız.
Seçim faaliyetleri kapsamında ilk olarak kurum ve sendika ziyaretleri gerçekleştirdik ve bunlar devam ediyor. Onlarla, Samsun’u birlikte yönetmek için, bu sorunların gerçek sorunlarına çözüm üretmek için fikir alışverişinde bulunduk. Düzen partilerinden farklı olarak, kenti birlikte yönetme fikirlerimizi tartıştık.
Samsun, şovenizmin etkili olduğu kentlerden biri. Bu etkiyi kırmak için neler yapılabilir?
Biz, yıllardan beri buradaki demokratik kurumlarla bu etkiyi kırmak için mücadelemizi zaten sürdürüyoruz. Hatırlarsanız, geçtiğimiz yıl 19 Şubat’ta milletvekillerimizin gelmesiyle devlet destekli bir provokasyon yaratılmıştı ve buna karşı demokrasi güçleri olarak aktif tutum almıştık.
Üniversitede okuyan, geçmişte göç ederek buraya yerleşen Kürt kardeşlerimizi ziyaret ediyor, halklar arasında kardeşlik zemininin güçlenmesi için mücadele ediyoruz.
“Kadın adaylarımızın olmaması zayıf yanımız”
HDP’nin eşbaşkanlık sistemi, kadın adayları daha fazla öne çıkarmak için fermuar sistemi Karadeniz’de pek karşılık bulmadı. Samsun da bu anlamda iyi bir düzeyde değil. Bunun nedenleri nelerdir?
Genel olarak kadınların siyasette kendilerini var ediş sorununu ve etkilerini burada da yaşıyoruz. Karadeniz’de erkek egemen düşünüş tarzının yansımaları daha güçlü gözükmektedir. Bizim buradaki çalışma ağırlıklı olarak genç nüfusa dayanıyor. Seçimlerde 25 yaş sınırı olduğu için eş başkanlık sistemini oturtamadık. Bu sorun kadınların sorunu değil, asıl olarak biz erkeklerin bir sorununu yansıtmaktadır. Samsun’da kadın adaylarımız var ancak eşbaşkanlık düzeyinde bir adayımız yok. Bu bizim açımızdan özeleştiri konusu.
Samsun’da HDK kadın meclisimiz halihazırda var. Kadın meclisi ile birlikte gençlik meclisi, emek meclisi faaliyetlerine devam ediyorlar. Bu meclisler aracılığıyla mahallelerde, ev toplantılarında kadın arkadaşlara ulaşmaya çalışıyoruz. Seçimler gelip geçici, asıl amacımız Halkların Demokratik Kongresi’nin meclisini daimi hale getirmek.
Konuşmanızda da belirttiniz. Genç bir taban mevcut. Gençlere ulaşmak için ne gibi projeler geliştirdiniz?
Samsun’da yoğun bir işsizlik var. Genç erkekler kahve köşelerinde, kadınlar ise evlerde zamanlarını geçiriyor. Mahallelerde gençlerimiz uyuşturucu batağına sürükleniyor. Belediye hizmetlerinde gençlere özel bir yer açacağız. Sportif, sosyal ve kültürel olarak kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar yaratacağız. Samsun’da ayrıcı 30 bine yakın üniversitede okuyan gençlik bulunuyor. Gençlik meclisimiz aracılığıyla üniversite gençliğinin sorunlarına birlikte çözümler üreteceğiz.
“Samsun’un öncelikli sorunu kentsel dönüşüm”
Samsun yereli söz konusu olduğunda, en temel üç sorun ve çözüm önerileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Öncelikli sorun, kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşüm projeleri insanları yerinden yurdundan eden bir proje. Evinden edilen insanlar kentin uzak yerlerine itilmekte. Samsun’da bu proje uygulandı. Geçtiğimiz yıl bir sel felaketi yaşandı hatırlarsanız. Bu sel felaketinin yaşandığı yerler, TOKİ binalarıdır. İnsanlar evlerinden edildi, ardından TOKİ’nin yaptığı binalar sel altında kalarak pek çok kişi yaşamını yitirdi. O felaketin sorumluları hakkında hiçbir hukuki işlem yapılmadı. O dönem belediye başkanı olanlar, bugün yine adaylar. Halkımızın bunları düşünerek oy vermesi gerekiyor. Bizim belediyecilik anlayışımızda, yerinde değişim vardır. Yakın zamanda Samsun’un Kadıköy ve Zeytinlik mahallelerindeki kentsel dönüşüm kararları Danıştay tarafından iptal edildi.
Samsun’da önemli bir ulaşım sorunu bulunuyor. Özellikle kent dışından gelenlerin kent merkezine ulaşmaları önemli bir sorun. Kent dışından, özellikle ilçelerden gelen araçlar belli noktalarda yolcularını bırakmak durumunda bırakılıyor, bu nedenle insanlar ikinci bir araç değiştirerek kent merkezine ulaşabiliyor. Bu hem zaman kaybı, hem de ek ekonomik külfet yaratıyor. Belediye insanları tramvay hattına yönlendiriyor. Biz toplu taşımacılığı savunuyoruz ama Samsun’da tramvay ücretleri çok yüksek. HDP olarak biz, halkın toplu ulaşım ihtiyacının daha düşük ücretlerle yapılmasını savunuyoruz.
Samsun’da çok ciddi bir otopark sorunu bulunmakta. Kent içi yolların dar olması, kentin belli noktalarına yığılmaların olması nedeniyle araçlar mahalle aralarında park edilmekte, bu da önemli sorunlara neden olmaktadır. Şehirler arası trafiğin de kent içinden geçmesi ayrı bir sorun.
Türkiye’de genel olarak belediyeler doğa ve çevre tahribatıyla tanınmakta. Aynı durum Samsun için de geçerli. Samsun’da halkın denize girdiği sahilde büyük bir bina inşa edilerek rant alanı yaratıldı. Söz konusu binanın yıkılması için Danıştay karar vermesine rağmen kısmi olarak yıkıldı, şimdi otel olarak hizmete sokuldu. Zamanla o otel çevresinde plajın ve yeşil alanın da ranta çevrilmesi söz konusu.
Samsun’daki sorunları çözmeye nereden başlayacaksınız?
Öncelikle sokaklarda, mahallelerde meclisler oluşturarak çözeceğiz. Belediye meclisinin doğrudan sokak ve mahalle meclislerinin denetimine açılmasını öngörüyoruz. Belediye olarak biz de projeler üreteceğiz tabi ki. Ancak bunları hayata geçirmek için mahallelerde yaşayan halkın da onayını alarak yapacağız.