DİSK-AR’ın yayınladığı raporda, kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmesi, ev içi hizmetlerde devlet tarafından yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması önerildi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), Mayıs 2022 İşsizlik Ve İstihdamın Görünümü Raporu’nu yayımladı. TÜİK ve İŞKUR verilerinin farklılığına dikkat çekilen raporda, işsizlik TÜİK’e göre 354 bin düştü, İŞKUR’a göre 972 bin arttı! Geniş Tanımlı İşsizlik oranı yüzde 22,7 iken, Geniş Tanımlı Kadın İşsizliği Yüzde 29,9!
TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2022 Mart ayında bir önceki aya göre 153 bin kişi artarak 3 milyon 894 bin kişi oldu.
DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Mart 2022’de 8 milyon 356 bin kişi olarak gerçekleşti.
Pandemi öncesine göre işsiz sayısı 1 milyon 536 bin arttı. TÜİK’e göre Mart 2019’da yüzde 13,9 olan işsizlik Mart 2022’de yüzde 11,5’e düştü. Ancak geniş tanımlı işsizlik yüzde 19,7’den yüzde 22,7’ye yükseldi.
TÜİK ve İŞKUR verileri farklı
İŞKUR verilerine göre Mart 2021 ve Mart 2022 arası bir yıllık dönemde kayıtlı işsiz sayısı 2 milyon 664 binden 3 milyon 636 bine yükselerek 971 bin kişi arttı.
TÜİK’e göre ise son bir yılda dar tanımlı işsiz sayısı bu dönemler arası 354 bin azaldı. Böylece kayıtlı ve ankete dayalı işsiz sayılarının değişimi arasında 1 milyon 326 bin kişilik fark ortaya çıktı.
İŞKUR’un kayıtlı işsiz sayıları son bir yılda yüzde 36,5 artarken, TÜİK’in işsiz sayıları yüzde 8,4 azaldı.
Raporda, iki kurum verilerinin farklı olmasının “hayatın olağan akışına aykırı” olduğu belirtildi.
Kadın işsizliği artmaya devam ediyor
Rapora göre kadın işsizliği, tüm işsizlik türlerinde en yüksek kategori olarak görülmeye devam ediyor. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 10,3 iken kadınlarda yüzde 13,9’a yükseldi. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde yüzde 18,8, kadınlarda ise yaklaşık yüzde 30’dur. Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki fark 11,1 puandır.
Salgından en çok kadın ve genç işçiler etkilendi
Salgının işgücü piyasaları üzerindeki etkileri devam ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 17 Ocak 2022’de yayımladığı Dünyada İstihdam ve Sosyal Görünümü 1 adlı çalışmasında salgından kadınların ve gençlerin en kötü etkilenenler arasında yer aldığı, bu sebeple toparlanmanın en yavaş yine bu gruplarda gerçekleşeceği belirtiliyor. Salgının kadın işgücü üzerindeki etkisi daha ciddi bir biçimde sürmeye devam ediyor. Salgın sebebiyle erkeklere göre daha fazla artan kadın işsizliği Aralık 2021 itibarıyla en yüksek seviyelere çıkmıştı. Mart 2022’de de benzer eğilimin sürdürdüğünü söylemek mümkündür.
Mart 2022 itibarıyla kadınlarda mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 527 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 830 bindir. Erkeklerde ise dar tanımlı işsiz sayısı 2 milyon 367 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 4 milyon 519 bindir.
Salgın döneminde diğer işsizlik kategorilerine göre kadın işsizlik türleri genele göre çok daha yüksek gerçekleşti ve bu eğilim devam ediyor.
Türkiye’de 2018 Eylül’de başlayan ekonomik kriz ve 2020 Mart ayından bu yana yaşanan salgınının da etkisiyle işgücü piyasası dışına çıkış eğilimi artıyor. Zamana bağlı eksik istihdamda artış ve iş bulma ümidinin kaybedilmesine paralel olarak dar ve geniş tanımlı işsizlik oranları arasındaki fark giderek açılıyor.
İşsizlikle mücadele önerileri
Rapor işsizlikle mücadele önerilerini şu şekilde sıralıyor;
“Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
İş Yasasının 25/II. Maddesi yeniden düzenlenmeli ve keyfi işten çıkarmalar sona ermelidir.
İşsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları ve ödenek miktarı iyileştirilmelidir.
İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmelidir. Fon’dan işverenlere dönük teşvik ve destekler sona erdirilmelidir.
İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
İşbaşında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.