Türk Eczacıları Birliği’ne (TEB) 2021 Kasım ayında gelen yeni yönetim, şirketin 7 çalışanını işten çıkardı. İşten çıkarılan TEB çalışanları; işten çıkarılma süreçlerini ve yaşadıkları mobbingi anlattı.
TEB yönetimi 4 Kasım 2021 tarihinde yapılan seçimlerde değişti. Seçim sonucunda, önceki dönemde birliğin genel sekreterliğini yürüten Arman Üney ve beraberindeki ekip kazandı. Üney ekibinin seçimi kazanması üzerine işten çıkarmalar da başladı.
Yol TV’den Batuhan Gündoğdu’nun haberine göre: Yeni yönetim tarafından Aralık – Şubat arasında önce 5 çalışanın işine, Mart’ta da 2 çalışanın işine son verildi. İşten çıkarılan çalışanlar kurumda uzun süre danışmanlık, avukatlık, basın birimlerinde çalışmış kişiler. İşten çıkarılan TEB çalışanları; işten çıkarılma süreçlerini ve yaşadıkları mobbingi anlattı.
“Dördüncü yılıma bir gün kala işten attılar”
Basın bölümünde çalışmış, yeni yönetim geldikten sonra ilk çıkarılan 5 kişi arasından olan çalışan; yönetim seçimi döneminde sosyal medyada açılan sahte hesaplarla eski TEB çalışanlarına yönelik iftiralar atıldığını aktardı. “Bir nevi çalışanlara resmen sözleriyle silah doğrulttular, ancak biz bu hesapları ve söylediklerini çok da dikkate almadık. Çünkü hakkında konuştukları kişiler de yıllardır bu kurumda çalışan işinde gücünde insanlardı.” diyen eski çalışan, sözlerine şöyle devam etti:
“Seçimler bitti, daha sağ ağırlıklı bir liste kazandı. Yönetimin siyasal çehresi tam anlamıyla değişti. Yeni yönetim geldikten sonra bize iş verilmedi. Örneğin ben basın biriminde çalışıyorum, ilaç kıtlığı durumunu bize sormak için bana ulaşıyorlar. Ben bunu yönetime aktardığımda olumlu veya olumsuz yanıt alamıyordum. Böyle bize iş vermeyerek ‘kızağa çekme’ durumunu yaşattılar. Daha sonra bir gün iki arkadaşımızı çıkardılar, ikisini de mesai çıkışında gerekçe göstermeden attılar. Beni de insan kaynakları aradı, aradıkları anda atılacağımı anladım. Ekonomik krizin böyle arttığı bir dönemde yapmazlar diye düşünüyordum. Bir kağıt verdiler, imzaladım. Fakat sonradan anladım ki benim dördüncü yılıma bir gün kala atmışlar. Bu da benim primimle oynamak demek, beni bir gün sonra atsalar tatil günlerimi de bana ödemek zorunda kalacaklardı.”
Seçim döneminde açılan sosyal medya hesaplarında işten atıldıktan sonra bile kendilerine iftira atılmayı sürdürüldüğünü söyleyen çalışan, “Bunu bu kadar operasyon şeklinde yapmaları çok yaralayıcı. Benim psikolojim hala çok bozuk, artık arkadaşlarımızla birbirimizin mahkemelerinde görüşüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Yıllarca çalışmış biri olarak böyle mağdur edilmek çok üzücü”
Yirmi yılı aşkın süre boyunca TEB bünyesinde çalışmış olan, emekli olmasına dört yıl kalan bir başka çalışan da Mart ayında işten çıkarıldı. Çalışan, yaşadıklarını şu şekilde aktardı:
“Aslında şu andaki yönetici kadrodaki insanların bir kısmıyla birlikte çalışmıştık. İşten çıkarmalar da bu yeni yönetim geldikten sonra başladı. Ben 25 yıldır orada çalışıyorum, emekliliğime dört yıl kalmıştı bunu da herkes biliyor. Hiçbir gerekçe göstermeden; ‘iş akdiniz Merkez Heyeti tarafından sonlandırıldı’ diyerek işten çıkardılar. Tabii bu sürecin öncesinde bir mobbing de uygulandı. İş verilmedi, evlere gönderilip bekletildik. Bekletilen benim gibi bir grup çalışan da vardı, bunlar arasında bana yalnızca Ocak ayında bir görevlendirme yapıldı. Bir süre böyle devam etmem söylendi ancak daha sonra hiç beklemediğim şekilde Mart ayında işten çıkarıldım. Bir arkadaşımız dışında işe iade davalarımızı açtık. Bundan sonra hukuki süreci takip edeceğiz. Yıllarca çalışan biri olarak bu şekilde mağdur edilmek benim için çok üzücü.”
“Seçimler sırasında tarafsız olduğumuz için de mobbinge uğradık”
Mart’ta işten çıkarılan, TEB’de uzun süre çalışmış ve sendika temsilciliği de yapmış olan bir başka çalışan; yönetim değişikliği ardından başlayan işten çıkarma süreçlerine dair şu sözleri söyledi: “Biz 2 çalışan olarak aslında işten çıkarılmayı beklemiyorduk. Bizden evvel 5 arkadaşımız çıkarılmıştı, aradan da 2 ay geçmişti. Bu süreç sonrasında daha işten çıkarmazlar diye düşünüyorduk, çünkü iki haftada bir veya ayda bir işten çıkarıyorlardı. Ancak böyle olmadı, mesai bitimine 1 saat kala birliğin genel sekreteri beni çağırdı. Ben de bir talepte bulunacağını düşünerek elimde defterle gittim fakat bana iş akdimin sonlandırılacağını söyledi. Yönetim kurulu kararı mı olduğunu sordum, evet dedi. Diğer arkadaşlar olduğu gibi yine herhangi bir gerekçe yok. Sadece kendi meslek örgütümü mahkemeye vermeyeceğim, o yüzden lütfen arabuluculuk yoluyla anlaşalım dedim. Onlar da kabul ettiler.”
Eski TEB çalışanı, yönetim kurulu seçimleri ve sonrasında başlayan işten çıkarmalar hakkında ise şunları söyledi:
“Seçim sürecinde başkan ve genel sekreter karşı karşıya kaldı. Biz bu seçimler sırasında tarafsız kaldık, bu tarafsızlığımız nedeniyle iki taraftan da mobbing gördük. Neden çıkarıldığımızı da açıkçası bilmiyorum. Başkalarına verilen sözler olabilir. Eski kadroları tasfiye edip yeni kadrolara yer açmak.”