Bahçelievler Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısı ile art arda gelen zamlara karşı Şirinevler’de basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, “Elektrik ve temel tüketimde zamlar geri alınsın!” denildi.
Bahçelievler Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısı ile art arda gelen zamlara karşı basın açıklaması gerçekleştirildi. Şirinevler İş Bankası önünde yapılan açıklamada “Elektrik ve temel tüketimde zamlar geri alınsın!” denildi.
Art arda gelen zamlar ile milyonlarca insanın zor durumda bıraktığının vurgulandığı açıklamada, “Daha yılın ilk günlerinde gelen zamlar ve vergi oranlarındaki artışlar nedeniyle asgari ücrete, memur maaşlarına ve emeklilere yapılan göstermelik artışlar daha emekçilerin cebine bile girmeden eriyip gitti” ifadeleri kullanıldı.
“AKP kendi elleriyle beslediği sermaye çeteleriyle rant peşinde koşarken, yaratılan krizin faturası emekçilere kesiliyor” şu ifadeler kullanıldı:
“TL’nin değer kaybetmesini “dolarla senin işin ne” manipülasyonlarıyla geçiştirmeye çalışan iktidar, doğalgaz, elektrik ve temel gıda maddeleri başta olmak üzere hayatımızı sürdürmek için ihtiyacımız olan her şeye zam üstüne zam yapmayı çok iyi biliyor. Asgari ücrete yapılan sözde tarihi zammın bile 2-3 ayda eriyeceği bir ülkede, İstanbul gibi yaşanması zor bir şehirde, semt pazarlarında bile bir-iki kilo sebze alırken kırk defa düşünen yine biz oluyoruz. Herkes ya bankalara ya eşe dosta borçlu halde. Ne kendimizin ne de ailelerimizin sağlıklı ve mutlu olmasını sağlayamaz hale geldik”
“Şirketler karlarına kar katsın diye, halk zamlarla boğuşuyor”
Tüm bunlar olurken iktidar, beşli çeteye teşvikler, indirimler ve vergi afları getirmeye, diğer sermayedarların da gönlünü hoş tutmaya devam ediyor. Sadece Türkiye’de değil dünyada da en fazla ihale alan – yani bir devlet tarafından en fazla beslenen şirketler olan Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin ve Makyol kazansın diye, Sabancı, Zorlu karlarına kar katsın diye, halk ödeyemeyeceği zamlarla boğuşmaya zorunlu kalıyor, emeğinin karşılığını hiç alamaz oluyor. Şaka gibi yapılan ücret zamları, bir cebimize giren paranın öbür cebimizden daha ayın ilk günlerinde çıktığı gerçeğini gizlemeye yetmiyor. Ocak ayında enflasyonun son 20 yılın zirvesi olan %46’ya varacağı öngörülürken sadece asgari ücrete yapılan %50 zam bize ne ifade edecek? Şubat ayında ne yapacağız? Peki ya Martta, Nisanda nasıl geçineceğiz?
“İşçiler emekçiler, siz insan değilsiniz diyorlar”
Bugün açlık sınırı asgari ücretten fazla ve bu 4 kişilik bir ailenin sadece mutfak ihtiyacı demek. İçinde yaşama dair başka hiç bir şey yok. Niye yok? Çünkü diyorlar ki işçilerin ihtiyacı yok, işçiler insan değil, karınları doysun yeter. İşçiler kirasını ödeyememiş, faturasını ödeyememiş, soğukta kalmış, çocuğunun servis parasını ödeyememiş umurlarında değil. İşçilerin gezmesi, eğlenmesi, sinemaya-tiyatroya gitmesi, tatil yapması çok görülüyor. ‘Bunlar normal insanların ihtiyaçları, işçiler emekçiler, siz insan değilsiniz’ diyorlar bize.
“Düzen değişmelidir”
Bu zam dalgasına karşı ise bugün ülke genelinde işçiler, emekçiler yoksulluğa, sefalete karşı, zamların geri alınması için, insanca bir yaşam, insanca bir ücret için ayaktalar. On binlerce işçi, insanca bir yaşam talebi için ayakta.
Yoksuldan alıp zengine aktaran, ülkede yaşanan her bir sorunun faturasını işçi ve emekçiye kesen bu iktidarın da, bu düzenin de değişmesi gerektiği açıktır. Bunu değiştirecek olan da bizleriz. Örgütlenerek, birleşerek, mücadele ederek haklarımıza sahip çıkmalıyız.