Adalet Nöbeti’nin birinci yıldönümü dolayısıyla yapılan eylemde konuşan Ferit Şenyaşar, üstünlerin hukukuna karşı verdikleri mücadelenin tarihe geçtiğini söyledi. Şenyaşar, “Her şeye rağmen biz umudumuzu yitirmeyeceğiz. Biz yaşamı ve adaleti uğruna ölecek kadar seviyoruz ve istiyoruz” dedi.
Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınları tarafından eşi ve iki oğlu katledilen Emine Şenyaşar ile katliamdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın Urfa Adliyesi önünde 9 Mart 2021 tarihinde başlattığı Adalet Nöbeti 366’ncı gününde devam ediyor.
Aralarında sivil toplum kuruluşu, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilcilerinin olduğu yüzlerce insan hakları savunucusu, Adalet Nöbeti’nin birinci yıldönümü olması vesilesiyle ailenin nöbetine katıldı.
İnsan hakları savunucularının nöbet eyleminde kurulan Adalet Kürsüsü’nde aileye dair talep ve beklentilerini dile getirmesinin ardından, Ferit Şenyaşar konuşma yaptı.
Adalet Nöbeti’nin yıldönümü nedeniyle kendilerini yalnız bırakmayanlara teşekkür eden Şenyaşar, aile olarak yaşadıklarının kamuoyuna mal olduğunu belirterek, şunları söyledi: Keşke bu direnişe ihtiyaç olmasa, adil bir yaşam olsa. Bu adil yaşamı haklı insanların onurlu direnişi ile geri getireceğiz. Katliam ile ilgili dava artık kamuoyuna mal oldu. Katliamın detaylarını artık anlatmayacağım, sadece bir konuya değinmek istiyorum. Rusya ve Ukrayna şuan savaş halinde. Savaş durumunda olmasına rağmen kimse her hangi bir hastaneye ve ya bir ambulansa saldırmamıştır. Bu bir insanlık suçudur ve bu suç 14 Haziran 2018’de Türkiye’de işlenmiştir. Bu katliamı yapanlar milletvekilinin koruması altıda ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
Şenyaşar, yaşananların insanlığa karşı suç olduğunu kaydederek, “İnsanlığa karşı ne kadar kirlilik varsa üstünlerin elinde birikmiş, Urfa Adliyesini etkisi altına almıştır. Dosyamız Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda. Dosya savcısı ile görüşmeye gittiğimizde hukuki olarak bize verecek bir cevapları olmadıkları için bizden kaçıyorlar” dedi.
‘Üstünlerin hukukuna karşı verdiğimiz mücadele tarihe geçiyor’
Nöbet süresince sürekli polis müdahalesine uğradıklarının altını çizen Şenyaşar, “‘Güvenliğimizi sağlamak’ için emniyet güçleri buradalar. ‘Güvenliğimizi sağlamak için haksız, hukuksuz, gerekçesiz bizi 6 defa gözaltına aldılar. 65 üstü annem ile birlikte bir gün bizi nezarette ‘misafir’ ettiler” diye konuştu.
Kardeşleri ile birlikte Suruç Devlet Hastanesi’nden Antep’e sevk edildikleri saldırıya uğrayan ambulansın fotoğraflarını kameraya gösteren Şenyaşar, devamında şunları söyledi:
Kullanılamaz hale gelen ambulansın fotoğrafını adliye binası önünde açtığımız için hakkımızda ‘kamu düzenini bozmaktan’ soruşturma açtılar. Faklı şehirlerden dayanışma için gelen Barış Anneleri ‘tehlikeli’ görülüp’ bize yaklaşmalarına izin vermediler. Annemin ağıtlarından şuana kadar 14 soruşturma açtılar. Üstünlerin hukukuna karşı verdiğimiz mücadele tarihe geçiyor. Duyarlı bir yazar yaşadıklarımızı roman olarak kaleme alıyor. Annenin direnişi uluslararası festivallerde gösterilmek üzere belgesel oluyor. Ülke olarak her alanda zor bir durumdan geçiyoruz. Bu yaşananların altında hukuksuzluk, adaletsizlik yatmakta. Her şeye rağmen biz umudumuzu yitirmeyeceğiz. Biz yaşamı ve adaleti uğruna ölecek kadar seviyoruz ve istiyoruz. Bu mücadelemiz adalet sağlana kadar devam edecek.