Hasan KUL yazdı: Başlıktaki ilk sözü Fransız Kralı 16. Louis’nin söylediği bilinir. Bu söz iki türlü yorumlanabilir: İlki, devlet denilen aygıtın tüm organlarını, kurumlarını ben temsil ediyorum. İkincisi devlete ait ne varsa hepsi bana/şahsıma aittir.
Bu yaklaşım beraberinde ne getirir? Bana ait olan her şey gibi devlete ait ne varsa onların tasarrufu bana aittir. Bunları istediğime kullandırır, istemediğime kullandırmam. Devlete istediğimi alır, istemediğimi almam. Hatta kapısından bile içeriye sokmam.
KPSS sınavından çoğu 90’ın üzerinde puan aldığı halde sözlü mülâkatta elenen öğretmen adaylarını görünce bu söz aklıma düştü nedense. Bir de ana muhalefet partisi liderinin TÜİK ve MEB’e sokulmaması, hatta kapılara zincir vurularak girişin engellenmesi olayı bana bu duyguları çağrıştırdı. Gerçi biz MEB binasına girememe hatta hasbelkader girmişsek dayak yeme olayına alışığız/şerbetliyiz anlayacağınız. 1970’li yıllar MC Hükümetleri döneminde pek çok arkadaşım gibi benim de o binada dayak yemişliğim vardır.
Geçmiş yıllarda milletvekillerinin ABD üslerine, mülteci kamplarına sokulmadıklarını görmüştük okumuştuk ama son yaşananlar gerçekten löve yükseltti. Burada sanki bir güç gösterisi yaşanıyor. Yazının başında yazacaktım, şimdi aklıma geldi. Demokrasilerin olmazsa olmaz üç ilkesi vardır: Çoğulculuk, genel ve eşit oy, çoğunluğun yönetme hakkı. Kısaca açayım: Çoğulculuk, çok seslilik anlamındadır, çoğunlukçuluk demek değildir. Oyların çoğunluğunu alanın yönetme hakkı, devleti sahiplenme demek değildir.
Demokrasilerde belirlenmiş yöntemlerle, önceden belirlenmiş zamanlarda seçimler olur, çoğunluğu alan yönetime gelir, daha az oy alan muhalefete geçer. Demokrasiler iktidar kadar muhalefetin de -belki karar değil ama- söz sahibi olduğu yönetimlerdir. “İstanbul bizimdir, onu yeniden almamız lazım. muhalefet iktidara gelmeyi aklından çıkarsın” türü sözler demokrasinin ruhuna aykırıdır. Tabii ki her siyasal parti meşru yollarla iktidara gelmek ve ülkeyi yönetmek ister. Ayrıca bu bir haktır.
İlk paragrafta değindiğim konu eksik kalmasın. Çağdaş yönetim sistemlerinde bu yaklaşımın tersi nedir? “Devlet benim içindir.” Yani ben devlete kendi irademle beni yönetme yetkisini veririm, o da benim sağlık, eğitim, güvenlik, iletişim, barınma-beslenme, düşünce ve kanaatlerimi özgürce ifade etme, örgütlenme, hak arama/haksızlığa uğramama gibi haklarımı korur, gerekli önlemleri alır, haksızlığa uğradığımda hakkımı arar kısaca devlet benim hizmetimdedir. Bunun adı hukuk devleti, sosyal devlet, refah devletidir. Anayasamızın 2. maddesinde yazan “TC insan haklarına saygılı demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir” ilkesindeki devlettir.
Siyasal iktidarın başlığa uygun davranışlarına sayısız örnek verilebilir. Ancak burada muhalefetin ne yaptığı ve ne yapması gerektiği konusunda bir şeyler yazmak gerekir sanırım. Her şeyden önce, muhalefetin anketlere bakıp “Nasıl olsa iktidardakiler gidiyor, boş tencere zaten iktidarı götürecek” türünden rehavete kapılmaya neden olan bir tavır içinde olmaması gerekir. İnsanlığın geçmişinde yoksullaşmanın, hayat pahalılığının kendiliğinden bir iktidarı götürdüğüne ilişkin örnekler yok. Ancak bu siyasal zemini iyi örgütleyen örgütlü muhalefet bir siyasal iktidarı değiştirebilir.
O halde muhalefetin öncelikle, “Ortak yaşama dair yeni bir hikaye” yazmalıdır. HDP’nin “Tutum Belgesi” ne benzer ortak bir tutum belgesini halka deklare etmelidir. Programını ve bu programı hangi kadrolarla hayata geçireceğini bildirmelidir. Hukuk, eğitim, sağlık, dış politika, yoksullukla mücadele, kadın, gençlik, ulusal sorun gibi konularda ne yapacağını insanlara açıkça bildirmeli ve onları ikna etmelidir. Yoksulluğu gidermenin, gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermenin sadakayla değil eşitlikçi politikalarla olacağını beyan etmelidir.
Muhalefet kendi arasındaki ilişkiyi güçlendirmesi ve kamuoyunun karşısına bu birlik görüntüsü içinde çıkması gerekir. Muhalefet içinde yer alan siyasal oluşumları siyasal iktidarın diliyle değerlendirmemeli ve o güçleri ittifak içinde görmese bile bir “Barış ve demokrasi” perspektifinde yan yana olduğunu açıkça göstermelidir.