Roboski Katliamı’nın 10 yılında katledilen 34 kişi HDP Kadıköy İlçe Binası önünde anıldı. Anmada, Roboski Katliamı’nın yıldönümünde ve Deniz Poyraz duruşmasına bir gün kala HDP Bahçelievler’e yapılan saldırının tesadüf olmadığı vurgulandı.
Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanında 34 kişi hayatını kaybetmişti. Roboski Katliamı’nın üzerinden 10 yıl geçti.
Halkların Demokratik Partisi(HDP) İstanbul İl Örgütü’nün çağrısıyla İstanbul’da gün içinde üç farklı bölgede basın açıklaması gerçekleştirdi.
Roboski Katliamı’nın yıl dönümünde ve HDP İzmir İl Binası’na yapılan saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın duruşmasına bir gün kala HDP İstanbul Bahçelievler İlçe Örgütü’ne yönelik silahlı bir saldırı gerçekleşti.
HDP Bahçelievler İlçe Örgütü’ne yapılan saldırı nedeniyle yapılmak istenen basın açıklamalarından birisi HDP Bahçelievler İlçe Binası önünde gerçekleşti.
Bir diğer anma ise HDP Kadıköy İlçe Binası’nın önünde gerçekleşti.
Anmaya, HDP’nin yanı sıra SYKP, SODAP, Devrimci Parti, Kaldıraç ve Köz Dergisi katıldı.
Basın açıklaması okunmadan evvel Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi Üyesi Ahmet Saymadi bir konuşma gerçekleştirdi. Saymadi, “Roboski Katliamı’nı ve sonrasında yaşananları anlattı. İktidarın, katledilen kişilerin ailelerine tazminat teklif ettiğini, ailelerin tazminatı reddedip suçluların yargılanmasını istediğini hatırlatan Saymadı, “Aileler tazminatı onurlu bir şekilde reddetti. İnsanların yaşamları parayla satın alınabilecek bir şey değil. 10 yıldır katliamın faillerinin yargılanması için mücadele ediyoruz. Failler yargılanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
HDP İstanbul İl Örgütü adına basın metnini okuyan HDP 1. Bölge Eş Sözcüsü Gülşen Karasu sözlerine şöyle başladı: “Tam 10 yıl önce Tam 10 yıl önce savaş uçaklarının bombalaması sonucu Roboski (Uludere)’de çoğu çocuk 34 insanımız katledildi.”
Katledenlerin yargılanmadığını, katledilenlerin ise neredeyse suçlu ilan edildiğini vurgulayan Karasu, “Çocuklarının parçalanmış bedenlerini elleriyle toplayan ailelerin yaşadığı acı, bir halka yöneltilebilecek en büyük acılardandır. Kürt halkının hafızasına işleyen bu zulüm Türkiye toplumunun kanayan yarası olmaya devam ediyor. Hukuki sürecin takipçisi olan tüm çevrelerle birlikte 10. yılında da adalet, vicdan ve hukuk arayışımız kesintisiz devam etmektedir” dedi.
Karasu, Roboski Katliamı’nın Kürt halkına yönelik özel savaş politikalarının bir sonucu olduğunu ve son derece planlı olarak gerçekleştirildiğinin altını çizdi. Karasu, Roboski gibi Suruç’ta, Ankara’da ve bugün HDP Bahçelievler’de gerçekleştirilmek istenen katliamların bilinçli ve planlı yapıldığını söyledi.
Karasu sözlerine şöyle devam etti: “Biz biliyoruz ki Roboski katliamının yıldönümünde ve Deniz Poyraz yoldaşımızın duruşmasına bir gün kala partimize yapılan bu saldırı bir tesadüf değildir. Karşısında mücadele ettiğimiz ve mücadele etmeye devam edeceğimiz her fırsatta partimizi hedef göstermeye çalışan faşist zihniyetin bir girişimidir. Roboski katliamı ile devletin Kürt halkına bakışı, yaklaşımı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Dava ile ortaya saçılan gerçeklik Kürtlerin ölümle, katliamla tehdit edilmesi ve sindirilmek istenmesidir. Demokratik, barışçıl yol ve yöntemlerle sorunlara çare arayan bir devlet aklı değil, baskı ve saldırı ile sorunları öteleyen, yok sayan bir anlayış giderek iktidarın ana yönelimi haline gelmiş ve devam etmektedir. Oysa tarihin gösterdiği tek bir gerçek var; o da, var olan bir halkı yok edemeyeceğiniz, yok sayamayacağınız gerçeğidir.”
Katliamlar ile birlikte derinleştirilen yaraları iyileştirmeye, hakikatin ortaya çıkmasına, esaslı bir yüzleşmenin gerçekleştirilmesine toplumsal olarak ekmek ve su kadar ihtiyacın olduğunu söyleyen Karasu, “Katliam dosyaları, toplumun hafızasından silinmesi için Ankara’nın gri koridorlarında, mahkemelerin gayr-i hukuki yaklaşımlarına terk edilemez. Sorumluların hukuk önünde hesap vermesi adalet arayışımızın vazgeçilmez talebi olarak devam etmektedir. Bizler toplumsal barışı inşa etme çabamızda Roboski katliamının planlayıcıları ve uygulayıcılarının demokratik devletlerde olduğu gibi yargılanmasının takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.
Karasu sözlerini şu şekilde bitirdi: “Roboski katliamının üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, bu katliamın failleri yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmadan kalıcı, adil ve onarıcı bir toplumsal huzur sağlanamayacaktır. Türkiye halkları, demokrasi ve barış güçleri bu hesabı sormak için kararlı bir şekilde mücadeleyi sürdürecektir. Tıpkı bugün de devletin hiçbir yasa tanımadan uyguladığı saldırılar karşısında susmadığımız gibi. Sorumlularından uluslararası alan dahil tüm hukuk ve siyasi zeminlerde hesap sorulmasını sağlamak için mücadele edeceğiz.”