HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu ziyaret etti. Buldan yaptığı açıklamada, “Biz de hemen seçim, acil seçim diyoruz” dedi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, bugün Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nu, Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde ziyaret etti. Ziyaretin ardından ortak açıklama yapıldı.
Mithat Sancar, “İktidarın şu an kendini sürdürme stratejisini temelinde toplumu ayrıştırmak ve kutuplaştırmak, bu gerilimlerden kendine fayda sağlamak var. Bunu biliyoruz. Bunun karşısına muhalefet olarak çıkaracağımız en büyük cevap toplumsal barışı inşa imkanlarının güçlü olduğunu göstermektir” dedi.
“Erken seçime ihtiyacı var”
Pervin Buldan ise şunları kaydetti:
“Tabii bugün Türkiye’nin içerisinde bulunduğu mevcut durumu ve bu mevcut durumla birlikte de Türkiye toplumunun bizden beklentilerini konuştuk. Ekonomik krizin başta olduğu ve bu ekonomik krizle birlikte Türkiye toplumunun beklenti içinde olduğu, muhalefet partilerinin bir araya gelmesiyle birlikte bu beklentiyi en azından seçim dönemine kadar istişare ederek, bu süreci nasıl yürüteceğimize ve yöneteceğimize dair görüşlerimizi paylaştık.
Elbette ki HDP olarak, bugün Türkiye’nin en önemli ihtiyacının bir erken seçim olduğunu ifade ettik. Erken seçim talebimizi Gelecek Partisi ile de paylaştık. Yarın diğer genel başkanlarla yapacağımız görüşmelerde de ifade edeceğiz. Biz de hemen seçim, acil seçim diyoruz; Türkiye’nin bu mevcut durumdan kurtulabilmesi için. Ancak erken seçim olacağı tarihe kadar da bir geçiş dönemine ihtiyaç var. Çünkü bugün Türkiye’de demokrasinin olmadığı, adaletin olmadığı, hukukun olmadığı bir süreci yaşıyoruz. Bütün bu süreçlerle birlikte mağdur olan Türkiye toplumudur, Türkiye halklarıdır. Bizler AKP-MHP hükümetinin her ne kadar gündem değiştirme anlayışı olsa bile, bir erken seçimi gündeme almasalar bile, ekonomik krizi gündem yapmaktan çıkarsalar bile Türkiye toplumunun erken seçime ihtiyacı var. Türkiye’nin ihtiyacı var.”
Ahmet Davutoğlu ise şu değerlendirmeleri yaptı:
“Demokrasiler, farklı görüşlere ve vizyonlara sahip partilerin diyalog kurabilmesi, karşılıklı olarak tartışabilmesi açısından özgürlükler rejimidir. Meşru siyaset zemini içinde bulunan bütün partiler, Meclis’te temsil edilsinler edilmesinler bu müzakerelerde bulundukça ülke huzura kavuşur. Cumhuriyet’in 100. yılına giderken bütün siyasi partilerin birlik ve beraberlik temelinde, ülke bütünlüğü temelinde, temel insan hak ve özgürlükleri zemininde ve toplumun ortak refahı zemininde buluşmasında büyük bir önem var.
Türkiye’nin, halkın ortak refahı ülke bütünlüğü içerisinde demokratik hak ve özgürlüklerin yaşanır kılınması yönünde ve gittikçe artan otoriterleşme karşısında demokratikleşme sürecinin desteklenmesi yönünde bir ilkesel zemin oluşması önemli. Bu tür ziyaretlerin, diyalogların böyle bir zemin teşkil etmesi önemli. Biz de sayın eş başkanlara ve heyetine ziyaretleri dolayısıyla teşekkür ediyoruz. İnşallah Türkiye, 100. yıla bir karamsarlık gölgesinde değil, otoriterlik gölgesinde değil, müreffeh bir toplum idealinin gerçekleştiği bir vizyon ile girecektir. Böyle bir zeminde, ortak bir vizyonda buluşulması Türkiye için büyük bir kazanım olacaktır. Bu yaklaşım için de görüşlerimizi açık bir şekilde beyan ettik. Özgürlüklerin olduğu ya da güvenliğin olmadığı ya da güvenliğin olduğu özgürlüklerin olmadığı ortamlarda demokrasi hayata geçemez. 84 milyonun özlemi de hiçbir güvenlik kaygısı taşımadan özgürlüklerin kamilen yaşandığı bir ülkenin vatandaşı olmaktır. Bizim de hedefimiz budur.”