Kandıra Cezaevi’nde kalan Garibe Gezer adlı tutuklu şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Cezaevi yönetimi Gezer’in intihar ettiği iddia etti. Gezer, ailesine cezaevinde işkence gördüğünü ve tecavüze uğradığını anlatmıştı. TBMM’de konuşan HDP’li Beştaş, “Tutuklu Gezer’in ölümü cinayettir, sorumlular gözaltına alınmalı” dedi.
Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde kalan Garibe Gezer adlı tutuklu yaşamını yitirdi. Aileye haber veren cezaevi yönetimi Gezer’in intihar ettiğini iddia etti.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Avukat Eren Keskin, twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Biraz önce Kandıra cezaevinde müvekkilimiz Garibe Gezer’in intihar ettiği bilgisini aldık. Kendisi işkence mağduruydu. Hücre cezası vardı. Cezaevi müdürü ablasını aradı maalesef Garibe’mizi kaybettik. Av Jiyan Tosun ve Av Jiyan Kaya yanına gidiyorlar” ifadelerini kullandı.
Gezer, tek kişilik hücrede tutulduğunu, sistematik olarak işkenceye maruz kaldığını ve son olarak kadın gardiyanların tecavüzüne uğradığını gönderdiği mektuplar ve avukatları aracılığıyla dile getirmişti.
HDP’li Beştaş: Tutuklu Gezer’in ölümü cinayettir, sorumlular gözaltına alınmalı
Meclis Genel Kurulu’nda devam eden görüşmelerde söz alan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde kalan Garibe Gezer’in yaşamını yitirmesine dair konuştu.
Görüşmelerin devam ettiği sırada korkunç bir haber aldıklarını kaydeden Beştaş, şu bilgileri verdi:
“25 Ekim’de HDP Kadın grubu olarak tek bir soru önergesi vermiştik. Bir kadın mahpus hakkında 28 yaşındaki Garibe Gezer Nusaybinli bir Kürt kadını. Kayseri Cezaevi’nden Kandıra Cezaevi’ne sevk edilmişti. Kandıra Cezaevi’ne sevk edilirken çok ciddi işkence, taciz ve tecavüze maruz kalmıştı. Garibe Gezer bunu ailesine, avukatına aktarmak istemiş ama bunun sonucunda 22 gün hücreye konulmuştu. Hücreden çıktıktan sonra mektup yazmak istemiş ancak bunun sonucunda da ‘itaat etmediği’ gerekçesiyle süngerli odaya alınmıştı. En son çareyi telefonla ailesine aktarmakta çareyi buldu. Aktardıktan sonra bize de ulaştı. 22 önerge verdik, burada da ifade ettim. Avukatları da takip etti.”
‘İntihar değil şüpheli ölüm’
Gezer’in intihar ettiğine dair bilgi geldiğini söyleyen Beştaş, Gezer’in ölümünün intihar değil, şüpheli ölüm olduğunu savundu. Beştaş, şunları konuştu:
“Bir kere işkence, taciz ve tecavüzü soruşturmayan savcılık makamı başta olmak üzere, Kandıra Cezaevi yönetimi, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bakanlığa kadar bu olayın üstünü örtmeye çalıştılar. Genç bir kadının cezaevinde tecavüz edilmesine, şiddet görmesine darp edilmesine, savcılığa, İnfaz Hakimliği’ne müracaat etmesine rağmen hiçbir işlem yapmadılar ve onun ölümü altında imzaları var. Hakikaten çok üzgünüz. Sadece bakanlık bile bizim önergemizi açıp okusaydı ve yanıt verme ihtiyacı duysaydı ya da cezaevi yönetimini uyarsaydı bugün Garibe Gezer ölmemiş olacaktı.”
‘O insanları can güvenliği devlete ait değil mi?’
Tek kişilik hücrede kalan bir kişinin nasıl intihar edebileceğini soran Beştaş, şunları da dile getirdi:
“Daha önce çarşafıyla intihara teşebbüs etmiş. Meyilli olduğu biliniyor. Velev ki intihar ettiğini kabul edelim. Cezaevi yönetimi ne iş yapıyor orada. O insanların can güvenliği devlete ait değil mi? Onları koruma sorumluluğu yok mu? Biz her gün burada cezaevlerine dair bir olay anlatıyoruz. Bu olay cinayettir aslında. Derhal Kandıra Cezaevi yönetimi görevden alınmalıdır. Sorumluların gözaltına alınmasını, soruşturmanın acilen başlatılmasını talep ediyoruz.”