Geçtiğimiz ay, ‘Dardanel İşçileri Dayanışması’ sosyal medya hesabında bir kadın işçi, “Sizlere fabrikanın çok kutsal gizliliğini ihlal ederek bir kadın olarak çalışırken yaşadığımız mobbing ve hukuksuzluklardan bahsedeceğim” diyerek fabrika kapıları ardında yaşadıkları başta kadın ve işçilere yönelik insan hakları ihlali olmak üzere halk sağlığını da tehlikeye atan çeşitli ihlalleri kamuoyuyla paylaşmıştı.
Kadın işçinin paylaşımından sonra Dardanel firmasında daha önce çalışmış veya çalışmaya devam eden birçok işçi maruz bırakıldıkları hukuksuzlukları anlattı.
Dardanel firmasından yaklaşık bir aydır konuyla ilgili hiçbir açıklama gelmedi.
Dardanel İşçileri Dayanışması, dün gece sosyal medya hesabında, “yeniden merhaba, esir kampından bildiriyoruz” diyerek, fabrikada artan baskıya, molalarda başlarında nöbet tutan amirlere rağmen hızla örgütlenmeye devam ettiklerini açıkladı.
Dardanel firması sahibi Niyazi Önen’in, geçtiğimiz ay tweet zincirinde bahsedilen güvenlik ve hak ihlallerini ortadan kaldırmak için çalışmalara soyunduğunu belirten işçiler, Önen’in kamuoyunu aldatma planlarını teşhir etmeye devam edeceklerinin söyledi.
Geçtiğimiz ay paylaşılan tweet zincirinde bahsedilen önemli konulardan biri de denetlemeyle ilgiliydi. Kadın işçi ifadelerinde, paketleme esnasında bozuk ve çok bozuk ürünleri ayırılıp bozuk ürünlerin tekrar kutulanarak tüketiciye sunulduğunu, ürünlerin kurtlu ve bozuk olduğunu söylemişti.
Bu iddialar üzerine görüştüğümüz Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı Gıda Şube, denetlemelerin düzenli yapıldığını, usule aykırı herhangi bir işleyiş olmadığını belirtirken, “işçilerin denetlemeye gelmeden önce haber veriyorlardı” ifadelerinin doğru olmadığını, denetimlere habersiz gittiklerini ifade etmişti.
“Dardanel işçileri: Gıda Şube denetlemeye gelmeden önce haber veriyordu!”
Dardanel İşçileri, “Yeterli zaman geçmiş olacak ki bu hafta denetimcilerin gıda fabrikasına teşrif edecekleri haberini aldık” diyerek yeniden denetimden önce haber verildiğini ifade etti.
“Varlığını şehir efsanesi sandığımız iş güvenliği uzmanı gerçekte varmış!”
Gelen denetim haberinden sonra “Güvencesiz çalışanlar ortadan kaldırıldı, Truva Antik Kentinden kalma tavanlar ve elektrik tesisatları yenilendi” diyen işçiler, “Yıllardır iş üniformamızın akıbetini merak etmeyenler, sakal bıyık meselesiyle ilgilenmeyenler bizleri denetime hazırlamaya başladı bir anda. Varlığını şehir efsanesi zannettiğimiz iş güvenliği uzmanının gerçek hayatta var olduğunu gördük” şeklinden açıklama yaptı.
“Üzerine kar yağan, yağmur yağan, küf yağan bizlerdik.”
Oynanan oyunların farkında olduklarını ifade eden işçiler, “Denetimcileri kandırabilirsiniz fakat bizleri asla. Üzerine kar yağan, yağmur yağan, küf yağan bizlerdik. Kışın kapalı alanda yemekhanede, çalışma alanında ıslanıp üşüyen bizlerdik. Yalandan yaptığınız iş güvenliği periyodik ölçme değerlendirme sınavında, kağıtları bizlere imzalatıp kendinizin cevapları doldurduğunuzu biliyoruz. Tadilatı bitirip medyayı fabrikaya sokacağınızı da tahmin ediyoruz” dedi.
Dardanel İşçileri Dayanışması’ndaki kadın işçilerin açıklamalarının devamı şu şekilde:
“Biz iş güvenliği uzmanının ‘Bunlara da laf anlatmak deveye hendek atlatmaktan zor’ ya da mühendislerin ‘Çene çalmaktan başka işe yaramıyorlar’ dediği kadınlarız. Bahsettiğiniz ve aşağıladığınız gibi zeka geriliği yaşayan insanlar değiliz.
“Basit ve ucuz hesaplarınızı teşhir edecek olan kadın emekçileriz”
Aksine sizin basit oyunlarınızı, ucuz hesaplarınızı görüp teşhir edecek yetkinlikte olan kadın emekçileriz. Gıda mühendisinin görevi askeriyeye kurtlu yemek paketlenirken engellemesi gereken kişi midir yoksa işçinin çalışma verimiyle ilgilenmesi gereken kişi midir?
Merak etmeyin, öğreteceğiz. Eğilip bükülerek geldiğiniz yönetim kadrolarına, aldığınız ünvanlara nasıl layık olmanız gerektiğini de öğreteceğiz. Niyazi Önen’in banka hesabına akan oluk oluk paranın karşılığının her zerresinin nasıl emek sömürüsü olduğunu da anlatacağız. Yatan maaşların herkese farklı farklı yatmasını, asgari ücretin bile altında maaş almamızın sebebini açıklayın.
Tweetlerimizde tuvaletlerin izne tabi olduğundan bahsettikten sonra ‘Demek izinle gidebiliyormuşsunuz bundan sonra izinle de gidemeyin de görün baskı nasıl oluyor’ tehditleriniz, ‘Kadın işte, boş boş konuşmaktan başka ne işe yarar ki’ şeklinde aşağılamalarınız bizi büyük bir başkaldırıya iten sebeplerden yalnızca birkaçı.
Eşit işe eşit muamele!
Erkek egemen, erillik akan fabrikanızda kreş hakkımız için, eşit işe eşit muamele için mücadele ediyoruz. Geleceğimizin, emeğimizin, alın terimizin sömürülmesine izin vermeyeceğiz.
Buradan Dardanelin başta kadınlar olmak üzere bütün çalışanlarına açık çağrımızdır, birlikte olursak güçlüyüz, gücümüzü buradan alırız ve bu güç karşısında hiç kimse duramaz.”