Mehmet CAN yazdı: Ulus veya ulusallaşma, yazımın III. bölümünde de belirttiğim gibi 18. yüzyılda ortaya çıkan bir olgudur. Üretim ilişkilerinin değişmesi ile birlikte üst yapısal kurumlar giderek değişmekte ve dönemin yükselen sınıfı burjuvazi, halk tabakası ile birlikte bu sürecin ulusallaşmanın öncülüğünü, önderliğini yapmaktadır.
Diyalektiğin; en önemli meselelerinden biri inisiyatiftir. İnisiyatif alan değiştirir, dönüştürür. Burjuvazi kraliyete karşı verdiği savaşta, bu inisiyatifi halkla birlikte alarak ulusallaşma sürecinin öznesi olmuş, üretim ilişkilerinin değişimi sonucu ortaya çıkan toplumsal enerjiyi belli bir yöne evrilterek ulusal devrimi sağlamış, bir nevi halkın aşağıdan ittirmesi ve baskısı sonucu devrimi sağlayan taşıyıcı ana güç olmasa bile önemli bir öğesi haline gelmiştir.
İspanya, Katalonya’da ortaya çıkan bu tarihsel değişim sürecinden büyük oranda etkilenerek kendi ulusal isyanlarını şekillendirmiş, kraliyete karşı özellikle Katalonya halkı isyan bayrağını dalgalandırmaya başlayarak döneme damgasını vurmuştur. 18. yüzyıl İspanya ve Katalonya tarihi açısından bir milattır. Özellikle İspanya’nın 18. yüzyıl ile birlikte ticaret burjuvazisinden, sanayi burjuvazisine geçişi sağlayamaması İspanya’nın Batı Avrupa’daki diğer ülkeler karşısında atıl kalmasına, gerilemesine neden olmuştur.
18. yüzyıl ile birlikte İspanya Krallığı, kaybeden bir krallık olacak ve İngilizler giderek egemen süper güç olma pozisyonuna yükseleceklerdir. İspanyollar; Fransızlara, Hollandalılara ve İngilizlere karşı sömürge yarışında geri kalacaklardır. İngilizlerin denizlere hâkim olması, Sanayi Devrimini gerçekleştirmesi gibi etkenler Dünya egemenliğinin el değiştirmesine neden olacaktır. Yazının diğer bölümlerinde de belirttiğim gibi İspanya Ticaret Burjuvazisinden, Sanayi Burjuvazisine geçişi yapamamıştı, bu da İspanya’nın diğer ülkeler karşısında gerilemesine neden olmuştu. Sanayi Devrimi’ni ve makineleşmeyi başarmış olan İngilizler, Bundan dolayı 18. yüzyıl itibariyle İspanya’nın dünya egemeni olma durumuna son vermişlerdir.
18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın başında gerçekleşen Sanayi Devrimi Avrupa’daki egemenlik ilişkilerinin değişmesine neden olmuştur. Bu değişim sürecinde İspanya’da meydana gelen gerileme ve bu gerilmemenin Katalonya’ya olan etkisi, İspanya’daki monarşinin giderek zayıflaması, İspanya halklarına karşı daha sert ve baskıcı politikaları gündemine almasına neden olacaktır. Monarşinin giderek sertleşmesi, monarşiye karşı tabandan bir tepkinin yavaş yavaş oluşup olgunlaşmasını da beraberinde getirmiştir. Özellikle bu dönem, Katalonya merkezli Anarşistlerin başını çektiği, monarşiye karşı yoğun başkaldırı hareketleri yaşanmaya başlamıştır. 19. yüzyılın ortalarıyla beraber İspanya’da karşı cepheler oluşmaya ve bundan kaynaklı olarak da iç siyaset giderek oturmaya başlayacaktır.
Kral, Monarşi, Toprak ağaları, Kilise, Aristokrasi bir cephede yer alırken, Anarşistler, Burjuvazi, Sol vs. diğer bir cephede yer almaktaydı. Yalnız burada şunu unutmamak gerekir ki 1848 devrimleri ile birlikte tarihsel olarak ilericiliğini kaybeden burjuvazi, 19. yüzyıl ile birlikte yalpalamaya başlamıştı. İspanya örneğinde ise burjuvazi, oluşan cepheler arasında bir denge politikası izleyerek, her ne kadar kral ve monarşi karşıtı bir cephede görünür bir fotoğraf verse de aslında arada bir siyaset yürütüyordu. Yani burjuvazi, var olan bu iki cephe arasında gidip geliyordu. Üçüncü cephede ise, topraksız köylüler yer almaktaydı. Zaten ancak 20. yüzyıl başı ile birlikte İspanya ve Katalonya da modern toplumsal sınıflar oturmaya başlamıştır. Topraksız köylüler ve Madrid gibi Barselona gibi şehirlerde gelişmeye başlayan işçi sınıfı…
Modern toplumsal sınıfların; İspanya ve Katalonya da giderek görünür olması, 20. yüzyılın başı ile birlikte monarşinin İspanya da sorgulanmasına neden olacaktır. Monarşi ve yeni ortaya çıkan toplumsal sınıflar arasındaki gerilim, İspanya ve Katalonya’da monarşinin üst yapıyı eskisi gibi yönetememesi durumunu ortaya çıkararak modern toplumsal sınıflar ile monarşinin temsil ettiği toplumsal sınıfların çatışmasını beraberinde getirmiş ve bu durum da sürekli kaos halinde olan İspanya’da siyasi bir istikrarsızlığın ve sürekli değişen hükümetlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu dönem Anarşizm ve sol, Katalonya’da çok güçlüdür. Anarşizm ve Sol’un Katalonya’da bu denli güçlü olmasının nedeni de; burada kentli işçi sınıfının gelişmiş olmasıdır. Günümüzde dahi Katalonya bölgesi, sanayileşme başta olmak üzere her alanda İspanya’dan daha zengin ve gelişmiş bir bölgedir. İspanya’nın, Katalonya’nın bağımsızlığını sürekli olarak reddetmesi, Katalonya’da yapılan referandumları dikkate almamasının en önemli nedeni bu zenginlik ve gelişmişlikten mahrum kalma kaygısı ve korkusudur.
Devam edecek…