Mardin E Tipi Kapalı Cezaevinde 3 defa kalp krizi riski geçiren tutuklu hastaneye gönderilmedi. İHD, ÖHD ve Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonu, konuya dair açıklama yaparak ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mardin E Tipi Kapalı Cezaevinde tutulan Abdulcelil Dağtekin’in (35), 30 Ekim’de ayağındaki bir damarın tıkanması sonucu kalp krizi riski geçirdiği belirtildi. Cezaevi revirinde yapılan tetkikler sonrası koğuşuna gönderilen Dağtekin 31 Ekim’de ikinci kez rahatsızlandı ve tekrar koğuşa gönderildi. Dağtekin aynı gece bir kez daha rahatsızlandı. Bunun üzerine Mardin Devlet Hastanesi’ne sevk edilmesi kararı verilen Dağtekin’e, ambulansa bindirilmeden önce jandarma tarafından ince arama ve ağız içi araması dayatıldı. Aramayı kabul etmeyen Dağtekin’in hastane sevki yapılamayarak tekrar koğuşa götürüldü.
Baro suç duyurusunda bulundu
Konuya dair Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonu, Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, hem bilgi edinme kanunu kapsamında olaya dair bilgi talebinde bulundu hem de sorumlular ile ilgili suç duyurusu yaptı. Komisyon suç duyurusunda olaya dair, “Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonuna sözlü olarak yapılan bildirim, bir tutuklunun kalp krizi riski yaşadığı, kalp krizi riski nedeniyle kurum hekimi tarafından hastaneye sevkinin yapılması gerektiğinin belirtildiği, ancak askeri personelce ağız içi arama yapma işleminin tutuklu tarafından kabul edilmemesi üzerine yaşam tehlikesi altında olan tutuklunun hastaneye sevkinin sırf bu yüzden yapılmadığı şeklindedir” ifadelerini kullandı.
İHD, ÖHD VE Barondan ortak açıklama
Konuya dair ayrıca İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Mardin Temsilciliği ve Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonu’nun yaptığı yazılı açıklamada olaya dair bilgilendirme yapılarak, tutukluların haklarına dair ilgili kanunlar hatırlatıldı. Cezaevi doktoru tarafından hastane sevki yapılan tutukluların sağlık ve yaşam haklarının, hiçbir gereklilik olmamasına rağmen sırf ağız içi aramayı kabul etmemesi nedeniyle yok sayılamayacağı belirtilen açıklamada “Hastaneye sevkinin kurum hekimi raporu doğrultusunda zorunlu olan hasta hükümlü ve tutuklunun ağız içi aramaya tabi tutulması kötü muamele yasağının ihlalidir, kötü muamele yasağıdır” denildi. Tutukluların beden çukurlarında bir şeyi sakladığı yönünde ciddi emarelerin olması durumunda dahi yapılacak aramanın gardiyan ve jandarma tarafından yapılamayacağı dikkat çekilen açıklamada ciddi emareler olması durumunda arama yapabilecek kişinin doktor olduğu belirtilirken, “Yapılacak tüm bu aramalarda da insan onuruna saygı esas alınmalıdır” ifadelerine yer verildi.
Ağız içi aramasına son verilsin
Yapılan ortak açıklamada devletin sorumlulukları hatırlatılarak, hastane sevkleri yapılacak tutukluların beden çukurları ile ağız içi aramalarına son verilmesi, hastaneye sevki gereken hasta tutukluların sevklerinin insan onuru ve haysiyetine yaraşır biçimde, herhangi bir eziyete sebebiyet vermeden hemen yapılması talep edildi. Kötü muamele yasağına aykırı olan ağız içi aramalar hakkında soruşturma açılması gerektiği belirtilen açıklamada konuya dair suç duyurularının yapılacağı belirtildi.