20 Ekim 1978 tarihinde Ord. Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu ülkücü faşistler tarafından katledildi. Karafakioğlu’nun ve birçok devrimcinin katili ülkücü faşist Cengiz Ayhan ise daha sonra yerleştiği Almanya’da ismini ve dinini değiştirdi.
1978 yılının 20 Ekim günü sabah saatlerinde Elektrik /Elektronik Fakültesi Dekanı ve EMO İstanbul Şubesi kurucularından Ord. Prof. Dr. Bedri Karafakioğlu Anadolu marka bir araçtan inen ülkücü faşistler tarafından katledildi. Karafakioğlu, ‘komando Cengiz’ olarak bilinen faşist Cengiz Ayhan tarafından katledildi. Birçok devrimcinin de katili olan Ayhan sosyalist hareketin önderlerinden Mihri Belli’yi de katletmek istemiş ancak Belli bu saldırıdan yara alarak kurtulmuştu. Ayhan’ın daha sonra Almanya’ya yerleşip isim ve din değiştirdiği açığa çıktı.
Bedri Karafakioğlu
Bedri Karafakioğlu 23 Ekim 1915’te Çorum’da doğdu. Babası Mülkiye mezunuydu; Van, Edirne, Aydın gibi birçok ilde valilik yaptı. Bedri Karafakioğlu da babasının görevi vesilesiyle birçok ilde bulundu. 1932 yılında İstanbul Mühendis Mektebi’ne girdi. Daha sonra PTT’den aldığı bursla 1937 yılında Paris’te Ecole Nationale Superievre Des Telecommunications’da 2 yıl okudu. İstanbul Mühendis Mektebi’nde sadece inşaat ve makine bölümleri olduğu için yurtdışına giden öğrenciler genellikle bu bölümlerde eğitimlerini devam ettirirdi. Karafakioğlu ise elektrik mühendisliğini tercih etti.
Eğitimi bittikten sonra da yurda dönüp 1939 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi’ni kurdu. 1939 yılında doçent, 1948 yılında profesör oldu. 1948-1954 yıllarında Telgraf-Telefon Tekniği kürsüsünde, 1954-1960 arasında ise Telekomünikasyon Tekniği Kürsüsünde profesörlük yaptı.
Kuruluşundan 1957 yılına dek İTÜ Teknik Okul Müdürlüğü görevinde bulundu. 1960 yılında Elektrik Fakültesi Profesörler Kurulu tarafından Telekomünikasyon Tekniği Kürsüsü Ordinaryüs Profesörlüğe oybirliği ile seçildi. 1964-65 yıllarında İTÜ Elektrik Fakültesi Dekanlığı, 1965-69 yılları arasında İTÜ rektörlüğü yaptı. 1960-1961 yıllarında 27 Mayıs sonrası Kurucu Meclis’te İTÜ temsilcisi, 1963-68 yılları arasında OECD Bilimsel Araştırma Komitesi Türkiye temsilcisi, 1963-1968 TRT yönetim kurulu üyeliği 1970-1975 Avrupa Rektörler Konferansı Türkiye temsilciliği, 1973-1976 arası Üniversite Denetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulundu. Rektörlüğü sırasında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin açılmasına destek vererek, 1972-1976 yılları arasında da bu üniversitede öğretim görevlisi olarak eş zamanlı çalıştı.
Karafakioğlu’nun yaşamı yoğun akademik çalışmaların yanı sıra bir dizi siyasi süreç de barındırmakta. Yükselen 68 hareketi ile Karafakioğlu öğrencilerin yanında olan tutumu ile tanındı. 1968’den sonra çıkarılmak istenen “Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’’ne, “Gençliğin heyecanları emirlerle kanalize edilemez.” diyerek karşı çıktı.
Bu yıllar içerisinde İstanbul Teknik Üniversitesi, İTÜ Teknik Okulu ve İstanbul Yüksek Tekniker Okulu tarafından “Özel Okullara Hayır Yürüyüşü” olarak gerçekleştirilen protesto çalışmalarının toplantılarına katılmaktan geri durmadı ve öğrencilerin üniversite yönetiminde söz söylemelerinin önünü açmaya çalıştı.
Bedri Karafakioğlu 20 Ekim 1978’de Bakırköy Gençler Caddesi’nde kimlikleri o gün bilinmeyen kişiler tarafından tabancayla yaylım ateşine tutularak katledildi. Daha sonra katilinin Cengiz Ayhan olduğu ortaya çıktı.
Adını ve dinini değiştiren ülkücü faşist: Cengiz Ayhan
2012 yılında kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu’na İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen rapora göre, Prof. Bedri Karafakioğlu’nu öldüren, sosyalist hareketin önderlerinden Mihri Belli’yi ise yaralayan ülkücü faşist Cengiz Ayhan’ın adını “Ron Aaaron”, dinini de “Hristiyan” olarak değiştirdiği açığa çıktı.
Cengiz Ayhan’ın suç dosyası
Rapora göre Ayhan, Tarsus Cumhuriyet Savcısı Süreyya Eminsoy, Şahin Aydın, Metin Yıldırımtürk, Devrim Çelenk, Cuma Oruç, Suat Kaçar, Haluk Tandoğan ile Mesih Yörük’ün öldürülmesi. Sevcan Bilgisoy, Ömer Özdikici ve Rasim Kolcu’nun yaralanması. İçel’de CHP ve DEV-LİS binaları ile Ateş Kıraathanesi’nin bombalanması, Mahmut Dağdeviren’e ait kahvehanenin bombalanması, Son Haber Gazetesi’nin bombalanması gibi suçlara katılmış.
12 Nisan 1991 tarihinde yürürlüğe giren 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’ndan yararlanarak 6 Mayıs 1991’de Nazilli E Tipi Cezaevinden tahliye edilen Ayhan’ın o yılın ortalarında Almanya’ya giden Ayhan, Almanya’da Ayşe Kaymakçı ve Ramazan Erol’u öldürmek suçundan 14 Nisan 1994 tarihinde Delmond Eyalet Mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
“Emirleri milletvekili verdi”
Raporda, Ayhan’ın 31 Ekim 1996’da Rheinbach Cezaevinde İnterpol irtibat görevlisi ile yaptığı görüşmesine ilişkin çarpıcı bilgiler de yer aldı. Tahliye olduktan sonra eski arkadaşlarıyla ilişkiye geçerek ideolojik mücadelesini sürdürmeye çalıştığını belirten Ayhan, 1991 yazında Gaziantep’te, adını ‘Binbaşı Hami’ diye verdiği bir subay ile birlikte ‘PKK’ye karşı’ çalıştığını savundu.
Bursa ve Nazilli Cezaevlerinde cezasını çektiği sırada, Ülkücü hareket içerisindeki Doğuluların yeni bir oluşuma yöneldiklerini, böylece Hizbullah’ın ortaya çıktığını belirten Ayhan, kendisinin de ülkücü olmasına rağmen bu örgüt hakkında bilgi almak amacıyla Hizbullah’a girdiğini söyledi.
Raporda, Ayhan’ın İnterpol görevlisine kendi el yazısıyla yazarak verdiği 12 Eylül öncesi işlenen bazı cinayetlere ilişkin iki sayfalık ifadesinde de, “Bu cinayetleri gerçekleştirmesi yolunda bize de bilgiyi adını açıklamayacağım bir parlamenter verdi. Ben ve iki arkadaşım bu olaylarla ilgili vicdan azabı duymaktayız. Çünkü belli amaçlar uğruna bu eylemleri gerçekleştirdiğimizi sanırken bilmeden bir başka ülkenin istihbarat örgütünün Türkiye birimlerinin elemanlarınca kullanıldığımızı anladım” dediği belirtildi. Raporun sonunda da, “Cengiz Ayhan isimli şahsın ismini daha sonradan ‘Ron Aaaron’ ve dinini ‘Hıristiyan’ olarak değiştirdiği anlaşılmıştır” notuna yer verildi.