Diyarbakır’da İHD üyeleri ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 663’üncü haftasında 27 yıldır kendisinden haber alınmayan Recai Aydın’ın akıbetini sordu.
Diyarbakır’da, İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri ve kayıp yakınları, faili meçhul cinayetlerle katledilenler ile gözaltında kaybedilenlerin akıbetini ve faillerini sormak için “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 663’üncü haftasında Koşuyolu Parkı’ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Barış Anneleri ve kayıp yakınlarının katıldığı eylemde, katledilen ve kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıdı.
Eylemde konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, 90’lı yıllarda bölgede paramiliter güçlerle insanlık suçların yaşatıldığını belirtti. O dönemden günümüze kadar yaşanan faili meçhullerde devletin failleri ortaya çıkarmak için hiçbir girişimde bulunmadığının vurgulayan Zeytun, soruşturmalara ve davalara konu olan bu olaylarda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi mahkûm ettiğini kaydetti. Zeytun, kayıp yakınları ile birlikte eylemlerine devam edeceklerini belirtti.
Arabası Silvan yolunda bulundu
İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu üyesi Derya Yıldırım, bu haftaki eylemlerini 2 Temmuz 1994’te Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde Sağlık Ocağı’nda hekim olarak çalışan Recai Aydın için yaptıklarını ifade etti.
Belirtilen tarihte Diyarbakır’daki evinden iş yerine gitmek için arabasıyla yola çıkan Aydın’ın, iş güzergahı olmayan Silvan yolunda aracının kapılarının açık olarak bulunduğunu aktaran Yıldırım, o günden sonra bir daha kendisinden haber alınmadığını belirtti. Yıldırım, Aydın’ın kaybolması sonrası süreci şöyle aktardı: “Ailesi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve diğer tüm resmi kurumlara başvuruda bulunarak, Recai Aydın’ın akıbeti hakkında bilgi almaya çalışır. Ancak tüm girişimler sonuçsuz kalır ve bu tarihten itibaren hiçbir şekilde Recai Aydın’dan bir daha haber alınamaz.”
Aygan: JİTEM katletti
Yıldırım, şöyle devam etti: “17 Ağustos 1994 tarihinde Uluslararası Af Örgütü’nün çağrısıyla dünyanın pek çok yerinde dönemin Başbakanı Tansu Çiller’e ve Adalet Bakanı Mehmet Moğoltay’a ‘Dr. Recai Aydın’a ne oldu?’ sorusunu soran mektuplar gönderildi. Ancak tüm çabalar sonuçsuz kalır. 2005 yılında JİTEM tetikçisi Abdulkadir Aygan’ın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı olarak ilettiği ifadesinde, ‘Recai Aydın’ın JİTEM tarafından infaz edilen kişiler arasında olduğu’ itirafında bulunur.”
“27 yıldır akıbeti ortaya çıkarılmayan Recai Aydın için adalet istiyoruz” diyen Yıldırım, 2009 yılından bu yana faili meçhul cinayetler için sürdürdükleri eylemlerine devam edeceklerini dile getirdi.
Eylem açıklamanın ardından gerçekleştirilen bir dakikalık oturma eylemiyle son buldu.