Ayakkabısına bırakılan not ve kurşunlarla tehdit edildiğini belirten Ay, başvurularından sonuç alamadığını belirterek, polisler hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yaşayan Selahattin Ay (30) isimli yurttaş, 4 Haziran’da ayakkabısının içine tehdit notu ve kurşun bırakıldığı, sonrasında silahlı kişiler tarafından rahatsız edildiğini iddia etti. Olay tarihinde durumu polise bildiren Ay’a gönderilen not kağıdında “Bu ikinci uyarımız, biz bu ülkenin ne gündemini ne de kaderini sizin gibi kanı beş para etmezlere kurban etmeyiz, ya sev ya sev, bir gece ansızın üçüncü uyarımızla çok sert karşılaşacaksın” diye yazılı olduğu görüldü. Bunun üzerine polisi arayan Ay, elindekilerle birlikte karakola çağrılırken, aradan geçen zamanda olayla ilgili bir gelişme yaşanmadı ve dosya “daimi arama” kararıyla rafa kaldırıldı.
Bunun üzerine Ay, polisin olay yerine gitmeyerek, kendisini karakola çağırması, olaydan bir şey çıkmayacağını belirtmesi ve bugüne kadar dosyayla ilgili herhangi bir işlemin yapılmaması gerekçeleriyle dün polisler hakkında da “görevi ihmal” suçlaması ile Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ay, konuya dair İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi’ne de başvuru yaparak hukuki destek talebinde bulundu.
İfade almak istemediler
Haziran ayında işe gitmediği bir gün ayakkabısını tamire götürdüğünü belirten Ay, bu sırada tamircinin uyarısı ile ayakkabının içinde bir şeyler olduğunu fark ettiğini söyledi. Ayakkabının içine baktıklarında iki adet mermi ve bir not kağıdı gördüklerini ifade eden Ay, daha önce de kapısının önünde benzer bir not gördüğünü, ancak kendisi ile alakalı olduğunu düşünmediği için attığını söyledi. İkinci notu görmesiyle birlikte korktuğunu ve şok yaşadığını kaydeden Ay, bunun üzerine polisleri arayıp olay yerine çağırdığını, ancak polislerin gelmeyerek, kendisini karakola çağırdığını söyledi.
Kızıltepe Cumhuriyet Polis Merkezi’ne gittiğini aktaran Ay, polislerin “Bundan bir şey çıkmaz. Boştur. Evine git” diyerek ifadesini almak istemediklerini söyledi. Israr etmesi üzerine karakol polisinin bir siyasi parti ile ilişkisi olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de HDP üyesi olduğunu söylediğini kaydeden Ay, 6 saat boyunca ifadesinin alınmadığını söyledi.
“Bizlik bir şey yok”
İfadesinin ardından evine gittiğini ve nöbet tuttuğunu ifade eden Ay, olay gününün gecesinde evinin etrafında tanımadığı bir aracın beklediğini söyledi. Daha sonrasında da tanımadığı silahlı kişilerin çalıştığı buğday pazarındaki iş yerine kendilerini değirmenci olarak tanıtarak geldiklerini kaydeden Ay, bir süre sonra işi bırakmak ve evini değiştirmek zorunda kaldığını söyledi. İşini bırakarak bir yakınının ofisinde çalışmaya başladığını kaydeden Ay, tekrar ifade vermek için karakola gittiğinde ise polislerin, “Bizlik bir şey yok. Senin dosyan zaten faili meçhule gidecek” dediğini söyledi.
“Devlet sorumludur”
Dosyanın durumunu öğrenmek için bu defa avukatıyla beraber savcılığa gittiğini ifade eden Ay, “Savcı ‘gelmişler senin evine, kameraları incelemişler’ dedi. Bunun üzerine ben kimsenin evime gelmediğini, adres tespiti yapılmadığını söyledim. Ben yaşamımı sürdüremediğimi söyledim. Bunun üzerine savcı da bir şey yapamayacağını ve dosyanın faili meçhul kaldığını söyledi. Yeniden bir dosya açmam gerektiğini belirtti” dedi. Yaşamının tehlikede olduğunu dile getiren Ay, yeni dosya açılması için yeniden şikayette bulundu.
Nöbetçi savcıya yeniden ifade verdiğini ve polisler hakkında da “görevi ihmal” suçlamasıyla suç duyurusunda bulunduğunu kaydeden Ay, yaşadıklarından dolayı kendisini tehdit edenlerin kim olduğu konusunda “Emniyettir demiyorum ama onlarla ilişkisi olan birileridir diye düşünüyorum” dedi. Dosyanın aydınlığa kavuşturulmasını istediğini ifade eden Ay, “Ben bu sorunun çözülmesini hayatımın yoluna girmesini istiyorum. Kürtlerde binlerce faili meçhul yaşanmış. Ben de bu binler arasına girebilirim ama başıma bugün bir şey gelirse devlet sorumludur” ifadelerini kullandı.
(Ahmet KANBAL/MA)