Diyarbakır Dicle’deki bir ilkokulda 7 öğrenci bir öğretmen tarafından cinsel tacize uğradıkları gerekçesiyle şikayetçi oldu. Öğretmen hakkında işlem başlatılmadı. Öğrenciler korkudan okula gidemiyor.
Diyarbakır’ın Dicle ilçesindeki bir ilköğretim okulunda sınıf öğretmeni D.B.’nin 7 öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddia edildi. Şikayete rağmen D.B. hakkında herhangi bir işlem yapılmazken, öğrenciler korktukları için bir haftadır okula gidemiyor.
Mezopatamya Ajansı’ndan Eylem Akdağ ve Mehmet Güleş’in haberine göre sınıfta çıkan bir kavgadan sonra erkek öğrencilerin olayı duyurması üzerine 4 Ekim’de 9 yaşındaki 4 kız öğrenci ifade vermek üzere önce Dicle Jandarma Karakolu’na daha sonra Diyarbakır’da bulunan Çocuk İzlem Merkezi’ne (ÇİM) götürüldü. Pedegog eşliğinde ifadesi alınmak istenen çocuklar pedegogun erkek olması nedeniyle çekindi ve ifade vermedi. Daha sonra yaşadıklarını ailelerine anlattılar. Aileler bunun üzerine öğretmen hakkında yeniden şikayetçi oldu. Aileler, şikayetlerine rağmen D.B. hakkında bir işlem başlatılmadığını ve çocuklarının korkudan okula gidemediğini söyledi.
9 yaşındaki öğrencilerden birinin annesi olan S.K., olay gününü şöyle anlattı: “Öğleye doğruydu haberi duyduk. Eşim hemen okula koştu, kızımı eve getirdi, etkilenmemesi için konuşmamı istemedi. Ben de konuşmadım. Kızım ifade verecekti. Gözleri dolu bir şekilde bana bakarak ‘Anne ben gitmek istemiyorum, bize ayıp sorular soruyorlar’ dedi. Bende böyle şeyler yaşayıp yaşamadığını sordum.
Kızım da öğretmeninin özel yerlerine dokunduğunu söyledi. Bende kızıma ona güvendiğimizi ve açıkça ifade vermesi gerektiğini söyledim. Daha sonra aileler Dicle Jandarma Karakolu’na ifade vermeye gitti. İfadeler akşama kadar sürdü, sonrasında ise 4 kız çocuğu pedagog eşliğinde ÇİM’e gönderildi. Fakat pedagog erkek olduğu için kızların hiçbiri anlatamamış, utanmışlar. Kızım o akşam eve geldiğinde hiç konuşmadı.”
Daha sonrasında aynı sınıftaki bir erkek çocuğunun annesine olayları anlatması üzerine ailelerin tekrar şikayetçi olduğunu aktaran S. K., “Çocuğun anlattığı kan dondurucu şeylerden sonra annesi çocuğunu tekrar jandarmaya ifadeye götürdü. Jandarma ifadeleri aldıktan sonra savcılığa başvurmalarını söylüyor. Fakat savcı kadını dinlemiyor. Sadece çocuğu dinliyor ve ‘bir ara gelip çocukları toplar ifadelerini alırız’ diyor. Bunun üzerine biz 6 veli toplanıp tekrar gittik. Fakat savcı yine bizi dinlemedi” diye tepki gösterdi.
Zar zor kendilerini savcıya dinlettirdiklerini belirten S.K., “İki erkek çocuğu da orada ifade verdi ve ifadeleri de birebir uyuşuyordu. Avukat bu ifadelere göre öğretmenin en az 20 yıl cezalandırılması ve meslekten atılması gerektiğini söyledi” dedi.
Olayın yaşandığı 4 Ekim Pazartesi gününden bu yana çocukların korkudan okula gidemediğini kaydeden S.K., “Bu öğretmen bugün buradan gider ama gidip başka çocukları istismar eder. Bu öğretmen sekiz yıldır burada ve önceki öğrencileri de taciz edildiklerini söylemeye başladı. Biz bir an önce bu öğretmenin meslekten men edilmesini ve en ağır ceza ile yargılanmasını istiyoruz. Bu olayın üstünün kapatılmasını istemiyoruz. Başka çocuklar yanmasın” diye konuştu.
Bir diğer veli L.C. ise öğretmenin kızını korkutması nedeniyle Diyarbakır’da ifade veremediğini söyledi. L.C., “Kızım ağlıyordu, titriyordu, hiçbir şey demiyordu. Başta anlatılanlara inanmadık. Kızıma doğru olup olmadığını sordum, o da korkudan söyleyemediğini belirtti. Sınıf kapısının arkasına masa koyup, çocuklara cinsel tacizde bulunuyormuş. Bir çocuk yalan söyler, iki çocuk yalan söyler çocukların hepsi aynı şeyi anlatıyor. Çocuklar niye böyle bir yalan söylesin” diyerek tepki gösterdi.
Bir haftadır yetkili yerlere gidip geldiklerini fakat kimsenin bir şey yapmadığını söyleyen L.C., “Örtbas etmeye çalışıyorlar. İlk günden öğretmeni tutuklayıp hapse atmalıydılar” ifadelerini kullandı. “Hak hukuk neyse onu yapsınlar” diyen L.C., “Daha 20 gün sonra kadın pedagog gelecekmiş de öyle tekrar ifade alacaklarmış. 20 gün niye duralım, biz bekledikçe o adam dışarıda gezecek. Biz onun tutuklanmasını istiyoruz” dedi.
Bir diğer veli D.D. ise, olayı geç fark ettiklerine değinerek, “Öğretmenin böyle bir şey yapacağına inanmadık kızımı dinleyince olayı anladık. Tekrar şikayetçi olduk fakat daha hiçbir şey olmadı. İlgilenmiyorlar, ilgilenseler dışarıda olmaz. Failler serbest bırakılmamalı. Öğretmenlik yapamasın. Bu yaptıkları yanına kalmasın. Kızımın psikolojisi bozuldu, okula gitmek istemiyor artık. Bizi geçiştiriyorlar. Kabul etmiyoruz. Yetkililer görevini yapsın” diye konuştu.