TGS’ye üye oldukları gerekçesiyle işten atılan ve iki yıldır tazminatları ödenmeyen Hürriyet gazetesi eski çalışanları ve Türkiye Gazeteciler Sendikası 27 Eylül’de görülecek davaya çağrı yaptı.
Türkiye Gazeteciler Gazeteciler Sendikası’na üye oldukları için işten atılan Hürriyet gazetesi çalışanları aradan geçen iki yıla rağmen haklarını hala alamadı. Herkesin gözü önünde gerçekleşen bu hukuksuzluğa rağmen mahkemeden hâlâ çalışan lehine bir karar çıkmadı. Gazeteciler, anayasada yer alan sendikalı olma haklarını kullandıkları için mağdur edilmesine sessiz kalmıyor.
Yaşananlarla ilgili dava 27 Eylül Pazartesi günü görülecek. Hürriyet gazetesi eski çalışanları ve Türkiye Gazeteciler Sendikası dava öncesine çağrı yaptı ve “27 Eylül Pazartesi görülecek dava öncesi, 13.30’da, Bakırköy Adliyesi Bahçelievler Ek Binası önünde ‘Adalet’ diye haykıracağız.” dedi.
Ne olmuştu?
Demirören Medya Grubu’na bağlı Hürriyet gazetesinde çalışan 46 gazeteci, 30-31 Ekim 2019’da evlerine gelen tebligatlarla işten çıkarılmışlardı. İşten çıkarılma tarihinde 46 gazeteciden 44’ü Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesiyken, 2 gazetecinin de üyelik görüşmeleri devam etmekteydi. Hürriyet gazetesi, bu kişileri, “işletmesel sebeple” işten çıkardığını ileri sürmüş ancak 46 kişiyi işten çıkardığı ay 100 yeni işçiyi işe başlatmıştı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası, iş akdi fesihlerinden sonra işveren ile arabuluculuk görüşmesi ve ihtiyari görüşmeler yürütmüş, görüşmelerde gazeteciler kıdem tazminatlarının ödenmesini talep etmişti. Ancak Hürriyet Gazetesi İşvereni Demirören Grubu, 46 kişiye hiçbir ödeme yapmadı.
Gazeteciler yaptıkları basın açıklamasında şöyle demişti: “Hürriyet’te toplam 481 yıl emeği olan 45 gazeteciye ‘Ne halleri varsa görsünler’ denildi. Kanser tedavisi görenler, hastanede bebek bekleyenler vardı. Bizimle çalışmak istememenizi çok iyi anlıyoruz. Duygularımız karşılıklı.”
Gazetecilerin kimi bu süreçte meslek değiştirdi, kimi ise hayat pahalığı yüzünden İstanbul’dan ayrıldı ya da işsiz kaldı. Covid-19 salgının da patlak vermesiyle beraber işsiz kalan gazeteciler hayat mücadelesi vermeye başladı.