HDP’nin yayınladığı deklarasyon metnini değerlendiren SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, HDP’nin Türkiye’de ezilen halklar için bir umut ışığı olduğunu belirterek, “HDP demokratik siyasetin kaldıracıdır” dedi.
ANF’ye konuşan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin açıkladığı deklarasyona ilişkin değerlendirmede bulundu.
“Türkiye yeni bir döneme girmiştir”
SYKP Eş Genel Başkanı Cavit Uğur, partisinin ‘Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu’ başlığıyla açıkladığı tutum belgesini değerlendirirken, “Türkiye 2023 konjonktürü dediğimiz yeni bir döneme girmiştir. Bu artık Türkiye halkları açısından da Türkiye’de faşizmi kurumsallaştırmak isteyen AKP-MHP faşist bloku tarafından da kritik bir eşik. Seçimler ister zamanında yapılsın ister de kendi hesaplarına göre siyasi partiler ve seçim kanunun değiştirmek yoluyla erkene alınsın, bu önemdedir. HDP’nin ortaya koyduğu yaklaşımı da bu çerçeve içinde değerlendirmek lazım” dedi.
“20 yıldır süre gelen AKP iktidarının artık bir nihayete erdirme fırsatının kapıları açıldı” diyen Uğur, şöyle devam etti: “Başta HDP olmak üzere bütün sosyalistler ve demokrasi güçleri uzun yıllardır; 2015 Haziran seçimlerinden bu yana ağır bedeller ödeyerek bu günlere geldi. Önümüzdeki dönemde normal bir dönem değil, bunun da farkındayız. Türkiye ağır iktisadi koşulların, ağır ekolojik yıkımın yaşandığı ve ağır siyasi sonuçların yaşanacağı birçok kriz sürecinin içinden geçiyor. Ama aynı zamanda bütün bunlara çare olabilecek bir siyasal dönüşümünde eşiğine girmiş bulunuyor. Partimiz bu eşikte yapmış olduğu faaliyetlerle önümüzdeki dönemin nasıl evrileceği hakkında bir tutum belgesi açıklamış oldu.”
“HDP Türkiye’deki demokratik siyasetin kaldıracıdır”
Uğur, “HDP Türkiye’deki demokratik siyasetin kaldıracıdır ve bunu herkes görüyor; beğensinler ya da beğenmesinler HDP’nin Türkiye toplumu içinde, Kürdistan’da, Kürt halkı ve müttefiklerinin oluşturmuş olduğu toplam içinde önemli bir siyasi güçtür. HDP’nin siyasi operasyonlarla, devlet zoruyla yok edilmeyeceğini herkes görüyor. Herkes HDP’nin tavrını merak etmektedir” şeklinde konuştu.
Tutum belgesini üç ana başlık altında değerlendirmek gerektiğini ifade eden Uğur, bu başlıkları şöyle sıraladı:
“Birincisi Türkiye’de ezilen halklar başta olmak üzere bütün sınıfların, kimliklerin, kültürel yapıların; demokrasiden, eşitlikten ve adaletten yana olan herkesin ihtiyaç duyduğu temel talepleri sıralamış olduğunu ve bunun uğruna bugünden yarına mücadele edeceğini beyan etmiştir. Bu talepler doğrudan devletin ve sermayenin tarafında değilseniz, herkes tarafından kabul görecek niteliktedir. Eşit yurttaşlık talebi, insanca yaşama talebi başta olmak üzere bir talepler manzumesidir.”
“Bildirge parlamento seçimlerinde bir halk ittifakı önermektedir”
“İkincisi; 31 Mart seçimlerinde bir kez daha görülmüştür. Eşitlikten, özgürlükten, toplumun normalleşmesi ve demokratikleşmesi yönünde siyasi tercihlerini kullanabilecek bir siyasi olgunlukta, örgütlülükte ve sorumluluk içinde hareket etmektedir. Bu açıdan bildirgemizin diğer önemli kısmı zamanında yapılsın ya da yapılmasın parlamento seçimlerinde bir halk ittifakı önermektedir.
Cumhur ya da Millet ittifakıyla değil, bir üçüncü kutbun inşası açısı açısından, ezilenlerin tarihsel blokunun parlamenter yollardan temsili açısından bir halk ittifakı kurulmakta. HDP, parlamentoda herkes tarafından kabul edilecek bir ağırlıkla temsil yeteneğini gösterecek. Bunu da önümüzdeki dönemde, olası bir seçimle göreceğiz.”
“Herkesi bu kabustan kurtarmak için HDP, bir umut ışığıdır”
Başkanlık rejiminin Türkiye’nin en önemli meselesi olduğunun altını çizen Uğur, üçüncü ana başlığın faşist, otokratik, tek adam rejiminin ilgası olduğunu söyledi.
Millet ittifakının, bu durumu ürkeklikle ifade ettiğini de belirten Uğur, şöyle konuştu: “HDP tutum belgesinde demiştir ki; biz esas itibarıyla başta Kürt sorunun çözmek istiyoruz. Müzakere ve çözüm yollarının açılması için mevcut iktidar blokunun dışından demokratik bir alternatifi yaratmak için tüm topluma ve siyasi partilere çağrı yapıyoruz. Bu açıdan HDP, sorumluluk alma açısından herhangi bir ketum davranışta bulunmayacak diyor. Ama bizim ilkelerimiz var. Biz halkın, ezilenlerin ve demokrasi güçlerinin temsilcisi, sözcüsü olarak taleplerini dile getiren bir siyasi partiyiz. Bu ilkelerimizin sınırları içinde diğer siyasi yapılarla bu beladan nasıl kurtulacağımızı konuşabiliriz. O an geldiğinde tutumumuzu daha net olarak ifade ederiz. Topluma nefes aldırmak, herkesin üzerine çökmüş bu kabustan kurtarmak için HDP, bir umut ışığıdır. Önümüzdeki dönemde bu tutum belgesi ışığında hep beraber temas, diyalog ve yöntemle gerekler yerine getirilecek.”