Korkut Akın yazdı: Gürbüz Doğan’ın çiziminin araladığı kitap kapağı, Selçuk Altun’un aktardığı bazen bir dize bazen bir cümle bazen bir anı yeni kapılar aralıyor belleğimizde geleceğimize yönelik.
Kitap, hayatı daha bir yaşanılabilir kılan en önemli aracımız: Geçmişten geleceğe, toplumsaldan bireye, siyaseten değil, gerçek siyasetten sanata akla gelebilecek her şeyi bilmek, görmek, öğrenmek ve benimsemek için…
Selçuk Altun, 10 yılı aşkın Cumhuriyet Kitap’ta sürdürdüğü “Kitap İçin” yazılarını artık “OT” dergisinde sürdürüyor, bilmem takip ediyor musunuz? İlki 2006’da, ikincisi 2010’da, üçüncüsü 2013’te yayımlanan “Kitap İçin”ler, sadece edebiyat meraklılarının değil, her türlü yazı, konuşma, ders ve/veya tartışmanın mihenk taşıydı; en tam da bu nedenle merak, heyecan ve umutla bekleniyordu. Altun, bu kez gerçekten çok geciktirdi…
Eğlenecekken eğiten…
İlk “Kitap İçin”in arka kapağında, “Eğleneceğini sanan yazarını eğiten kitap!” cümlesi yer alıyor. Nedir bu eğlenceyle eğitim meselesi diye baktım: “Kitap İçin”leri önüme dizdim, benim için zaten başucu kitabı hepsi, yazarken, konuşurken, bir şeyler anlatırken yararlanacak bir şeyler buluyorum, muhakkak.
Bu çerçevede söylemem gereken; “Kitap İçin”ler, yazarı Selçuk Altun’un ne denli güçlü ve kıymetli bir bibliyofil olduğunun göstergesi de aynı zamanda. Geniş perspektifli okumalarla, sıkı notlar alarak, ayrıntıları atlamayıp, günün ‘mana ve ehemmiyeti’ne uygun sıralamak kolay değil. Altun gerçekten bir entelektüel. Felsefeden siyasete, sosyolojiden edebiyata, fizikten kimyaya, her alandan okuyan, takip eden bir yazar. Asıl önemlisi de, edindiklerini kendine saklamak yerine (romanlarında da var doğallıkla bu güzel ve özel ayrıntılar) biz okurların hizmetine sunuyor.
Gürbüz Doğan…
İllüstrasyon deyince akla ilk gelen isimlerden Gürbüz Doğan Ekşioğlu’nun çiziminin yer aldığı kapağı görünce -zaten bekliyordun demeyin, daha bir heyecanlandım- çok şey canlandı kafamda. İlki, Gürbüz Hoca’nın “kapağı açılan kitap, aydınlık günleri taşır bizlere” dediği çalışmasının çağrıştırdıkları… İkincisi de yaşama yayılan ışık kitabın taşıdığı izdir, nereden bakarsanız bakın (bu da benim yorumum). Üçüncüsü ise yazarın bakışı… yani Selçuk Altun’un yorumu…
Kıs(s)a, (g)ünlük, sor(g)u
Selçuk Altun istatistiklerle de desteklenmiş, edebiyatın yaşamımızdaki önemini vurgulayan değerli çalışması “Kitap İçin”ler, bu sıcak, sıcak olduğu kadar da kurak ve bir o kadar da yakıp kavuran yaz günlerinde dağların doruklarından çağıl çağıl inen kar suları gibi insanın içini açıyor (sadece serinletmiyor yani).
Altun, “Kitap İçin”in anı, anekdot, kıssa, kinaye, sorgu, gözlem, eleştiri, istatistik, alkış ve kültürazzi alıntı ve aforizmalarını günümüzün hızına da uyarak alabildiğine kısa sunuyor bizlere. Hap gibi. Bu hap yutulduğunda içinde patlıyor insanın, coşkusunun ucu bucağı bulunamıyor.
Gürbüz Doğan’ın çiziminin araladığı kitap kapağı, Selçuk Altun’un aktardığı bazen bir dize bazen bir cümle bazen bir anı yeni kapılar aralıyor belleğimizde geleceğimize yönelik. Yaşam, deneyimlerin bileşkesiyse, okuduklarımızdan süzdüklerimiz de geleceğin yoluna döşenen taşlardır, bir daha çamura ba(s/t)mamak, benzer hatalarla karşı karşıya kalmamak için…
İlk okunup son unutulan…
Selçuk Altun’un “Kitap İçin”lerini oluşturan bu anı, anekdot, kıssa, aforizma ve öykücükleri “OT”ta da en önce aranıp okunan, telefona sarılıp birilerine, “bak neler var hayatta” demek, ilanı aşk etmek, konuşmaya derinlik katmak, dersi anlamlandırmak, anlatılamayanı anlatmak için seçilmiş en kestirme yol olarak değerlendiriliyor okurlarınca. Twitterda, instagramda, facebookta, grup mesajlaşmalarında, karşılıklı muhabbetlerde o kadar çok denk geldim ki… Kıs(s)acası çok işe yarıyor hayatın her anında, her alanında…
Gerek ülkenin gerekse sizin gündeminizde olan herhangi bir konu ile bağlantı kuracağınız o kadar geniş yelpazede, o kadar geniş anlamlılıklar taşıyan alıntı, alkış, bilgi, eleştiri, gözlem, tepki bulacaksınız. Günün gündemi değiştikçe kıssa, kinaye, nükte, polemik, sor(g)u da değişecek yeni anlamıyla sizi yalnız bırakmayacaktır.
Edebiyat en başta; filmden müziğe, resimden heykele, danstan tiyatroya bütün öykücükler yaşamı destekleyen, dilerseniz hayatın bir başka yanıyla da diyalektik bağ kurabileceksiniz.
Ufkunu genişlet…
Selçuk Altun’un “Kitap İçin 3”te yer verdiği, Aziz Nesin, “Kullanmayınca dile, okumayınca kitaba sahip olunmaz. Bundan kötüsü de var: kullandığın halde dile, okuduğun halde kitaba sahip olamamak…” demiş. Kitaba sahip olmak, onun içindeki değeri, güzelliği, ışığı daha bir yaymak demektir. Şimdi yeni bir başucu kitabım oldu, ufkumu genişletecek olmanın mutluluğu içindeyim, tabii ki yaygınlaştıracağım, okuduklarımdan süzdüklerimi…
Kitap İçin 4
Selçuk Altun
İş Bankası Kültür Yayınları
Temmuz 2021, 391 s.