Türkiye’nin dış politikasını mercek altına alana Hint gazeteci Raja Mohan, Pakistan ve Hindistan arasındaki Keşmir sorununa dikkat çekerek, “Erdoğan, Keşmir’de kendi kaderini tayin hakkını savunurken, kendi ülkesindeki Kürt azınlığın haklarını etkin bir şekilde ayaklar altına alıyor” dedi.
Hint dış politika analisti ve Güney Asya Araştırmaları Enstitüsü Direktörü, gazeteci Raja Mohan, Türkiye dış politikasını, “Recep Tayyip Erdoğan dönemi öncesi ve sonrası” şeklinde mercek altına aldı.
Hindistan’ın gelecekte hangi adımları atması gerektiğine yönelik öngörülerde bulundu.
Afgan sorunu
Cumhuriyet gazetesinin The Indian Express’e dayandırdığı habere göre, Türkiye, Katar ve Çin’i, ABD sonrası Afganistan’daki kritik oyuncular olarak ele alan Mohan, “Hindistan’ın odak noktası, Türkiye’nin bölgesel emelleri ve bunların Hindistan üzerindeki etkileri olmalı” tespitinde bulundu.
Makalede Türkiye’nin Afganistan’daki artan rolü, Delhi ve Ankara arasındaki ilişkiler açısından “Daha zorlu bir aşamanın habercisi” olarak nitelendirildi.
‘Kabil görevi Türkiye’yi zorlayacak’
Türkiye’nin bir süredir Kabil Havaalanı’nın güvenliğini üstlendiğini hatırlatan deneyimli gazeteci, ABD’nin çekilmesinin ardından Türkiye’nin bu görevi icra etmede önemli zorluklar yaşayacağını söyledi. Bu durumun ABD’nin de işine yaradığını söyleyen Mohan, “Bunun karşılığında Türkiye elbette Batı’dan bir pay isteyecektir” dedi.
Mohan ayrıca, Türkiye’nin hem Afganistan hem de Pakistan ile olan iyi ilişkileri nedeniyle, Güney Asya’da devam eden bölgesel istikrarsızlıklarda arabulucu rolünü üstlenmek adına kendisine alan yarattığını ileri sürdü.
‘Keşmir’e karşı Kürt sorunu’
Makalede Erdoğan öncesi Türk-Hint ilişkilerinin temelini “Delhi ve Ankara arasındaki ortak laik değerler” şeklinde tarif eden analist, “Türkiye’nin Erdoğan yönetimindeki İslamcı enternasyonalizmi, kaçınılmaz olarak Pakistan ile daha derin bir ittifaka, Güney Asya’ya daha fazla müdahaleye ve Hindistan ile daha keskin bir daralmaya yol açtı” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan, Pakistan ve Hindistan arasındaki Keşmir sorununa da dikkat çeken Mohan, “Erdoğan, Keşmir’de kendi kaderini tayin hakkını savunurken, kendi ülkesindeki Kürt azınlığın haklarını etkin bir şekilde ayaklar altına alıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Akdeniz’de Hint donanması
Pakistan Başbakanı Imran Khan’ın, Erdoğan’ın, İslam dünyasının liderliğini Suudi Arabistan’dan almaya yönelik hırsına destek verdiğinin altını çizen Mohan, “1924’te Hilafet’in kaldırılması ve Türkiye’nin Atatürk yönetiminde Batılılaşmasıyla, dinin Türklerin yaşamı üzerindeki önemi azalmıştı. Erdoğan’ın İslamcı siyaseti bu payeyi yeniden kazanmakla ilgili” dedi.
Türk-Hint ilişkilerinin geleceğine dair öngörülerde bulunan gazeteci; Doğu Akdeniz’de, Hindistan ve Yunanistan arasında yapılan son deniz tatbikatını işaret ederek, bunun, bölgede yaşanabilecek olasılıklara dair “küçük bir ipucu” olduğunu öne sürdü. Haberde, “Hindistan’ın Arap dünyasındaki varlığını geliştirmek adına yapabileceği çok şeyi var” ifadelerine yer verildi.
‘Delhi hazırlıklı olmalı’
Mohan, Hint hükümetinin yakın gelecekte izlemesi gereken yolu şu sözlerle özetledi:
Delhi, gereken durumlarda Türkiye’nin pozisyonlarına şiddetle meydan okumalı, Erdoğan’ın maceracılığına karşı bölgesel zayıflıkların açtığı fırsatları yakalamalı ve aynı zamanda Ankara ile daha yoğun bir ikili angajmana hazırlanmalı.