Kadına Yönelik Şiddetin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nda ve Meclis Adalet Komisyonu’nda çocuğa karşı cinsel istismar suçu affı yeniden gündeme getirildi.
2016 yılında meclis gündemine getirilen ve tepkiler üzerine geri çekilen Türk Ceza Kanunu (TCK) 103. Maddesi ile ilgili af girişimi yeniden gündeme geldi. 2020’nin Nisan ayında çocuğa karşı cinsel istismar suçu infaz yasası kapsamına alınmaya çalışılmıştı.
27 Mayıs 2021 tarihinde Kadına Yönelik Şiddetin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nda ve Meclis Adalet Komisyonu’nda çocuğa karşı cinsel istismar suçu affı yeniden gündeme getirildi.
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK)’nun açıklamasına göre kadına karşı şiddetin araştırılması komisyonuna Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) adına davet edilen Başkan Süleyman Arslan; kadına yönelik şiddetin erkeklerin birbirine karşı şiddetinden farksız olduğunu ve 15 yaşındaki çocukların nikahının “insan hakkı” olduğunu savundu. Nikahsız beraberliklere “sapkın ilişkiler” nitelemesi yapan Arslan, şiddetin azalması için ise helal beslenmeye özen gösterilmesi ve anneliğin özendirilmesi önerisinde bulundu.
TBMM Adalet Komisyonu’nda ise AKP’li Abdullah Güler; Cezaevlerinde TCK 103 çerçevesinde 2020 yılı rakamıyla 645 hükümlünün bulunduğunu, bunların şu anda yasal olarak evli olduğunu, aile birliğini kurduğunu, bu ailelerin korunması için ceza ertelemesi konusu içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Adalet Komisyonu’nda yer alan muhalefet partilerine mensup vekillerin çocuk istismarı söz konusu ise hiçbir ailede “rızaya” dayalı birliktelik olduğunun iddia edilemeyeceği yönündeki itirazları üzerine konunun kanun teklifine eklenmesinden vazgeçildi.
EŞİK Platformu cinsel istismar affının her fırsatta tartışma konusu yapılmasına tepki göstererek bu girişimlerin istismarcıları teşvik ettiğini, çocuk haklarını ihlal ettiğini belirtti.
Platform yaptığı açıklamada çocuğa karşı cinsel istismar suçunun affedilmesinin gündemde tutulmasının olası sonuçlarını şöyle sıraladı:
Türk Ceza Kanunu’ndaki 15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceği ve Türk Medeni Kanunu’ndaki 17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı konusundaki yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalıyor, uygulanmıyor, uygulanamıyor. Gençler, aileler bu yasalar yokmuş gibi yaşamaya devam ediyor.
Çocuk cinsel istismarcıları işledikleri suçtan mahkûm olsalar bile, kız çocuğunu ya da ailesini ikna edip resmi nikah yaptırdıkları takdirde cezadan kurtulabileceklerini düşünebiliyorlar.
Bazı yargı mensupları da af propagandalarından etkilenerek giderek daha çok beraat kararı veriyor.
Toplum da gelenek, görenek diyerek ve af söylemlerinin de teşvikiyle çocuk evliliği adı altındaki çocuk cinsel istismarını ihbar yükümlülüğünü savsaklıyor.
Af söylentisi çeşitli kişi ve kurumların, kız çocuklarının evlendirilme yaşının 12 hatta 9 olabileceği yönündeki propagandalarının sürüp gitmesine neden oluyor.